eskiden beri hikayeler yazardim. aklimda surekli yeni bir fikir olurdu, yazmaya baslardim. bunlari bazilari profosyonel, bazilarinin bu konudaki zevklerine guvendigim yakin-uzak pekcok kisiyle paylasma firsatim oldu. genellikle guzel tepkiler aliyordum.

sonra 1 yil kadar tum bunlardan uzaklasmam, ders v.s gibi baska seylere odaklanmam gerekti. baslarda ozellikle bos kaldigim zamanlar aklima yeni fikirler, bir hikaye-senaryoyu baslatacak yeni olaylar geliyordu ve ben asil ugrasmam gereken konulara donerek onlari kafamdan siliyordum. sonra odaklanmam gereken seylere tamamen kendimi kaptirabildim. gereken sure bittiginde, o 1 yilin sonunda olmasi gereken sonucu aldim.

tekrar birseyler uretebilecek, buna zaman ayirabilecek hatta belki bunu is edinebilecek doneme geldigimde ise, hepsi gitti. kendimi birseylere programlamaya cok mu alistim, kendimi cok mu zorluyorum bilmiyorum ama hicbir sekilde yeni birsey dusunemiyorum. gunluk basit seyler dahil algilarimin kapandigini hissediyorum. writer's block denen seye hic inanmadim, daha dogrusu kendime boyle birseyi yakistirmiyorum cunku tam anlamiyla kendimi bir yazar olarak gormuyorum. bu en basta, bahsettigim profosyonel insanlara karsi cok buyuk ayip olur.

fakat su an kendimi sorgulamaya belki de bende zaten boyle birsey yoktu diye dusunmeye basladim. bu durum birkac hafta degil aylardir suruyor ve kendimi cok amacsiz hissediyorum. eskiden severek yaptigim seyler bile bu aralar anlamsiz gelmeye basladi.

sizce ne yapmak lazim? buraya boyle bir konuda buraya yazmaya kadar ilerledi bu durum. yetenekli olmadigimi kabullenmeli miyim? uzerine gidip, zorlama-hosuma gitmeyecek seyler cikarsam daha mi kolay kabullenirim? cunku bu yazidan cikacak izlenimin tersine kendime karsi asiri acimasizim bu konuda.

 

bu durumu çok iyi anlıyorum.
yazmak konusu farklı durumlar içerir. nasıl farklı durumlar içerir? yazmanın bir zamanı var mıdır? üretmenin senaryonun ya da düşünceyi kağıda geçirmenin belirli bir zamanı var mıdır? yaratıcılık her zaman mı bazı bazı mı gelir, geçiçi midir?

bu soruları bir kenara atalım ve sizin yazdıklarınıza yoğunlaşalım: 'hepsi gitti' 'kendimi yazar olarak görmüyorum' 'kendimi amaçsız hissediyorum' 'yetenekli olmadığımı kabullenmeli miyim?' gibi cümlelerden anlaşılacağı gibi karamsarlığa yatmışsınız. büyük yazarların baş belası olan karamsarlık, şu düşünceyi akıldan atamaz: 'yazdığım eser bir önceki eserden daha güzel olmalı' olmazsa, karamsarlığa kapılma -yazma esnasında- ya da olursa karamsarlık duygusu kitabın konusu olur. örnek dostoyevski... tabi birçok duygu sevilen işlerin yapılmasını engeller;yalnızlık, agresiflik, konsantre bozukluğu, moral bozukluğu, stres...

yapılması gereken bir şeyler var mıdır? vardır. aklınıza gelen konu var ise bunu hemen kağıda işlemek ve canlandırmak. yazmaya başlamak bitirmenin yarısıdır. eğer konu gelmiyor, kendinizi zorluyorsanız o gün kalemi bile elinize almayın.
umarım yetenek konusunda anlamışsınızdır. yetenek yoktur. yeteneği kullanmak vardır. belli ki önceden bir şeyler yapmışsınız ve bu soruyu bir daha kendinize sormayın ' yetenekli olmadığımı kabullenmeli miyim?'
yazdığınız mekan çok önemli. alıştığınız masanızda yazın ya da düşünün.
kitap okuyun. sürekli okuyun, heveslenin -okurken bir yazarmışsınız gibi okuyun ve eleştirin. ben olsaydım konuyu şöyle yönlendirirdim gibi. bu sizi eski halinize getirecektir-
zaman ayırın. televizyon izlerken kah gazete okurken kah yemek yerken kah arkadaşlarınızla vakit geçirirken kısacası yaşarken başınızdan geçen olayların sanki bir kitapta yazılıymış gibi hissedin. daha ve niceleri... en önemlileri: heves, yaratıcılık, ve zaman daha sonra kalem, kalemtraş ve kağıt.

erenbey

Yaratıcı olmak için yaratıcı bir ortama maruz kalman gerekli. Kitap oku, film izle, sergilere, tiyatroya git.

bilan

@bilan bunlar uzun zamandir yaptigim seylerdi, ama garip birsekilde eski etkilerini kaybetmeye basladilar, yani bunlardan bile beslenemiyorum.

12345678910111213141516171819202122

O zaman çok üzerinde durma, 2-3 sene bile bu şekilde devam edebilir. İnsan bir fabrika değildir, ne zaman üretken olacağını bilemezsin.

bilan

bazen kesiliyor ve kesilen zaman uzadığında insan kendine bu soruyu sormaya başlıyor. Olmayıncaolmuyoralbayım.

mega idea
1

mobil görünümden çık