soru başlıkta.

şu son 2-3 senelik okuma hayatınıza bakarak hangi türden daha çok keyfi aldınız? roman okumaktan mı? hikaye okumaktan mı?

bir de sizlerden ricam en son 2-3 sene süre zarfında en sevdiğiniz romanı ve öyküyü yazarı ile birlikte yazar mısınız?

cevaplar için teşekkür ederim.

 

roman..


victor hugo - sefiller
jack london - vahşetin çağrısı

solo

yazarına ve kitabına göre değişiyor sanırım bu durum.

öykü olarak stefan zweig-satranç ve kürk mantolu madonna derim.
roman olarak da kararsız kalmakla beraber amin maalouf-yolların başlangıcı, ece temelkuran-muz sesleri, g. orwell-1984, s. ali kuyucaklı yusuf, ahmet ümit-padişah'ı öldürmek derim kendi adıma.

hocam fazla egon var mi

İkisinin de yeri ayrıdır.

Roman - R. A. Salvatore - Buzyeli Vadisi Serisi
Öykü - (Her zamanki gibi) Edgar Allan Poe'nun Bütün Öyküleri

edit: ben en son okuduğunuz anlamışım soruyu, pardon. En sevdiğim, Tolkien'in bütün eserleri tabi ki. Kısa öyküdeki cevap değişmedi.

timburton

Roman galiba.

Stephen King-Kara Kule Serisi,J.R.R. Tolkien-Silmarillion ve Adam Douglas-Otostopçunun Galaksi Rehberi başa baş gidiyor güzellik konusunda.

illuminatinin basindaki adam

son bir ay içinde okuduğum;
Öykü- Pontus'ta ki Evim- Yorgos Andreadis
Roman- Mezarda Hayat- Mirivilis

mega idea

vallahi, genel olarak romandan daha çok keyif alırdım ben, ta ki bu geçtiğimiz aylarda bilge karasu okumaya başlayana kadar. adamın romanları eh meh, ama yahu, hikayeleri bambaşkaymış. düşününce mesela james joyce'un da, boris vian'ın da öyküleri güzel. dolayısıyla bundan önce öyküden keyif almıyordum demek olmaz. sadece bu kadar almıyordum. son iki üç sene içinde herhalde en sevdiğim öykü kitabı da, bilge karasu'nun göçmüş kediler bahçesi oldu. bu arada faruk duman'ın öykülerini de ilginç buldum.

öykülerin, bilhassa olay öykülerinin, işlemek istedikleri şeyi anlatmakta çok başarılı olmadıklarını düşünüyorum, bu yüzden genelde böyle soyut, ya da sürekliliği olmayan hikayeleri, ya da romanları işte tercih ediyorum, okuması daha ilginç oluyor.

zephyrus

ben son bir senedir öykü okuyorum. raymond carver ve sait faik ile başladı, şimdi etgar keret ile sürüyor. özellikle sonu başı belli olmayan şeyler. yusuf atılgan'ın öyküleri de fena çarptı ayrıca.

gerçi kitabı alıp arka arkaya öyküleri dizemiyorum. hem saçma geliyor, hem de az ve yavaş okuyan bir insanım.

raikkonen

isim verecek kadar düşünmedim ama hikayenin gönlümdeki yeri bambaşkadır. romandansa hikaye tericihimdir.

devilred
1

mobil görünümden çık