Ben kendime kendi iç huzurumu önplanda tutan, basit ve küçük şeylerden mutlu olabileceğim bir hayat kurma yolunu seçtim ve insanlar bunu pek fazla anlamıyor. Onlara gerçi üstteki paragrafta yazdığım kadar detaylı açıklama imkanım olmadı, dolayısı ile düşüncelerimin anlaşılabilirliği konusunda o yüzden onların açısından çok emin değilim. Ama -okumaktan sıkılmadıysanız- sizin bu konuda bir fikriniz var ve bu fikrinizi merak ediyorum.
En iyi ihtimalle, evlensem bile çocuğumun 4-5 yıl sonra olacağı varsayımı ile 10-45 / 20-55 / 30-65 gibi bir kuşak farkımız olacak; öte yandan 40 yaşımda iken, bir alışveriş merkezine gidince bağırıp çağıran bir çocuğu zaptetmeye çalışacağım. Hayatımın belki en verimli döneminde bir kadının dırdırı ile, kıskançlık krizleri ile uğraşacağım. Mutlu ve huzurlu yaşadığım, dingin bir evde sürekli bir koşuşturma olacak.
Bazı futbolcular için "evlenince disipline girdi" gibi söylemler kullanılır; benim hayatım gayet disiplinli mesela.
Aranızda, evlenmeden önce benim gibi hissedip şu an "ya öyle şeyler düşünülür ama hiç merak etme, işler düşündüğün gibi değil" diyebilecek olan birileri var mı ? Ya da evliliğin; yalnızken mutlu olan birini daha mutlu edebileceğini düşünen birileri...
Merak ediyorum; sosyal kaygılar ve aile kurma içgüdüsü dışında, evlilik gerçekten gerekli mi ? Sizler ne düşünüyorsunuz ?

gerekli.


5-6 yıl daha bekle..sonra evlen.


Bana hep yaşlandığında içinde bir ukte kalacakmış gibi geliyor.


10 yildir yalniz yasadiktan sonra evlilik seni cok buyuk ihtimalle daha mutlu etmeyecektir ve hatta daha huzursuz, rahatsiz etme ihtimalinin yuksek oldugunu soylemeliyim.


ben evliliği ve çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum.kağıda atılan bi imza benim için önemli değil.yani çok gereksiz bişey.ama rica ediyorum illaki evlenecekseniz bile lütfen çocuk yapmayın :)


ben de dun gece dusundum bunu icerken.
su anda cocugum olmasini cok isterdim mesela. boyle havada hop hop yapayim, burnumu tutsun, gulsun, hayatta en fazla babasina guvensin; bunlar cok guzel de, acayip buyuk bir sorumluluk. kaldi ki, hayatimin sonuna kadar beraber yasayacagimi dusundugum bir kadin olacagina da inanmiyorum su an icin.
26/m/ankara :D
edit: son cumleyi "kaldi ki, hayatimin sonuna kadar beraber yasamak isteyecegimi dusundugum bir kadin olacagina da inanmiyorum su an icin." seklinde degistirirsem daha iyi ifade etmis olurum kendimi.


kuşak farkı
bağırıp çağıran bir çocuk
kadın dırdırı
kıskançlık krizleri
sürekli bir koşuşturma...
evlilige ve cocuga su anda bu gozle bakiyosun. kendi kendine yetiyosan, soyunu devam ettirmek gibi bi derdin yoksa, yeterli bencillik seviyesine ulasmissin demektir. su siralarda evlensen ve yukarida saydiklarinin biri bile gerceklesse, "hay akilsiz basim!" deme ihtimalin yuksek. ayrica, henuz dogmamis bir cocuk olarak, daha beni tanimadan, beni, "alışveriş merkezine gidince bağırıp çağıran ve zaptedilmesi gereken bir çocuk" diye tanimlayan bir babam olsun istemezdim dogrusu.
kendini de "yalnızken mutlu olan biri" olarak tanimliyorsun.
kendini "yalnızken mutsuz olan biri" olarak tanimlayacagin gun gelene kadar evlenme. oyle bir gun hic gelmeyebilir. ama gelebilir de...
ama bencil oldugunu goz onunde bulundurarak bir hatirlatma: istatistikler, evlilerin daha uzun yasadigini gosteriyor. bu senin icin bir anlam ifade ediyorsa tabii...


