Şimdi birazdan anlatacağım konuyu full ve stabil bir tarafsızlık ve objektif bakış açısıyla yazdığımı bilmenizi istiyorum.

Osmanlının son zamanlarında devletin kurtuluş için vermiş olduğu azmi, inancı, fedakarlıkları ve özveriyi hepimiz biliyor ve takdir ediyoruz.

Ülke kurtuluyor. Bağımsızlığını Atatürk'ün önderliğinde sağlıyor. Buraya kadar herşey gerçekten kusursuz ilerliyor.


Sonra bir şeyler olmaya başlıyor.

İnanırsınız ya da inanmazsınız bilemem ama 4 halifeden sonra 661 yılında I.muaviye'den başlayıp 1924 yılına kadar 1300 yıldır süregelen halifelik kavramını ortadan kaldırıyor. Halifelerin tam listesi için bkz: tr.wikipedia.org

1500'lü yıllardan itibarende 495 yıldır bu topraklarda liderliği sürdürülen bir kavramdan bahsediyoruz.


Halifelik benim açımdan inanılmaz köklü bir geleneği olduğu için önemli buluyorum. Yani bugün hristiyanlardaki "Papa" kavramına eşdeğer bir islam kavramı olduğundan dolayı önemini de bu anlamda koruyor.


13.yüzyıldan itibaren bu topraklarda kullanılan eski türkçe diye de bilinen osmanlıca'yı ortadan kaldırıyor ve latin alfabesini getiriyor. Şimdi medeniyet gelişen dünya vs. bilemem önümüzde bir japonya örneği mis gibi duruyor. Her şeyi geçtim ben bu ülkenin 100 yıl öncesi geçmişine ait arşivleri okuyamıyorum. Bu bile büyük bir infaal aynı zamanda bir koparış değil midir?


Bu ülkenin yurttaşlarına zorla ve cebren şapka takmak zorunluluğu getirilmiş. Yani düşünebiliyor musunuz? Ülkenin yönetimi "şapka devrimi" yapıyor, size sokakta şapka ile dolaşmak zorunluluğunu getiriyor. Çok yönlü düşünüyorum ama bunun makul ve haklı sebeplerini bulamıyorum. Birisi izah edebilir mi ?


Türk musikisinin yasaklanması yine atatürk döneminde olan farklı bir uygulama.


Şimdi toparlayalım. Atatürk neden geçmişle olan irtibatı koparmaya çalışmış?


Teşekkürler.

 

ya olm bırakın atatürkü matatürkü..
yıllardır yok atatürk ilkeleri yok atatürk zartı zurtu diye devletin anası bellendi.

pukay de souza

tamamen tarafsız bi şekilde okudum ve tamamen tarafız bi şekilde cevaplamaya çalışacağım.
türklerin tarihine, islamiyeti kabulune, 1071de anadoluya girişine, daha öncesinde geleneklerine falan bakarsak aslında atatürkün yapmaya çalıştığı şeyin araplar tarafından tecavüz edilmiş bir milletin, kendine ait olmayan özellikleri atmaya çalışmasını sağlamak olarak yorumlayabiliriz. bu benim şahsi görüşüm.

niçin okullarda yeterli eğitim verilmiyor, tarihimizi bilmiyoruz, tarih derslerinde "yararlı cemiyetler, zararlı cemiyetler" başlığı altında bir şeyler öğreniyoruz, bu soruların cevabı aslında atatürk.ün neler yapmaya çalıştığını neden anlamadığımızn da cevabı.

dahinnotha

mustafa kemal salt olarak halkın geçmişle değil din ile bağını koparmaya çalışmıştır bir prototip yaratarak.bu arada şuana kadar kusursuz işlemiş herşey dediğin kısımda ise gerçek tarih olarak herşey kör topal ve ihanet üzerinedir..

yapmabunuyapmabunu

geçmişle irtibatı koparmaya çalışmak değil o.
bizim halkımız mal. kendisi bir şey istemiyor. atatürk bunların hiçbirini yapmayıp ben padişahım bundan sonra dese, ona tamam diyeceklerdi yine, hatta sevineceklerdi de. demokrasi falan çok azının aklına gelecekti onlar da bir şey yapamayacaktı muhtemelen.

