arkadaşlarının çoluğu çocuğu charlotte blanc amca diye gelip seni mezuniyetine çağırdığında düğününe davet ettiğinde, kendi çocuklarına bakarken arkadaşlarının gözündeki o mutluluğu gururu sen hiç tanımıyor olacaksın. evet çok arabesk oldu ama gerçek. var çevremde, oradan biliyorum.
Belli bir yaşa kadar yalnız takılmak iyi tabi ama işte o bir yaştan sonrası için iyi olmuyor. Hadi evlenmedin, sağlığın da yerinde diyelim. 50 yaşına gelmişsin, etrafında kimse olmayacak ki. O yaşta o mekan senin bu mekan benim gezip tek geceliğine hatun kaldırmayı mı planlıyorsun? Her şeyi yalnız yapacaksın, tatile yalnız gideceksin. Eğlenen gençlere saran göbekli amca olacaksın. Evde düşüp kafayı yarsan iki hafta sonra komşular kokunu duyar da gelir lan. Sorumluluk almak bir yana, karşılıklı yarar da sağlıyor evlilik.
soru: haklı gibiler lan. buna karşı üretilebilecek argüman ne olabilir sevgili anti-marriage arkadaşlar? ha fikirleriniz üstteki paragraf ile uyuşuyorsa da açıklayabilirsiniz burada. onları da merak ediyorum çünkü.
böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum.
Kaç yıl yaşayacağını kim biliyor ki? Kısa yaşarsan bekarlık fena bir şey olmayabilir de.
Zaman değişti, artık 40-50'lerinde insanlar evli değil boşanmış oluyorlar. Yalnız kalmak da insana bağlı, çekilmez biriysen arkadaşın olmaz, eğlenilebilir bir insansan çevrende her zaman birisi olacaktır. Önemli olan hastayken yanında olacak dostların olması, diğer türlü çorba yapsın diye evlenilmez. İyi bir arkadaş da "ben evliyim, hastaysan hiç bakamam valla sana" demez.
Çocuk konusu ayrı, ben çocuk sevmem. Sevene de mani olmayayım. 50 yaşında çocuğum yok diye üzülüyorsa bunun tek sorumlusu evlenmemek değil sorumluluk almamaktır. Artık çocuk sahibi olmak için evlenmek ön şart değil.
dostum birebir durumu açıklamışlar belli bir yaşa kadar evlenmek istemeyebilirsin bu yaz max 30-35 olur ama sonrasında evlilik insan hayatı için çok önemli.
Tabi evlenmiş olmak içinde evlenilmez ömür boyu beraber geçireceğin birisini 27 yaşındada bulabilirsin o zman bulursan 27 yaşında evlenirsin. önemli olan mutlu olmak 35 den sonra yanlız kalmanın mutlu olunacak bir yanını göremiyorum.
"kendim evliliğe inanmıyoken bu kaygılarla doğru bi evlilik yapamam"
oglm ben de anti marriage adamım. ama bunları okuyunca endişelendim lan. içimi rahatlatın. rahatlatamıyorsanız bana hemmmmen koyunuzden bir kız buluyorsunuz. ruşem amcanın kızı eda da olabilir. öğretmen olması tercihimdir.
fakirler icin evet, lakin yeterli servetin varsa bu argumanlarin hepsi gecersiz gibi bilemedim.
belirli bir noktadan sonra herkes kendi kabuguna çekiliyor.insanların yaşamlarındaki öncelikleri değişiyor bi kere, ilk neden o.sen o aşamada dışarıdaki arkadaş isen, tabii ki kimse sana "ben evliyim hastaysan bakamam " demiyor ama "benim kızı bilmem nerden alıcam ordan da suraya gitmemiz lazım" diyor.en iyi ihtimalle ertesi gün arayıp nasıl oldun diye sorulur.bu çekilmez biri oldugunla ilgili değil,evli insanların sorumluluk ve öncelikleriyle ilgili.
ama tabi ki evli olmak için de evlenilmez.şansla alakalı bir sey birazcık.hayatın boyunca birlkte olmak isteyeceğin birini bulmak pek kolay değil.
"böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum"
vay anasını sanarsın afganistandan duyuruya giriyor,
evliliğe mantık şeysi olarak bakıyosun, bence uygun yaştan sonra (25 falan) heran olabilir, yani 40 50 ye kadar takılacak adam bulayım sonra yedekte bekleyen kıza basayım nikahı falan... olmaz
Argümanlar çok mantıklı charlotte blanc. Evliliğe hazır hissetmiyorsan zaten kesinlikle evlenme... De, çok geciktirirsen de yalnız, yavaş ve mutsuz bir ölümü bekleyen bir insan olursun büyük ihtimalle. Böyle olmayabilir de, ama çok çok küçük bir ihtimal, bekar olup ilerleyen yaşlarda laylaylom mutlu yaşamak...
Yeni bebeğim oldu ordan biliyorum. Onun, büyüyüşünü izlemek, ilk gülüşünü, ilk sesini duymak, onu büyütmek, sarılmak, kokusunu duymak gibi bir mutluluk kaynağı tatmadım ben. (Hormonlarla yönetiliyoruz evet biliyorum, anne-baba olmayanlar buna yorum yapmasın)
Dünya kötülüklerle, zorluklarla, pisliklerle, fakirlik ve hastalıklarla dolu tabi. Bu 2500 yıl önce de böyleydi, 80lerde de. Biz de kolay büyümedik. Ama mücadele edemeyecek kadar zayıf, sadece kendi mutluluğu ve zevkini, boş zamanlarını düşünen, evliliğin ve çocuğun özgürlüğünü kısıtlayacağını düşünüp bundan korkanlar, "böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum" diyebiliyor, ki benim de böyle dediğim zamanlarım oldu. Evlenip çocuk yapmak doğal bir süreç. 2500 yıl önce de, eminim, acılarla dolu bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum deyip yalnız ölen insanlar vardı. Bu da normal...
