-ben: sen de buraya gelir misin? (herhangi bi yer)
- bir öne geçeyim o zaman (az önce konuştuğu öğrencinin arkası)
-ben: hayır az önce de onunla konuşuyordun buraya gel
-allah allah emin misin gördün mü?
şimdi benim umrum değil istiyorsa hepsinin kağıdı aynı olsun fekat hocası enteresan derslerden birisi bu, adam çat çut sınıfa girip çıkıyor, hoca bile girdiğinde bunlara dikkat et dedi farketti. bi de yaşım büyük olmadığından (bazılarından küçüğüm) takmıyorlar beni, napim lan ben topuklu giyip tak tak dolaşim mi napim. siz napıyorsunuz ya da?
hiç ses etme. kağıdı teslim ettiğinde işaret koy.
Askerler için derler ama öğrenciler için de geçerlidir bu laf;
"Öğrenci yarrak ruhludur başını okşarsan sana diklenir" vur kafasına pezevenklerin, otoriteni kur.
ya işte onu yapmak istemiyorum, hoca dedi kopyadan yakalarsan direk beni ara, bu sene kalacak gelecek sene de kalacak ondan sonraki sene düşünürüz nasip dedi, yazık lan.
saygısız şimarık tiplerse tavrını koy hocaya bildirmesen de. yani saklayarak çekmeye çalışıyorlarsa çok bir problem yok ama gözüne soka soka seni saymadıklarını göstermeleri biraz ayıp olur bence
kağıda işaret +1
öğrenci asistanlık konusunda pek bilgim olmasa da ast üst ilişkisi olarak, sert olmak önemli. yani "sen kalk buraya geç" derken sesteki o otoriteyi hissettirebilmeniz lazım. elbette yüzsüzler çıkacaktır, o durumda da yaptırım gücünüz dahilinde işlem yapmanız gerekli diye düşünüyorum.
kopya cekiyorlar diye kagitlarini al, siniftan at, gerekirse tutanak tutarak kurula ver.
birkac kez boyle yaptiginda senden korkmaya baslarlar. namin yurur. geldigini goren kacacak delik arar. ileride tekrar boyle davranmana gerek kalmaz ama birkac kisinin ogrenim hayatini sikmis olursun.
yalniz... ben daha soruyu okurken basladim kufretmeye, eminim ogrenciler de etmistir. kendini bi bok saniyor herhalde demislerdir. ben cok demistim cunku.
ben cok kil oluyordum bu yukarida anlattigin tipte asistanlara. illa bir takilma ihtiyaci hissediyorlar. ben 8 senede bitirdim okulu. ben universitede iken ortaokulda olan bebeler asistan oldu. ben onu nasil takayim? takma istemesin, duzeni saglasin dogru bildigini yapsin yeter. kopya cekiyorsam, atacaksa atsin. benden saygi, sevgi ve kelebekler beklemesin.
valla karşında artistlik yapıyorsa hiç de yazık değil bence.
@entrapmen ben de 5.5 senede bitirdim de kalkıp saygı duruşuna geçsinler demiyorum zaten, ama bir gördünüz mü demek bu kadar mı zor, bu defa tamam otur desem aaa bak gördün mü dedi zaten hoca bunu tanıo olm torpilli ehehehe dicekler, hiç öğrenci olmamışım gibi şey yapmayın yahu.
girdiği çıktığı hiçbir okulda kopya çekmemiş, paşa paşa kıt kanaat notlarla çift dikiş güç bela geçmiş biri olarak söylüyorum, hadlerini bildirmezsen benim de ahım kalır. işareti koy icabına bak. yalnız tipler yamuk mu, aralarındaki bazı lavuklar reis tipli mi diye dikkat et bence. biraz sıkısın galiba iyi canlarından bezdirmişsin diklenmeye başlamışlar, tebrik ederim.