yani olay bu. atatürk, ne idüğü belirsiz feslerin tarih olmasını istemiş de kötü mü yapmış yani? aynı zamanda arap harfleri, ne ki yani? türklere özgü bir alfabe olsa, atıyorum göktürk alfabesi kullanılıyo olsaydı osmanlı'da bunu kaldırır mıydı? sonuçta kökeni biz değiliz onun.

halifelik de papalık kadar gereksiz bir makam. ayrıca halifemiz olmadığı halde laiklik elden gidiyor, bir de halife olsa nolurdu şimdiye düşünebiliyor musun?

ben teşekkür ederim.

d.

adam ileri görüşlülüğün kitabını yazmış işte.

halifeliği kaldırması sayesinde sadece türklere değil, tüm islam camiasına güzellik olmuş. matahmış gibi papa var diyorsun, hristiyan dünyası ne çektiyse papa yüzünden çekti. itin götüne sokuyolar adamı sürekli, olmaması çok daha isabetli.

alfabe desen bi o kadar yerinde bir karar. japonya gibi istisnalar kaideyi bozmaz. bugün farklı alfabesi olan ülkeler, başta rusya, ingilizce öğrenmekte zorlanıyor. bu ülkelerde ingilizce bilme oranı %5 bile değil. en önemli sebebi de alfabedir. çok şükür kurtarılmışız osmanlıca'dan. ülkenin 100 yıl öncesine ait arşivleri senin okuyamamanın bir önemi yok ki, okunabilir olmasının önemi var. çok önemli buluyorsan çevirilerini okursun, olmadı parayı verir çevirtirsin. bu kadar marjinal ve önemli bir kararın karşısında, 100 sene sonra sıradan insanların osmanlıca yazıları okuyamayacak olması durabilir mi sence?

atatürk geçmişle olan irtibatı koparmaya falan çalışmamış. bağnazlığın başı olarak gördüğü ve problemden başka bir şey yaratmayan/yaratmayacak olan halifelikten dünyayı kurtarmış ve ülke menfaatleri için çağdaşlaşma adına alfabeyi değiştirmiş. alfabe değişince geçmiş niye kopsun ki.. bugün 2k yıl öncenin yazıları bile okunabiliyor.

desdinova

çok haklısın söylediklerinde. halkın bir günde cahilleştiğini düşünsene? bunu böyle söylediğinde sana bunu çürütmek için gelinen olgu da "o zamanlar zaten kimse bimiyormuş okuma yazmayı, seçkinler biliyormuş hep" oluyor. ve bu durumla "bir gecede cahil olduk geyiği" diye dalga geçtiklerini sanıyorlar. o zamanların okuma yazma oranlarını araştırdım bunun için sırf. ve ne buldum bil. o günlerde dünyadaki hiçbir devletin okuma yazma oranı zaten yüzde 15 i bulmuyor. bizim okuma yazma oranımız ise o günler için yüzde 10 gibi bir şey. aslında konuşulacak çok şey var bunun hakkında. ama asıl ihanet inönü zamanındadır. inönü osmanlı arşivlerini yok pahasına bulgaristan'a satmıştır. öyle ki istanbul sokakları evraklardan geçilmez hale gelmiş. (okuduğum kaynaklardan aktaraiyorum.) yaklaşık 10 milyon belge satılmış. bununla ilgili şöyle bir şeyler karalamıştım zamanında. çok da konuşmak istemiyorum. ne dersen de herkes bildiğini okuyor çünkü. (ek olarak: atatürk'ün orijinal nutku nerededir ve bu orijinal nutku bulabilsek şurada atıp tutan kaç kişi bunu okuyabilecektir? çok önemliyse çevirttiririz değil mi? başımıza hep bundan geldi ne geldiyse. doğru çeviriyi kim yapacak? biz buna nasıl inanacağız bunları soran yok.)

beta.eksisozluk.com

bu nick tam yirmi alti karakter

çoğu kişinin karşı görüş olarak sunduğu mustafa kemalin ileri görüşlülüğü ve ferasetini şuan,bu çağda bizim de gösterip bu ülkenin vatandaşlarının mustafa kemalle olan tüm bağını koparmamız ve kendisini tarihin tozlu sayfalarında bırakıp,adalet kantarına oturtmamız gerekiyor..bu ülkenin kurtuluşu kanla ve ihanetle yazılan cumhuriyet tarihinle yüzleşip ve bu utancı kabul edip rasyonel bir şekilde ileri bakmaktan geçiyor..mustafa kemali gömdüğümüz gün bu ülke muasır devletler seviyesine ulaşmakta dev bir adım atıcak

yapmabunuyapmabunu

diyeceğime çok karşı çıkan olacaktır!