@ basond / sağolun.
@ soljenitsin / 5-6 sonra durum daha da kronik hale gelebilir bence, yani bu karar 32-33 ten sonrasına sarkarsa gerçekten problem büyüyecektir.
@ roket adam / beni düşündüren tek nokta bu. 60 yaşında iken bir gün "ya bir çocuğum olsaydı keşke" demek ürkütüyor bazen, ne yalan söyleyeyim...
@ ritsos / aynı düşüncedeyim. işte bir anti-tez çıkar mı / yanlış mı yapıyorum acaba diye sorma gereği hissettim.
@ gece kelebeği / sağolun ama cevabım hayır. Ama kesinlikle evlilik teklifi alan erkekler bunu olumlu yönde cevaplamaya meyilli olacaktır, şanslısınız.
@ rock n roll / Esasında gen havuzuna pozitif katkı yapacağımı düşünüyorum genel olarak. Kağıda atılan imza konusunda ise, yine bir çeşit bürokratik işlemin olması gerektiği kanaatindeyim.
@ osuruklu / çocuk sahibi olmak güzel bir şey aslında ama büyüyene kadar epey bir enerji götürüyor gibime geliyor. Doğrusu kendimi "baba" olarak göremiyorum. Daha komiği var, ortaokulda "at" yaptığımız; yani ağzına mendil geçirip üstüne oturduğumuz bir arkadaşımız vardı. Şimdi genel cerrah olmuş ve bir çocuğu var, facebook daki resimlerini görünce ciddi bir beyin sarsıntısı geçirdim.
@ izaleyisuyuu / harika bir yazıymış, teşekkür ederim.
@ compadrito / bildiğim kadarıyla bebekler şu şekilde dünyaya gelmiyor; www.youtube.com . Dolayısıyla olayı duygusallıktan uzak ele aldığımı düşünmeniz doğal, lakin ben daha gerçekçi ve somut yanlarını ortaya koymaya ve özellikle belli bir yaştan sonra oluşacak negatif etkilere odaklanarak yazdım. Algıda seçicilik gibi düşünebilirsiniz, zaten bir anlamda evlilik hakkındaki düşüncemin yansıması bu. Olumsuz tarafların belli bir noktadan sonra daha çok göze batması. Bencil olduğumu, ya da herkeste biraz olması gerektiğini düşündüğüm otonom bir bencillikten daha fazlasına sahip olduğumu pek kabul etmiyorum.


cinsiyeti yaymak kötülüklerin en affedilmezidir. içinde bulunduğun buhranı bir başka yaratığa bulaştırmaktan daha sadistik bir şey olabilir mi? evlenme, çocuk yapma ve sadece yaşa. tabii bence.


herkes zaten genlerine çok güveniyo da sorun o değil.şu dünyaya çocuk getirmeyin.yazık şu çocuklara ya valla çok acıyorum ya


@ ziggypop / Bir buhran içinde değilim bence; yalnızca toplumda dayatılan belli bir "evlenmek gerek artık" düşüncesinin, "yalnızlık konusunda herhangi bir sıkıntısı olmayan" birisi için de açıklanması gerektiğini düşündüm. Her fikre açığım ve zaten belli bir ikilemde olduğum için bu soruyu sordum. "Cinsiyeti yayma" konusunu pek anlayamadım ve kimseye bir kötülük yaptığımı sanmıyorum. En azından ekşi duyuru' yu okuyup evlenmekten soğuyacak birisi varsa bence bu onların kendi irade sorunudur.
@ rock n roll / Evlilik hakkındaki düşüncelerimden sonra "çocuk düşmanı" imişim gibi bir hava oluşması biraz tatsız oldu bence. Çocuğum olduğu zaman kırbaçlayacağımı falan düşünmüyorsunuz değil mi ? Bilakis çocukların, kendilerine ilgi ve şefkat gösterilen sağlıklı bir aile ortamında büyümesi gerektiğini ve çocuk eğitiminin çok ciddi sorumluluklar içeren bir görev olduğunu düşünüyorum. Tavşan gibi yavrulayıp çocuklarını umursamayan bir ebeveyn adayı olmaya en uzak kişiyim bu bağlamda.
// rock n roll' un mesajı üzerine edit: kendisini yanlış anlamışım. Kusura bakmasın. Cevapları ve cevaplarınız için teşekkür ederim.


bence gerekli değil. evli çiftlerin bikaç seneden sonra birbirini sevmediklerini düşünüyorum. birey olamamış, kendi iç huzurunu bulamamış insanlar zaten hayatlarında bir dönemeç olarak gördükleri evlilikte de bir süre sonra mutsuz oluyor. ama bir ilişkinin illa hüzün getireceğini de düşünmüyorum.


merhaba.
bence de gerekli değil.
21 yaşındayım büyüyünce sizin gibi olmak istiyorum.


Gerekli değil. Mevcut düzeninizi muhafaza edin ve gidebildiği yere kadar gidin. Belki 10 yıl sonra çok daha farklı düşüneceksiniz, belki 10 yıl sonra gerçekten bir kadını/gerçek bir kadını seveceksiniz, huzuru onda bulacaksınız ve ömrünüzün sonunu onunla getirmek isteyeceksiniz. Yani belki kendiliğinizden o kadınla aynı evin içinde yaşam sürmeyi dileyeceksiniz. Olmayan şeyler değil bunlar. Çocuk/yaş farkı konusuna gelince; -Türkiye'de yaşadığınızı varsayarak- böyle bir hayata, bu şartlara gelmese daha iyi gibi sanki, bilemedim.


evlilik millet çenesini kapatsın, diye lazım olabilir de... sizin kadın ve erkek ilişkilerine dair pek menfi önyargılarınız olduğunu düşünüyorum. zannettiğim gibiyse, kendinizi haklı çıkaracak ilşkiler kurup, "kendini doğrulayan kehanet"lere mahkum olabilirsiniz...