acıma, niye acıyorsun ki? afedersin ama hak yiyen bok yesin. kopya çekmeyenin günahı ne? hadi kopya çekersin, göz ucuyla sağa sola bakarsın da bi de sallamamak nedir yani? ibret-i alem için kağıdını alıp herkesin görebileceği şekilde işareti koy, kopya muamelesi yani.. bak bakalım bir daha cesaret edebiliyor mu?!
açıkca söyle bakın durum böyle istemediğim şeyler yaptırmayın bana diye:) gülerle falan ama buna benzer bişeyler söyle işte. şeffaf olmak, bir kaç sene önce onlardan biri olduğunu unutmadığını onlara hissettirmek işe yarar.
ben de mesela takıntılı, çılgın bakire modunda bir asistan yüzünden koca shakespeare dersinden kalmıştım, eve taşıdığım zilyon tane kitabi geri okula getirirken bildiğim bütün bedduaları ettim kendisine. bilmem işe yaradımı.
kağıda işaret.
ayrıca "sen kalk şuraya geç!" gibi otoriter bir yaklaşım bence kesinlikle doğru değil. karşı taraf diklenebilir, sonra hoş olmayan tartışma yaşanır. buna bizzat şahit oldum. af öğrencisi birine böyle bir emir verildi, sınıfın ortasında kavga çıkacaktı.
"sizi böyle almak durumundayım, lütfen şöyle buyrun" demek bence en güzeli. yok, lakayıt bir tavır olursa eğer, kâğıda işaret. bana kalırsa en makulu bu.
yok yahu ne sıkısı, benim yüzüm yumuşak diye oluyor bunlar bence, diğer arkadaşlar soru sorduklarında bile gidip bakmıyorlar yerlerinden kalkmıyor çoğu, yardım edelim az dedik, sınav ingilizce bilmedikleri kelimeleri bile söylüyorum, daha napim. Daha 5 sınav var gireceğim ama hiç canım istemiyor valla.
@gogu delen adam emir verir gibi demedim ki, sen de buraya gelir misin lütfen dedim ilk başta.
kağıda işaret içime sinmiyor ya, yaptırımı çok fazla bildiğim gibi devam etmek en doğrusu sanırım. en fazla kağıda işaret tehdidi çıkar benden :D
bir asistan olarak şunu söyleyebilirim ki;
ne öğrenci ne de hocaya güvenme;
öğrenciyi mazur görürsün "ya bu hoca iyi huylu ses çıkartmıyor zaten cevap versekte altta kalıyor" diye bir algı yaratırsın ki toparlaman ancak onlar mezun olduktan sonra gerçekleşir 4 yıla yakın bir süre demek...
hocaya güvenme "aslansın, kaplansın tut tutanak" der, tutarsın sonrsında emin ol neden tuttun diye hayıflanır, ifade vermek soruşturma sürecinde yalnız kalırsın vb.
en iyisi otoriteni belli et...
sınıfa girdiğinde yerleri değiştir, değişmezlerse kağıtları dağıtma ama geçen süreyi de eklemeyeceğini onlara belirt vb..
tutatank tutma meselesi sana kalmış yani çok büyük bir olaysa yerine başkasını sokma, kitaba bakıp aleni cevap yazma, cep telefonundan mesaj alma falan tutanağını tut ama sakın ola ki öğrencilerin cep telefonlarını falan alma! Merkez üniler bu tip davalarla dolu... ama onun dışında göz kayması, kalem uçlarının arkasına yazma vb. kağıtlarını al, ya da yanlarına git otur, falan :)
son bir şey şunu fark edeceksin ki mesafeni belli edersem o mesafe dahilinde öğrenciler sana saygı gösteriyor ve aşmaya çalışmıyor ki aşılırsa zaten mesafeyi hatırlatırsın...
ve bunlar genç hatta ve hatta ciddi anlamda çocuklar :) espiri, şaka ama ciddiyetle çok işe yarıyor.. bazı şeyleri de mazur görmek gerek :)
tebrikler mesleğinde, mesleğe ilişkin daha da bilgi istersen buralardayım...