ama tek neden islam dininin türk toplumunu körelttiğini düşünmesidir.

bu arada bu yapılanların hiçbiri mustafa kemal'in orijinal fikri değildir.
evvelinde yetişen osmanlı aydınının osmanlı'nın kötü gidişine son verme fikir yürütmesi sonucunda doğruluğuna inandıkları ve ortaya koydukları kaidelerdir.

schwarze rose

yeni dünya düzenine uyması gereken, yeni bir devlet kuruyorsan eskiyi yanına pek almaman gerekir. yoksa osmanlının güçsüzleşmiş bir devamı olmaktan öteye gidemezsin.
dahinnotha ya da aynen katılıyorum.
atatürk'ü gömmekten bahsetmiş bir arkadaş bunun için bağları koparmaya gerek yok. yine aynı bahsettiği devrimci atatürke kulak verirse eğer 'benim yaptıklarımı da yenileyin, çağa uydurun, devrimci olun' dediğini duyabilir. yani kendini yok etme fikrini bizim beynimize yine kendisi aşılamıştır. çünkü önemli olan parmak değil işaret ettiği kuştur, bunu anlamayanlar anlasın diye epey üzerine basmıştır. atatürkün bu çizgiden çıkması, idolleştirilmesi filan onun icadı değil o öldükten sonrakilerin icadıdır. öyle karizma ve ışık sahibi bi insanın ardından böyle hissetmek de çok garip değildir.
gömülsün diyenlerin atatürk gömüldüğünde ağlayan insanları bir izlemesini tavsiye ederim, o ağlayanlar, şimdi gömülsün diyenlerin atasıdır.

kediebesi

çok az bir bilgiyle yorumlamaya çalıştığını düşünüyorum. kötü anlamda söylemiyorum ama daha geniş bir perspektiften bak olaya.
ek olarak ben de çok bilgili değilim ama çok şahane bir htr hocam oldu ünide. onun anlattıklarından hatırladığım kadarıyla cevap vericem.

1. şapka kanunu sadece devlet memuruna getirilen bir yasa. yani sokaktaki insanı kapsamıyor. amaç da fes gibi yunan giysisi ile garip kombinasyonlar yapan giysilerin bizim milli kıyafetimiz olmadığını, daha modern giyinmemiz gerektiğini söyleyip böyle bir devrim yapıyor. ki 100 yıl önce fes getirilirken nasıl tepki almışsa şapka da aynı şekilde tepki almış. olay şapka değil. insanların düşünce zincirlerinin kırılması.
devlet memuru giyince normal insan da giyiyor. vakko fn da bu sayede parayı kırmış.

2. latin alfabesine geçmenin nedeni olarak okuma yazma oranı deniyor. bu okuma yazma oranının latin harflerine geçtikten sonra katlanarak artması, basılan kitap sayısının katlanarak artması, 90 yaşındaki ninelerin bile okuma yazma öğrenmesi yerinde bir devrim olduğunu gösterir bence. ha osmanlıca öğrenmek istiyorsan seni engelleyen yok, bir sürü kurs ve ders var. evet belki daha fazla olabilirdi, ama bu atatürkle ilgili bir durum değil ondan sonra gelenlerle ilgili bir durum. eğitim sisteminin ne halde olduğu ortadayken osmanlıca bilmiyoruz diye hayıflanmak saçma.
dahası amaç osmanlıcanın kaldırılması değil dilin türkçeleştirilmesi. bir sürü dil bilimciyi türkçe kelimeleri araştırsınlar diye anadoluya yollayıp derleme sözlükler çıkarttırıyor.

3. atatürk geçmişle irtibatı koparmak değil amacı. osmanlıdan önce de bir tarihimiz olduğunu anlamamızı sağlıyor. türk tarih kurumu ile türk dil kurumunu kurması ve vasiyetince bu kurumların hep açık kalmasını, mal varlığının bir kısmının tarih kurumuna (dil kurumu da olabilir tam hatırlamıyorum ama ikisinden biriydi.) niye istesin aksi olsaydı.