Sonuçta insan yalnız ölmek üzere evrimleşmemiş. Sosyal bir varlık. Evlenmek ve çocuk yapmak da bu sosyalliğin bir parçası. Gençliğini yaşadıktan sonra evlenmeli insan. Doya doya gençliğimi yaşadım, şimdi vakti geldi artık der. Bunu da sen en iyi bilirsin içinde...
allah aşkına peki evlenip ne yapacaksın? misal bak kadir inanır hiç evlenmemiş. en doğrusunu da yapmış bence. ben de evlenmemeyi düşünüyorum. sana bakacak kimse olmayacak ne demek lan. sen çocuk yapmayı o kadar kolay mı sanıyorsun? evet ben çocukları çok severim ama kendi çocuğum olmasını istemem açıkçası. sana bakacak biri istiyorsan illa birini bulursun. ben hiç evli olup ta mutlu olan biri görmedimki. şimdi bana yok bu öyle felan demeyin.
"ben hiç evli olup ta mutlu olan biri görmedimki."
oha! evlilik 7/24 mutlu olmak değil illa kavgalı olduğun zamanlarda olacaktır ama evli olupda mutlu olmayana ben rastlamadım hiç.
Peşin not: Evet etrafımda boşanan kimse olmadı evliyim tüm arkadaşlarımda evli onlarda mutlular bende mutluyum.
Hayatımda böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum kadar malca ve ahmakça bir bahane duymadım. sen getirme o getirmesin, kim getirsin? Sonrada ay herkes sapık ay herkes hırsız, geri kafalı diye ağlak ağlak dolanıyorsunuz.
Hacı bu ülkede inan yada inanma bir söz vardır, Yalnızlık Allaha mahsustur diye. iyi günde kötü günde yanında olacak bir eş her zaman insani bir ihtiyaçtır. Arkadaşın dostun yeri ayrı, eşin yeri ayrı.
50 yaşına gelince yanında insanlar olabilir ama akşam saat 9-10da eve girdiğinde o yalnızlığın verdiği kasvet ve mutsuzluk duygusu ne olacak?
GEnçsin sana kolay gelebilir ama rica ederim bir huzurevine, darülacezeye git, bir onlara sor bakalım 50lerinde 60larında yalnız kalmak nasıl bir duygu? 80lik ihtiyarların çocuk gibi ağladığına hiç şahit oldun mu sen, ziyaretçileri yok diye?
İnsanlık 10bin yıldır var, bazı ahmaklar sanki 10bin yıldır olan herşey yanlışmışta son 20-30 yılda herşey yeni anlaşılmış gibi bazı şeyleri savunabilirler. aile kurmak bir yaşamsal ihtiyaçtır %95 için, boşuna da ihtiyaç olmamıştır.
Ha tabi, gidip ilk gördüğün kızla evlen demiyorum, uyumlu olduğun, aklına uygun birini bul falan filan onlar tamamıyla ayrı bir mevzu
evlilik nasıl bir şeydir , bunun tanımını yapamayız, çünkü değişkendir.
ama evlilik nasıl yapılmalıdır, bunun bence tek cevabı olmalıdır ;
Birini o kadar seversin ki, onsuz hiç bir şey yapmak istemezsin. hayat onunla devam etsin istersin. Kendine güvenirsin . Ve evlenirsin.
Bunun dışında nedenlerle ve argümanlarla evlenenler ; kusura bakmayın ama o işin sonu kötü...
türklerin birbirine yapışık olarak yaşama alışkanlığı. Bundan mütevellit türk insanının bireyselleşme süreci evrimini tamamlayamaz. insan vücudu, zihni, fikri, ruhu çok eşlidir. Bu etik midir, değil midir bu tartışılabilir. Evlilik bence bir yönüyle tamamıyle sosyal yükü hafifletmek, beklentileri tatmin etmek için uydurulmuş bir sözleşme gibi. avrupa'nın bazı ülkelerinde insanlar evlenmeden çocuk sahibi olabiliyorlar. aslolan çocuk sahibi olma içgüdüsünü karşılayabilmektir. bu çocuğu büyüteyim yaşlanınca o da bana baksın, birini bulayım da evleneyim sakata gelmeyelim türk işi davranımdır. Evliliğin de güzel yönleri vardır elbet eğer ki kişiler gerçekten birey olabilmişse.
gelişim psikologu e erikson'a göre her yaş döneminde ihtiyaç duyduğumuz birtakım şeyler vardır. bu şeyler bir yandan toplumun da bireyden bekledikleridir elbette (ve insanın toplumun beklentileri ile uyumlu olmasıyla mutlu olması çok ilişkilidir).
genç yetişkinlikte de bu ihtiyaç "intimacy"dir. yani yakın ilişki, insanı pek çok açıdan doyuran tarz bir ilişki. sosyal, duygusal, cinsel, entelektüel, ekonomik paylaşımlarda bulunabileceğiniz biri...
önce bilimi arkama alır, ardından gayet nesnel görüşlerimi açıklarım:
korkacak bir şey yoktur, abartmaya da gerek yoktur. herkes nasıl evlendiyse hepimiz istediğimiz ve kendimize uygun biriyle evlenicez işte, kasmaya "ben özgürüm" triplerine gerek yok bence.