zorluklar yıldırmasın, zira çok çok zorlukla karşılaşacaksın...
e olayi biliyorsun iste. neyini soruyorsun su halde?
yuzsuz adam her yerde yuzsuz. kopyayi aleni ceker, senden cekinmezse devam eder spoil eder, abuse eder. siker atar. asistan olan ogrencilerin cogu ogrencilik hayatlarinda bu konuya meze tiplerle hicbir etkilesimde bulunmuyor sanirim. bu adama sen ne dersen de, ne yaparsan yap bu adam piskin.
sen bunun yerini degistir bana takti olacaksin. (bana ilgi duyuyor diyeni bile gordum ben)
sen bunu gormezden gel sen kaypak, yumusak, korkak ve gerizekali olacaksin.
sen bunun kagini al, sinavdan at, emin ol yine sucu sende bulacak.
o muhtesem birisi aslinda. tanisan seversin.
ben kalkip herkesin kagidini al demiyorum. belli basli bu turden birkac tipe gerekeni yap, o turden olanlar dahil kopya cekme amaci gudenler senden korkar.
bizim bolumde vardi bir tane boyle asistan. hayatinda sinav esnasinda bir kere bile gulumsedigini gormedim. kac tane kendini bilmez yavsagin kagidini aldi, kurula verdi.
benim 2 ust donemimdi. aslinda muhtesem bir kadindi ve oyle somurtkan falan da degildi (dolayli yoldan arkadaslarimin arkadasi oldugundan disarida da taniyordum).
kaldi ki asistanlarin asli gorevi sinav gozetmenligi degil. yine de oradayken senin gorevin duzeni saglamak. duzeni nasil saglaman gerektigini dusunuyor ve hissediyorsan; aynen oyle davran. ogrenciler gelir gecer. sen oradasin.
sonradan uğraşmak yerine en baştan tavır koymak daha etkili..
yani kağıtları dağıtırken 'arkadaşlar sınav esnasında konuşan ya da kopya çekmeye teşebbüs edenlerin kağıdı alınacak/işaretlenecek, ona göre dikkat edin lütfen" denir ve baştan bu tip olayların büyük kısmının önüne geçilmiş olur. abarta abarta hala çekmeye çalışan olursa da ibreti alem için kağıdına işaret konur ya da alınır. evet biraz sert ama doğrusu bu.
ben de çoook kopya çektim lisansta, ama kopyaya izin veren rahat hocalarda çektim..kağıdımı alacağını bildiğim hocanın sınavında töbe kağıdımdan kafamı bile kaldırmadım. insan evladıyız hepimiz, boşluk görünce kullanmaya meyilliyiz..
nasıl başlarsanız öyle gider..sessiz, birşey yapmayan asistan yerine sağısolu belli olmayan asistan olun gözlerinde:)
ek olarak da; son sınıfların sınavlarında daha rahat bırakılmalarından yanayım. adam kaç yaşına gelmiş, ayak bağı olmuş bölümü, bitirsem de gitsem diye gözüne bakıyor..bırakın gitsin de işine gücüne baksın..
ve evet topuklu etkili olabilir:)
Yerinde olsam sınav başlamadan bezdirirdim. Şöyle ki;
yerlerini değiştirirdim
cep telefonlarınızı, notlarınızı kesinlikle kaldırın şeklinde talimat verirdim
-kürsüye yığmak adettendir -
sınav esnasında sürekli dolaşırım, aniden geri dönerdim arada.
bi de sınıfın en arkasına gidin duvara yaslanın izleyin. Arkalarını dönüp kontrol edemeyeceklerine göre stres içinde kağıtlarına odaklanmak zorunda kalacaklar.