4. halifeliği kaldırmasının altındaki neden iktidara çok etkisi olması olmasın sakın. neden islam dininin lideri ülkenin yönetilmesinde etkili olsun. laik bir devlet olması için kaldırıyor.


edit: bir de artık atatürk ne yapmış ne yapmamışa değil de ülke şu an ne durumda, şu anki yöneticile ne yapmış ne yapmamış onu tartışın azıcık. atatürk ne yaptıysa yaptı. artık değiştirmek mümkün değil. ama rte ne ypmış böyle ya denmeyecek bir türkiye mümkün mesela. belki, tartışmaya cesareti olan kaldıysa tabi.

goldentitan

@kediebesi

dünyada bununla ilgili örneklere bakalım. ingiltere? cumhuriyet değildir. ama senin ülkenden 20 kat demokratik olduğu kesin. fransa? evet, fransa'da iç çatışmalar bir hayli çok oldu. fakat kimse kraliyet ailesini sürmedi. marjinalleşmiş olsa da hâlâ kraliyet ailesini savunan küçük partiler var. ispanya hâkeza öyle.

yani yeni dünya düzenine uymak için köklü/radikal kararlar gerekiyordu, efendime sana söyleyeyim bunun hemen yapılması gerekiyordu, tek yol buydu tezi bir geyikten öteye gidemiyor burada. hiç bir konuda hiçbir zaman "tek" yol olamaz zaten.

bu nick tam yirmi alti karakter

fransız devrimini hatırlatırım. bu iki ülke de kolonistliği eski şekliyle devam ettirememiş, yeni düzeni yaratmak ve ayak uydurabilmek için 2 büyük savaşın önemli aktörleri olmuştur. yani onlardaki değişim de epey kanlı ve zorlu oldu. ayrıca bu işin 'aniden' gerçekleştiğini düşünmek de saçma. osmanlının gerilemesinden itibaren başlayan bir süreçtir, hala daha da devam etmektedir, gelişimini tamamlamamıştır. öyle bir gecede olmadı yani o değişim. herkes hazır olduğunda değiştik. o zaman bu yapılmasaydı şu an arap baharıyla şenleniyorduk mesela biz de.

kediebesi

ek olarak ve son olarak...

sorun aslında bizim modernleşme sistemimizde. dünyadaki hemen her devlet tabandan tavana modernleşirken, bi biz akıllıyız ya biz tavandan tabana modernleşmişiz. baskıyla, sopayla vs vs...asıl sorun da o zaten. sen ne yaparsan yap halkı hiçe sayarsan başarılı olamıyorsun işte sonuç olarak. siyaset bilimi tarihi bunun örnekleriyle dolu. iyi geceler efenim.

edit ihtiyacı hâsıl oldu.

sayın kediebesi, herkesin hazır olduğunu nasıl söylebiliyorsun aklım almıyor gerçekten. ama bir konuda haklısın. tanzimattan başlar bu değişim. işi bilmeyen birine sorarsan sana atatürk'ün bu düşüncelerini aslında ziya gökalp'ten aldığını söyleyecektir amma velakin verdiğim linkteki entryi okursna ziya gökalp'in hiç de öyle alfabe değiştirelim filan demediğini, arkaik türkçe sözcüklerin diriltilmesinin karşısında durduğunu görebilirsin.

bir gecede olmadıysa ve herkes hazırdıysa madem neden hâlâ günümüzde sonlanamadı onu da anlayamadım açıkçası. bir günde olmadı ve herkes hazırdı diyebiliyorsan zaten bir şey konuşmaya gerek yok. iyi geceler tekrardan.

artı olarak "arap baharı" tam da tabandan tavana bir istektir işte. bazı şeyler kan dökülmeden olmuyor, oturmuyor. buna "devrim" diyorsan bir de. gerçi biz de kan dökmüşüz ama bu devletlü kesimin yakıp yıkması ile olmuş. editle editle delik deşik oldu bu yazı da

bu nick tam yirmi alti karakter

baskı ve sopayla götüne giyecek donu olmayan bir millet onca düşmanın karşısında duramaz, savaşamaz. onlara uğrunda savaşacakları şeyi de atatürk göstermiştir, bu da senin şu an burada bunları yazabilme özgürlüğündür. atatürkün yaptığı devrim kore ve kübada örnek alınmıştır. ayrıca bu tür konularda olayı sadece lider üzerinden incelemek bence çok yanlış. liderler sadece arkalarındaki kuvvetin öncü piyonudur ki atatürk bireysel olarak bunun ötesine geçebilmiş bir insandı.

