Anadolu'da, ulaşımı olmayan, yakınlarında doğru dürüst bir yerleşim yeri, sosyal olanakları bulunmayan bir şehirde, dağın başında kıraç bir yerden arazi verip "buraya fabrika kurarsanız vergiden muafsınız" denmesinden söz etmiyorum.
Çoğu meslek dalının İstanbul dışında iş bulabilme şansı neredeyse yok gibi. İstanbul'un genişlemesine ve yoğunlaşmasına yapılan/yapılacak yatırımlar ( çılgın proje, üçüncü köprü, yen gökdelenler, tüneller, tüp geçitler ) yeni bir metropol oluşmasını sağlamak için kullanılamaz mı?
İstanbul'a bir şekilde gidip yerleşen, bir daha ayrılmıyor. Mutlu olduğundan mı? Çoğunlukla hayır. Sorunca herkes şikayetçi. Hem iş olanakları, hem şehrin renkli olması, sosyal-kültürel olanakları bu insanları burada tutuyor. Köy-kent tarzı, "hadi köyümüze geri dönelim" projeleri işte bu yüzden gerçekçi değil. Herkes ışığın etrafında oturmak istiyor.
Üniversitede okumak için Anadolu'dan İstanbul'a gelen insanların büyük bir kısmı mezun olduktan sonra İstanbul'a yerleşiyor. Okulu bırakanlar bile.
Osuruktan 100 üniversite açmak yerine, iyi yatırım yapılmış birkaç tane büyük üniversiteyi destekleyici sosyal olanakları da sağlayarak, gelişme potansiyeli olan bir şehre kurmak, aynı şehre bir çok toplu konut, sanayi ve teknoloji yatırımı yapmak bir başlangıç olabilir mesela.
Kısacası, ciddi ve detaylı bir şekilde yapılmış bir plan var mı?
herşeye hayvanlar gibi zam yapmalarını ben böyle bir politika olarak değerlendiriyorum açıkcası.
ne plani, plan ne arar türkiyede?
en basta istanbulun yasami ve olanaklari cok cok yüksek, kümülatif gelisiyo bu da.
mesela siz mecidiyeköyde oturmayi tercih edersiniz neden herseyin ortasinda.ya da okuyosunuz bu olanaklari görüyosunuz daha sonra orduya nasi dönceksiniz?
dediginiz mesela salliyorum eskisehir coook büyük bi teknokent kurdunuz, havaalani yaptiniz uluslarasi, alisveris merkezleri kuruldu, kütüphaneler, cok güzel olanaklar getirildi, ankaraya istanbula hizli trenler düzenlesti öyle olabilir.
ayrica metroya harcanan parayla baska bir sey yapilsa demissin de, metro ile sen sehrin hizini ve dinamizmini arttiriyosun, ulasim sagliyosun, ki 15 milyonluk bi sehir, pareto yapsam simdi tr de illerin %20 si %80 lik nufus olusturuyodur eminim yani:)
soruna tam cevap olmayabilir.
1. tr'de hiçbir şey düzgün planlanmış değil, planlamaya da zahmet etmiyorlar.
2. kişi odaklı politika var. yani her gelen öncekinin yaptığını değiştiriyor. bu sadece belediyelerde değil devletin tüm işleyişinde böyle.
3. imar gibi şeyler belediye tarafından izin veriliyor. ama belediye kendini denetliyor. (ya da bunun gibi bir şeydi.) bu yüzden zaten plansız büyüyen şehirlere ek olarak asla izin almaması gereken projeler izin alıyor.
4. ülkenin gelişmesi için bir politika zaten yok. politikacıların yaptığı tüm icraatlar oy toplamak için.
5. tr'de düşünen insan da çok yok. bu yüzden gelişmiyoruz.
6. düşünenler de ya bürokrasiye takılıyor, ya da parası olmadıığı için icraata geçmiyor.
7. kabul etmek istesek de istemesek de avrupa ülkelerinden çok ama çok gerideyiz.
Bence böyle bir plan olmasın. Herkes özenip İstanbul'a gitsin ki biz de diğer şehirlerde rahat park yeri bulalım, yeşillik alanlarımız olsun, tatil kafasında yaşayabilelim.
Bilakis İstanbul'un içinde yeni bir İstanbul kurma projesi var.Kanal İstanbul sanırım adı..20 milyar dolar gibi bir ranttan söz ediliyor.Ben ilk fırsatta İstanbul'u terk ederek kurtulmayı düşünüyorum.
1940lardan beri istanbul ile ilgili yapılmış bir plan yok,çılgın gibi büyüdüğü yetmediği gibi 3. köprü ile karadeniz kıyıları imara açılıp köprü altı gettolaşacak bir de üstüne kanal istanbul yapılınca kuzey-batısı da talan olacak,kanalın trakya tarafını da düşünürsek koskoca ülkenin 30 milyonu aynı yere toplaşmış olacak malesef.