bunun gibi klişe numaralarla ortamı gererdim. bişey yapacağınızdan değil maksat korkutmak. Ömrüm boyunca her sınava kopya hazırlamış kimi zaman deli çekmiş kimi zaman boş kağıt verip çıkmış biri olarak bu söylediklerimi uygulayan hocalardan çok tırsardım. Çekeceğim varsa da riske atmazdım. Mümkün olduğu kadar az konuşun, arkadaşlar sınavdayız lütfen diyin. Kestirip atın. Size mi güvenip geldiler sanki sınava?
sınav başlamadan uyar müsamaha göstermeyeceğim, kopya çeken olursa kağıdını işaretleyeceğim ve gereken prosedür gerçekleşecek diye. bir kez uyardıktan sonra işaretle de, gerekirse kurula da taşı. işaretleyince o diklenen öğrenciler hocam hocam diye peşinde dolanıyorlar iş bir üst kademeye taşınmasın diye. bırak onlar düşünsün derdini tasasını, herkes hak etiiği notu alsın. kopya çekmeyen adamın suçu ne?
öğrencinle ilişkiye girme.
yahu sen üniversite öğrencisine lise öğrencisi gibi davranmışın biraz:)
bence sınavdan önce biraz tırsıttıracaktın, kopya çekmeye yelteninin kağıdını alırım, hocaya bildiririm falan diyee...
eğer göreve yeni başladıysan baştan işi sıkı tutman lazım, yoksa sonradan bütün ağırlığını ve otoriteni kaybedersin. daha bunun ciddi ciddi kopya çekeni var, ders anlatması var, ödev toplaması, kağıt okuması.
hababam sınıfınfaki kül yutmaz kadar abartma elbette ama, sınıfın kontrolünün sende olduğunu, senin lafının geçtiğini hissettirmen lazım. yoksa tepene bi çıkarlar, sittin sene bi daha sözün geçmez öğrenci üzerinde. bizim bi arkadaş var mesela, öğrenciler direkt adıyla sesleniyolar kıza. hocam falan demeye bile tenezzül etmiyolar yani.
topuklu giyip tak tak dolaşmak otorite kurmak değil sinir bozmaktır ayrıca. öğrencinin konsantrasyonunu ve sinirini bozmaktan başka bi işe yaramaz.hatta mümkün olduğu kadar ses çıkarmayacak, dikkat dağıtmayacak şekilde giyinmen, yürümen, konuşma gerekir. öğrenci zaten gergindir, konsantre olmaya çalışıyodur. o anda her uyarıcı ani patlamalara sebep olabilir. hatta bazı asistanlar sınav sırasında bile hiç durmadan konuşur, kıkırdar, güler. değil öğrenci ben bile sinir olurum, öğrenciden önce ben uyarırım susun, çıkın dışarda konuşun diye.
sınav salonuna girdiğinde "arkadaşlar günaydın/merhaba. sınav düzenine geçelim lütfen" falan gibi cümlelerle sınıfa girdiğini ve o andan itibaren otoritenin sen olduğunu belli etmen lazım. "çocuklar" demek yerine "arkadaşlar" diye hitap etmek her zaman artı puandır. sınav başlamadan önce, gözüne şüpheli görünen, birbirine çok yakın oturmuş olan varsa onları düzelt mesela. sınav sırasında da eğer kopya çektiğini düşündüğün biri varsa önce gözlerinin içine dik dik bak, sonra git başında dur gıcık edici bi şekilde, sen ayrıldığında hala devam ediyorsa kopya çekmeye, bu sefer ya yerini değiştir ya da kağıdına bi işaret koy. bi iki sınavda böyle yaparsan adın çıkar zaten.
bütün bunları kıl, soğuk ve itici bi şekilde değil de tatlı sert bi şekilde ypman lazım. dengeyi ayarlamak çok önemli. öğrenci hem senin hoca olduğunu bilmeli, hem de seni saymalı ve sevmeli. bu da zamanla öğrenilen bişey...
biraz kafan farklı çalışıyorsa lafla göt et. kağıda koyduğun çarpıdan daha vurucu olur.