arap baharı devrimi araplarca yapılmadı, onlara yaptırıldı. o konuda biraz görüş ayrılığımız var herhalde. yanlış anlaşılma olmuş.

kısaca şunu diyip kapatmak istiyorum konuyu. bugün bulunduğumuz noktaya (her neresiyse artık, iyi veya kötü) gelmemiz için atatürk'ün o gün onu yapması gerekiyordu. böyle sliding doors muhabbeti gibi, öyle olmayaydı şimdi çok şukelaydı da geyikten öteye gitmez. tek demek istediğim atatürk devrimcilik öğretmiştir. onu devirerek zaten kendisinin öngördüğü ve bu millete aşıladığı devrimciliği yapmaktan öteye gitmemiş olacaksınız :) ayrıca barış için savaşmak gerek kavramı da bana havai kadar uzak.

kediebesi

konu atatürk olmasaydı baban kim olurdu bilemezdin şerefsize dönüşmüş. şu olmasaydı burada yazamazdın bu olmasaydı şurada yazamazdın filan... o yüzden daha fazla tartışmak yersiz. taha akyol'un (ki siz sevmezsiniz bu adamı anladığım kadarıyla; ama tüm önyargılarınızı bir kenara bırakıp bir okursanız iyi olur.)"ama hangi atatürk" kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. zihin açıcı bir kitaptır. şimdi o hedefi atatürk naısl göstermiştir halka, halk ne şekilde inanmıştır ve sonrasından neler olmuşturu anlatırsam bunlar çok uzun şeyler ohoo. bilinmesi gereken tek şey aslında atatürk'ün pragmatist bir lider olduğudur.

öldüğünde che'nin cebinden de nutuk çıkmış diyorlar zaten. =) iyi geceler tekrardan.

editimsi: bakın dikkat ederseniz öyle olmayaydı eyiydi gibi bir şey söylemiyorum. hiçbir sosyal bilim'de bunu söylemezsiniz zaten. öyle olmasaydı ne olacağı daha mı iyi daha mı kötü olacağı tam bir muamma. ama bunu öğrenme fırsatımız artık yok. barış için savaşmak gerek filan da demedim ben. eğer adına "devrim" dediğiniz bir yol tutmuşsanız, bu silahlı olmak zorundadır diyorum. silahsız olanı başarıya ulaşmıyor işte. barışla alakalı bir konu değil yani bu.

bu nick tam yirmi alti karakter

Halifeliğin niçin kaldırıldığı, Nutuk'un son bölümlerinde anlatılır. Sadeleşmemiş, orjinal diliyle okumanızı öneririm. Beni ikna etmişti.
Arap alfabesini kaldırmasını sorun olarak görmüyorum, iyi ki kaldırmış. Türkçe Ural-Altay dili, sondan ek alıyor, arapça ortadan bükülen ek alan bir dil, gramer yapıları farklı. türkçe kelimeler arapçada tam olarak ifade edilmiyormuş. Görüntü olarak da zihniyet olarak da arap alfabesi kullanılan bir ülkede yaşamak istemezdim. (yuvarlak karakter sevmiyorum, köşeli karakterleri sökmesi daha kolay).
Arşiv ve araştırma açısından keşke biraz daha yüklenilip, klasik eserler vs bolca çevrilseymiş iyi olurmuş diyecğeim ama zaten çoğu çevrilmiş. Daha fazlası için de çalışmak lazım. elin yabancısı gelip osmanlıca öğreniyor, divan şiirini analiz ediyor. herşeyi de devletten beklememek lazım.
Konu ciddi, yer yer hafiflettim cevaplarımı.

firez

gandhi vardı bi zamanlar pasifistti o. ingiltere olmayaydı gandhi gibi bi adamı hiç görmezdik diyo bi sakallı.

kediebesi

Ataturk islam dininin türk toplumunu körelttiğini düşünuyor, veya ataturk din veya islamiyet karsiti imis diyenlere tek bir ornek verecegim. Turkiye muslumanlarina yapilan en buyuk hayir kuran'in tarihteki ilk turkce tercumesinin donemin en onemli turk din ve felsefe adamlarindan bir tanesine yaptirilmasidir Ataturk tarafindan. Eger islamiyeti veya dini zararli buluyor olsaydi bunun tam tersini yapardi. Benim icin sadece bu somut adim yeterli.

sfist
1

mobil görünümden çık