arkadaşlar, şimdi içinde bulunduğum durumu anlatacağım. konu manipülasyona açık olduğu için sizden ricam kimseyi aşağılamadan, rencide etmeden ve kimseye hakaret etmeden, mantığa ve bilgiye dayalı cevaplar vermeniz. burda samimiyetle aklıma takılan şeyleri yazıyorum sadece.

kuran'ı okuduktan sonra kafama takılan bazı şeyler oldu (hem inanma hem inanmama yönünde). internetten araştırdığım kadarıyla beni gerçekten tatmin edecek cevaplara ulaşamadım.

1. kuran'ı muhammed yazmış diyenler kuranın rakamsal mucizesine sadece "tesadüf" olarak yanıt veriyor. bu beni kesmiyor açıkçası.

2. kuran'da köleliği kesin olarak reddeden bir ifade yok. inanlar o zamanda köleliği kaldıracak ortam oluşmamıştı olarak savunuyorlar ama yeni bir din için ortam oluşmuş muydu sanki?

3. kuran'ın bir çok yerinde araplara yada arapça olarak indirilmesine dikkat çekiliyor. o zaman nasıl evrensel diyebiliyoruz?

4. çokeşlilikle ilgili bir ayet var. buna yapılan açıklamalar da "o günün koşulları..." şeklinde. kuran tüm zamanlar için indirilmiş değil miydi?

5. inanmayanlar kitapta hep eskilerin inanışlarına yer verildiğini söylüyorlar ve tek veya çok tanrılı dinlerle benzerliklerine değiniyorlar. tek bir tanrı varsa ve inenler ondansa bu benzerliklerin olması neden şaşırtıcı?

6. peygamberin üvey oğlunun karısı zeynep'le ve kiminin 9, kiminin 17 yaşında dediği ayşe(hatice de olabilir) evlenmesine ve daha sonra çokeşli yaşamasına da pek tatmin edici cevaplar bulamadım. (o günün şartları..., islamiyetin güçlenmesi için...'le başlayan cevaplar pek mantıklı gelmiyor.)

şimdilik aklıma gelenler bunlar. bunun dışında bir şey olursa eklerim. siz de katkı yapabilirsiniz. ama ne olur ukala, aşağılayıcı, alaycı ifadeler yerine mantık/bilim temeline dayanan samimi düşünceler olsun.

 

3. tam olarak kuran'ın neresinde araplara dikkat çekiliyor, bildiğim kadarıyla herhangi bir övme ya da yerme bir millet karşı yok.

4- çok eşlilik olayını şöyle açıklıyorlar, o günün şartlarında kadınların dul kalarak mağdur olmasından dolayı evlilik yapılıyordu ancak cinsel bir birleşme yoktu, sadece korumak amaçlı,o zamanın ve kültürün şartlarına uygun olarak tedbir mahiyetinde.

2- insanlık olduğu sürece kölelik olacaktır, bugün bile vardır, insan toplumun kölesidir diyen entel danteller falan filan, pek farkı yok. amma velakin ilk müezzin islamın ilk ezan okuyanı müslüman olmadan evvel köleydi, yanı islamiyette insanı statüye göre ayırma yok.

son olarak, bu tür sorular islami açıdan cevap almak için en iyi kaynak diyanettir, oraya sorarak daha detaylı ve tatmin edici cevap alabilirsiniz.

nema problema

oturaklı cevaplar arıyorsanız konu hakkında ihtisas yapmış araştırmacılara gidiniz.

diyanet işleri başkanlığının sitesine giderek bir sonuç elde edebileceğiniz gibi,
ilahiyat fakültelerine giderek oradaki bir öğretim elemanından da aydınlatıcı bilgi alabileceğinizi düşünüyorum.

düzeltme:
kısa bir süreliğine öğretim üyesi/öğretim elemanı sorunsalı yaşadım sonra geçti.

lejant

1: kuran'ın tek bir kişi tarafından oturulup yazıldığını sanmıyorum. ayrıca ''zamanında'' bilimin merkezi arap coğrafyasıydı. halihazırda kullandığımız numara sembolleri arapça.
2-3-4-5-6: zaten cevapları biliyorsun.

insanimsi

aklınıza takılması muhtemel bir iki ayet daha vereyim ben size. şu entryde sözü edilen ayetlerin mantığını anlayabilenler buraya da aktarırsa, bir çok kişi aydınlanmış olucak sanıyorum..
hurafe veya söylenti değil, doğrudan kuran ayetleri bunlar, buyrun..

