ama kafama takıldı, niye birbirinden çok alakasız coğrafyalarda benzer inanışlar vardı?
örnek: kurban inanışı? tee amerika kıtasından tut, avrupa, asya, afrika kıtasına kadar her yerde var. neden? zihnimizin evrimi bu noktada niçin bu kadar ortak kalmış? bambaşka coğrafyalarda niçin tanrıya tapınma yolu olarak kurban gelmiş?
ya da şu piramitler mevzusu. yine amerikadan asyaya ve mısıra kadar bir çok yerde piramit tipi "güç göstergesi" yapılar var. niye piramit örneğin? niçin daha farklı düşünmemişler?
nuh tufanı da benzer şekilde bir çok farklı coğrafyanın dini kaynaklarında var. (açıkçası bu mayalarda da yer alıyor mu bilmiyorum, o yüzden bu paragrafı hiç yazmamışım gibi de davranabilirsiniz)
yani insan zihninin evrimi nasıl bu kadar örtüşebiliyor?
ilginç geliyor bu bana.
şöyle düşün: afrika'da hiç beyaz insan görmemiş kabileler de kıyafet, ayakkabı benzeri şeyler bulmuş, amerikan yerlileri de. boncuk, vb. hep kullanılmış. buğdayı keşfeden ekmek yapmış. italyanlarda pizza var, bizde pide var, lahmacun var, fln. neredeyse her toplum müzik yapmış. her toplum birbirinden habersiz de olsa bir manevi inanç geliştirmiş. birbirinden farklı yerlerde farklı diller ortaya çıkmış.
özetle insan insana benzer.
bir de tüm dinlerin atası olarak kabul edilen bir proto din olduğu düşünülüyor. hepsi aynı dinin dallanıp budaklanması, aynı efsaneler defalarca ağızdan ağıza anlatılması, değişmesi, gelişmesiyle olmuş. yine de mesela piramitlerin varlığı, çok benzer inanışlar tamamen açıklanmış değil.
bir de zamanında pasifik'in sallarla geçildiği düşünülüyor, ki bunun mümkün olduğunu salla geçerek kanıtladılar, bu şekilde de giden insanlar efsanelerini yanlarında götürmüş olabilir.
dünyayı ev, coğrafya dediğin bölgeleri de ev/komşu olarak ele alalım. komşu'nda bir robot gördün. bi tek onda var. ve hayatını oldukça kolaylaştırıyor. paran varsa sende aynısını alırsın. yoksa çakmasını alırsın.
dinler de böyle oldu bence. refah düzeyi, eğitim seviyesi o dönemin şartlarına göre çok yüksek olan mısırlı, mayalı, sümerli vs..deki inanışların çoğu semavi dinler de de görülüyor(hz isanın mucizeleri, kurban vs..) madem bu adamların refah seviyesi yüksek biz de onlar gibi bir inanç sistemi getirelim bizim de yükselsin demiş olabilirler.
nuh tufanı'nın da gerçek bir olay olduğu düşünüyor. tabi ki tüm dünyanın sularla kaplanması gibi bir olay yok, ama bölge bölge ilerleyen ve büyük alana yayılan fırtına+sel olduğu düşünüyor. tabii, haberleşmenin mümkün olmadığı, yüksek binaların olmadığı bir yerde ve birkaç km karelik bir sel içinde kaldığını düşün. dünyayı sel bastı zannetmek doğal.
şimdi bi yol düşün eksi sonsuz bir uç artı sonsuz bir uç.
insanların hepsi eksi sonsuzda idi bir zamanlar. ama birileri düşündü yürüdü koştu, geriden gelenler de örnek aldı. yada geriden gelenlere ilerdekiler yol gösterdi şöyle zıpla böyle koş diye.
yan, kimse bireysel olarak icat edip aynı noktaya ulaşmadı. insanlar birbirlerini örnekledi.
kurban demişin, aslında temelinde çok büyük korku barındıran çok ilkel bi inanış. al ben sana et vereyim sen bana dokunma. temeli budur.
birisi bunu yapmış diğerleri taklit etmiş.
bambaşka coğrafyalarda ortak olan birşey var inanma ihtiyacı. inanmak için insanlar aç beklerken böylesi bir inanışın duyulması dahi çok büyük etkiler yaratmış.
piramitlerde de durum aynı. yerden yüksek olmak korkutmak ihtişamlı olmak. korku salmak. napalım büyük olalım. resim çizerken bile herşey on boy büyütülmüş.
@trachemys nuh tufanıyla ilgili hoşuma giden teorilerden biri de, şu binlerce yıl önce gerçekleşen depremlerin ardından akdenizin sırasıyla egeye ve marmara'ya oradan da bir karadenize (o zamanlar tatlısu gölüymüş) boşalması muhabbeti var.
ama mesela bununla ilgili bir şey olsa da, çok yöresel kalmış olması gerek diye düşünüyorum.
@dokunmakalbime, zaten olay o. herhangi bir şekilde iletişimde olma ihtimalleri olmayan mezapotamya halkları ile maya halklarının ortak inanışları olabiliyor. bu nasıl oluyor diye soruyorum esasında.
bu konuda baya kitap var aslinda. "insanlik tarihi" formatindaki kitaplarda hep buna bir aciklama getirmeye calisiyorlar. bu kitaplarda genelde ayrilmadan once temelleri atilan inanclarin benzer toplumsal yapilar altinda benzer ilerlemeler gostermesinin normal oldugu soyleniyor.
the evolution of god diye bir kitap var bir de. orda cok guzel bilgiler var bu konuda.
ben isin icine cok girmemis olsam da cognitive science calisanlar da bu konuda bir seyler diyor. collective memory falan filan.
bir de burdan determinist sonuclara ulasanlar var. o da ilginc. "demek ki ayni sartlar altinda herkes ayni sekilde reaksiyon gosterir." gibi. sacma tabi o.