masasını.
sevmiyorum, hele "raki adabiyla icilir yea" insanlarini hic sevmiyorum.
kafa yapmasını. şahsen tekilla hariç, içmesini zevkli bulduğum(tat olarak) bir alkol türü yok.
ama ortamın güzelliği için, güzelleşmesi için zevkle rakı içerim.
ben sevmiyorum rakiyi, nefret ederim hatta.
sevenler de 'yae rakinin muhabbeti iyi oluyo' diye igrenerek iciyormus gibi geliyor bana.
tadını, muhabbetini.
edit: he, iğrenerek zorla içiyoruz.
Adabını ve içme geleneğini.
ben de sevmiyorum, seviyorum diyenlere de inanmıyorum. zira her içen yüzünü ekşitiyor benim gördüğüm.
balıkla uyumunu. sonrasında beyinde, psikolojide yarattığı güzelliği, aynı masa etrafında saatlerce konuşabilen insanları buluşturması, türk sanat müziğini sevdirmesi vb. gibi...
eşzamanlı olarak ilerleyen mezesi, müziği ve muhabbeti.
yavaş yavaş kafa yapmasını, mezelerini, sohbetini, bebekler gibi uyutmasını ve ertesi gün hiç içmemişsin gibi ne bir baş ağrısı ne bir sızlama...
hepsi bu.
kokusunu,muhabbetini ,kafasını.peynirle tadını
mezesini
Kokusu
Ben yıllarca pek sevmedim. Hala da nadir içerim ama iyi bir rakı mezeler ve muhabbet uygunsa kraldır, ama tırt rakı ve/ veya meze direkt köpeköldüren etkisi yapıyor. Özetle rakı özel ve güzel bir içki. Hatta bence yunan içkisi çünkü uzo bizimkinden kat kat kaliteli.
anısını seviyorum.
masasında dert unutturan, ülke kurtaran, kendine has mezesi, adabı ve kuralları olması.
Şalgamla eşliğini. Muhabbetini.
tadını, masasını, muhabbetini, adabını, şalgamla gidişini, balıkla gidişini, kavunla peynirle yazın buz gibi gidişini seviyorum. erik yerken de yüzüm ekşiyor, sevmediğim şeyi niye yiyim niye içeyim?
kafasını, ambiansını.
rakı içenler öldü de su içen ölmedi mi!
doldur hocam
ben tadını seviyorum hatta çok çok seviyorum. yemişim adabını, benim kendi adabım var mekan ayırt etmeden her yerde içerim.