sozluk.sourtimes.org

flyalone

@nema problema,
3. övme/yerme var demedim. demek istediğim kuran'ın araplara ve arapça gönderilmesine dikkat çen ayetlerin varlığı. (örnek: ŞUARA/195, NAHL/103, TAHA/113,)
4.kuran o günün şartlarına göre ise günümüzde geçerliliği yok anlamına da gelir bu açıklama.
2. bugünkü mecazi kölelikle o günün köleliği arasında hiç mi fark yok? statüye göre ayırma yok ama kölelik statüsünü ortadan kaldıracak bir ifade de yok.
diyanete gitme fikrini uygulayacağım. teşekkürler
@lejant,teşekkürler

nano mercy

@flyalone, "dövme" ile ilgili yaşar nuri'nin son meallerine bakarsan arapça'da "uzaklaştırma" anlamına da gelen bir kelimenin kullanıldığı fakat bunun yanlış çevrildiği açıklaması önsözde var. diğer ayetler benim de aklıma takılmıştı.
@miskin, evlilikte cinselliğin olmadığı şeklindeki yanıtı atlamışım; sana katılıyorum.

nano mercy

islam yerine X deyin ve soyle degerlendirin:
* X in ne oldugunu sadece 1 kitaptan ogrenebiliyorsunuz ve o kitabi okuyarak ogrenemeyeceginiz, yaninda insanlar tarafindan yazilmis baska kaynaklar da okumaniz bekleniyor. isin kotu yani bu kitaplar insan omrunun alamayacagi kadar cok ve her biri digeriyle adeta celisiyor. kimi evrim varken digeri yok diyor vs.

* X in indigi rivayet edilen kisinin nasil bir hayat surdugu hala mechul; kimileri ahlaksizlik ile suclarken kimileri de adeta ona davranislarindan oturu tapiyor.

* X disinda benzer Y, Z, W vs. var ve hepsi asagi yukari benzer seyler soylemesine ragmen onlar da kendilerinin gercek oldugunu iddia ediyorlar.

* X e inanan ulkelerin insanlarina baktiginda, dunyanin en cahil, geri kalmis ve ayrimci topluluklarini goruyorsun. kendi inanclarina saygi duyulmasini beklerken, kendinden olmayani oldurmeyi emrediyor.

* Bilim reddedip, efsane ve mitolojilere inanmasi.

vs. vs. vs. diye devam ediyor. bu X e sen inanir misin?

ayrica bu listene daha fazla madde eklemene gerek yok cunku eklenmisi var :) (bkz: kuranin buglari)

comptrol

@comptrol, buglara zaten bakmıştım ama benim amacım dediğim gibi hakaret/alaycı tavırlar içermeyen sadece mantık/bilim esaslı bir platformda ve çift taraflı olarak konuyu irdelemek.

nano mercy

o zaman eger ingilizcen var ise dogrudan olmasa da dolayli yoldan islam ile ilintili olan richard dawkins in su belgesellerini izlemeni oneririm:

video.google.com

comptrol

3) Kuran ın birçok yerinde, "araplara, anlasınlar diye arapça indirdik" diyor. çin de olsaydı, çince inecekti, mantığı. sen anlayacaksan ya arapça öğreneceksin, ya da tercümesini okuyacaksın. bunda takılacak bir şey yok.

4) Şimdi, adamların zamanında, o günün koşulları içinde, adam yirmi tane cariye alıyor, sekiz de nikahlı diyelim, eşi var. bunlara, kaldı ki arapların durumu her zaman için malumdur, bu kadar vahim durumda hasta olan bir zihniyete şök diye, tek eşlilik anlatılamaz. günümüzde bile çok eşlilik zihniyetiyle düşünen ukalalar var, aldatma kavramından sırıtarak "çaplık" diye bahsediyorlar. elbette ki bu sayı önce kısıtlandı, sonra teke indirildi. aptalca göründüğünün farkındayım ama kitabı yazan bir ekip olsaydı da aynı kanıya varırdık. peki, hani kuranın evrenselliği, dersen, ki asıl soru o, burada düşünmek gerek yine. adamların elinde telefon yok, bizde kablosuz iletişim var, onlarda kavram ve kelime sayısı az, bizde "postmodernlik" kavramı bilem var. tabiki bunlar olacak. kuranın ayetleri ikiye ayrılır zaten. birincisi ve sayıca daha çok olanı her yerde ve her zaman geçerli olan ayetlerdir. ddikoduyu yasaklayan ayetler gibi. diğeri, o zaman içerisinde ele alınır. zamanla geçerliliğini kaybeder. tarihsel belgeler gibi düşün. öyle ayetler olmadan o zamanı halledemezsin. mesela ilk önce içkiyi namaz sırasında yasaklayan bir ayet var. sonrasında yasaklayan bir ayet var.

bence, şöyle düşün. bir topluluk var. tanrı da peygamberine sözler söylüyor. ayet söz demek zaten arapçada. bir olay oluyor mesela, "şöyle olacak" diye çözümlüyor tanrı. ve öğüdü veriyor. biri birine iftira attığında (ifk olayı gibi) ayet iniyor, o masum diyor tanrı. ee, bizim anlayacağımız şey ne bundan? ardından da ekliyor, namuslu insanlara iftira atmayın, bunu sevmem, diyor. bay doğru ile bay yanlış hikayesi gibi. "bu adam şu şartları yaşıyor" değil durum, ben o şartları nasıl günüme ve şartlarıma uyarlarım? durum bu.

