derdimi anlatayım da, davranışlarıma bir yön verin istedim.
babam şu günlerde hasta. doktor kafadan 1 ay yatacak hastanede ameliyat da olacak demiş. babamla aramdaki ilişki ve iletişim bozukluğu çok geçmişe dayandığından hep bir garibiz. ben onu o şekilde görmeye dayanamayıp 1-2 dakika belki duruyorum odada, hastane kokusu rahatsız etti deyip kaçıyorum. koku falan hikaye tabii. o da zaten anneme, irrasyonel kedi gelmesin o bakamaz bana beceremez o tarz şeyleri falan demiş. baba psikolojisi tabii onu hasta bir şekilde görmemi istemiyor aslında yoksa sadece ilaç saatinde ilaçlarını veriyoruz okadar. yapılamayacak bir şey yok ortada. demek istediğim, ben bir evlat olarak, nasıl davranmalıyım.
tabi şimdi, 'ne demek nasıl davranmalıyım lan o senin baban!' diyecekler olacaktır ama aramız gerçekten hiç iyi olmadı garip bir mesafe ve ilişki bozukluğu var. çok böyle ağlayıp sızlamadan 'üühhüüü sen benim babamsın ölürüm seni için.' triplerine girmeden, kendi içimde zaten giriyorum bu triplere ama bunu hissettirmeden, nasıl davranabilirim.

"Baba geçmişte aramızda sorunlar olmuş olabilir ama seni seviyorum ve asla kaybetmek istemem, bunu bil." de. Yeter bence. Ağlayıp zırlamana da gerek yok, omzunu tutsan babanın yeter.


buff + 1


bence hissettirsen de bişi olmaz, bence git sarıl ağla. bi şey demene de gerek kalmaz.


benim de hep babamla aramızda iletişim kopukluğu oldu. bir de bana birçok şeyde destek de olmayınca artık ipleri tamamen koparmıştım. aslında destek olmak istiyordu ama gücü yoktu buna. derken kendisi akciğer kanseri oldu. 2 sene tedavi gördü. ağrıları o kadar arttı ki son iki haftayı hastahanede geçirdi. ve ben babamı sadece öldüğü gün ziyaret etmiştim. bilinci bile doğru düzgün yerinde değildi. morfini bağlamışlar, ölüyorum diye sayıklıyordu. ben sadece elinden tuttum. baba ben geldim diyebildim sadece. gülümser gibi oldu. bense gözyaşlarımı tutamadım. ben gittikten 3 saat sonra da vefat etti. ben babamın son altı ayında onunla hiç konuşmamıştım. çünkü öfkeliydim kendisine. oysa babam kanser tedavisi görüyordu. kemo, radyoterapi vs. ve ben hiçbir şekilde manevi destek olmadım kendisine. ve bugün, pişmanlığımın verdiği tecrübeyle ruhumun en derinlerinde vicdan azabı çekiyorum.
