İdari bir davamı yerel mahkeme subjektif ehliyetten dolayı reddetti. Danıştaya itiraz ettik dava devam ediyor.
Ancak idari davamın içerikle ilgili en önemli yanı, idarenin ilgili kişiyi yasa ve yönetmeliklere açıkça aykırı olarak atanmasını sağlamaktır.
Avukatım yerel mahkeme sonucuna göre hareket etmemizi, savcılığın yetkisizlik kararı vermesi üzerine, bunun sıkıntı yaratacağını, savcıların da bu tür durumlarda, çok da ilgilenmediğini, olası bir durudurma kararı çıkarsa elimizin güçleneceğini söylemişti
Yerel mahkemenin subjektif ehliyetten dolayı beni reddetmesi ile suç duyurusu arasında olumsuz bir ilişki kurulabilir mi?
İdari bir olay olmasına rağmen TCK'ya göre suç olan bir durum, (ki elde delil ve şahitlerde var) suç duyurusunda bulunurken idari yargıda olduğu gibi savcılık subjektif ehliye koşulu arar mı yoksa suçun vasfına göre mi ele alır?
Teşekkürler.

 

suçun vasfına göre değişir, ama anladığım kadarıyla şikayete bağlı bir suç, diğer türlü idari dava açılmasıyla kamu davası da açılırdı.

tabi suçun ne olduğunu yazmamışsınız, neden sübjektif ehliyet reddine karar verilmiş yazmamışsınız

ama belirttiğiniz sübjektif ehliyet koşulu ceza hukukunda olmayan bir kavram. idareye özgü bir kavarm.

antonin artaud

Gecikmeli yazdığım için özür dilerim. Olay kısaca şu:
İdare, üniversites, yerime kanundaki niteliklere sahip olmayan birisini ücret karşılığı görevlendirdi. Ancak bu sırada bölüm başkanı 3 asistan yanında ve sonrasında da 1 öğrenci yanında "o kadrosuyla geldi" ifadesini kullandı. Nasıl biliyorsunuz, diye sorduğumuzda "ben yuttum o lafı" diyerek kaçtı.
Bu olay başta olmak üzere rektörlüğe şikayette bulundum 60 gün boyunca sessiz kaldığı için idari dava açtım. Tam bu sırada o kişi gerçektende kadroya alındı. Ancak ilgili yönetmelik hükümleri açıkça çiğnenerek. Hatta 2 prof'un fakülte toplantısında yönetmeliğe aykırılıktan dolayı şerhleri var.
İdarenin kadrosuyla geldi diyerek alacağı kişiyi önceden bilmesi ve bu kişiyi almak için ilgili yönetmeliğe açıka aykırı davranması üzerinden bir suç duyurusunda bulunabilir miyim?
Not: Rektörlük avukatlarından birisi, zamanında, idarenin sessizliği üzerine, soruşturmanın yapılmaması için bile suç duyurusunda bulunabilirsin demişti.
Son olarak zaman aşımı olabilir mi bu tür durumlar için.
teşekkürler.

balikci filozof

Sanırım esas durum şu: İdarenin Yöntmeliğe aykırı davranması tek başına suç oluşturmaz. İdari hatadır denebilir. Ancak bölüm başkanının kadrosuyla geldi ifadesi, ilandaki 2 yıllık deneyimi subjektif yorumlarla olur olarak sunması ve idarenin bu süreçte fakülte yönetiminden gelecek itirazları engelemk için yönetmeliği çiğnemsi suç olarak ele alınabilir mi?

balikci filozof

bence bu konuda ceza davası olmaz. sadece bir ifadeye dayanarak zaten bir şey kanıtlanamaz, hadi kanıtlandı tck kapsamında nereye sokulur onu bilmiyorum.

antonin artaud

TCK 257 görevini kötüye kullanma kapsamına girer mi?
Sadece ifade olsa dediğini kabul edebilirim. Ama "kadrosuyla geldi" ifadesi sonrasında süreç içinde bu kişinin baivuracağı şekilde kadro lanı verilmesi; hadi bunu yok say, bu kişinin atanmasında yönetmeliğin açıkça çiğnenmesi, görevi kötüye kullanma olarak düşünülemez mi?
Hatta şöyle ki, faküte toplantısında şerh koyan hocalara, sözlü olarak "hocam yönetmelik değişti" ifadesi kullanılarak ikna edilmeye çalışılmış; hocalar yeni yönetmeliği istediklerinde verilmemiş.

balikci filozof

bence girmez. olayı daha net açıklarsanız daha net yorum yapılabilir

antonin artaud
1

mobil görünümden çık