zaten günümüzde bir çok şart değişiyor. önemli olan onu sevmek. günümüzde inseydi kuran, cennet tanımlamasının da daha kavramsal bir şey olacağını düşünüyorum. hurma falan açmaz beni. ama o döneme öyle anlatamazdı tanrı. icma' değilen şey de bu yüzden var. eylemleri uyarlamak, olay bu. ama art niyetsiz ve sevgiyi kaybetmeden.

mesajın sonu incil dağıtanların sözlerine benzedi ama, ben bununla ilgileniyorum. kuran ın bir mucize getirmesini, rakamlarını toplayınca bir şifre çıkmasını, içinde bilimsel kanıt saklı olmasını falan beklemiyorum.

açıkçası, son söz şu olmalı: inanmak istersen sonsuz kanıt var. inanmamak istersen de öyle. tanrıya inanmak mantıkla olmuyor.

lovemyself

ayrica soyle de bir site var belki isine yarar:

www.ex-muslim.org.uk

comptrol

@lovemyself, tanrıya inanıyorum (bazılarına garip gelebilir ama hem de mantıkla). benim amacım islamiyete inanacaksam da inanmayacaksam da bunu içimde şüpheye yer bırakmadan yapabilmek.
3. maddede kendimi net ifade edemedim sanırım. anlayamadığım arapça olarak indirilmesi değil (hatta bu gayet normal), arapça indirilmesine vurgu yapılması.
4. tek eşe indirgemiş ayet hatırladığım kadarıyla yok.
rakamsal mucizelere (neler olduğunu bile net hatırlamıyorum ama vardı böyle bir şeyler) değinme nedenim de kuran'ın muhammed'in sözü olduğunu iddia edenlere karşı "bu kadar tesadüf olabilir mi" şeklinde bir karşı tezdi.

nano mercy

işte ben de bunu diyorum. şu sisteme inanacaksam aklımda hiç şüphe kalmasın diye bir şey olamaz. düşünsene, adam bir şeye inanıyor ve bu yüzden onlarca insanı canlı bomba olup öldürüyor. neden? mantıklı mı? inanırsan mantıklı.

aklıma takılan çok nokta oldu benim de bir zamanlar. dini konuda seneler süren eğitim aldım. ve sonunda anladım ki, düşündüğü zaman herkesin mantıkla açıklayamadığı şeyler var. kimisi inkarı seçmiş bu noktada, kimisinin güveni sarsılmış, kimi de "ben anlayacak seviyede değilim" deyip, daha sıkı inanmış. sana aklını karıştıracak onlarca şey daha söylerim kuran ve din hakkında. ama bu değil önemli olan, niyet. inanmak istemek ya da istememek. budur.

ama şunu da eleyeyim, bizim genimizde dinsiz olmak yok :) klasik bir yorum olacak ama, şaşırdığımızda, üzüldüğümüzde, zorda kaldığımızda, çok sevindiğimizde hep allah der, onunla alakalı şeyler yaparız :)

3) yine de cevap vereyim, vurgu tabiki yapılacak. o dönemlerde herkes bir son peygamber bekler zaten. ve ırk kavramı önemli olduğu için, herkes kendi ırkına gelecek zanneder. "biz arapça indirdik, böyle seçtik" de olabilir bu, "okuyup anlamaz mısınız hala, sizin dilinizden gönderdik, arapça bir kuran bu" şeklinde de olabilir. genelde ikinci anlamdadır tekrarlar. zaten tekrar sadece bu konuda değil, hemen her konuda vardır. "onlar şöyle şöyle yaparlar, gerçek inanandırlar" ifadesine kaç defa rastlarsın mesela. öneme binaen, algılamayı pekiştirmek için tekrar çoktur. sadece arapça inmesi konusunda değil.

4) bak bu konuda da bir şey söyleyeyim sana. bir dine inananı, inanmayanı o dönemde onlarca hatun arasından her gece seç beğen yapıyor dedik, değil mi? yani, bir tane eşi olmayı geç, dört gibi bir rakama indirgemek bile absürt kaçar o dönemde dedik. bu durum yaşanıyor, sayı bir miktarda (o dönem için az miktarda) tutuluyor. ve devam et o ayeti okumaya, kabaca şunu der "ama bunu, içlerinden hiçbirini diğerinden ayrı tutmayacaksanız ve adaletli davranma konusunda kendinizden eminseniz yapın. şüphesiz ki sizin için en hayırlısı tek eş seçmenizdir"

dört eşe adaletli davranılması emirdir. açıkçası, direkt yasaklamaktansa, önce işi zora sokmak demektir. içki örneğine devam edelim, içki yasaklamasından önce içkili iken namaza yaklaşmayın ayeti gibi. içkili iken namaza yaklaşmak istemeyen biri gündüz içki içebilir mi? hayır. günde beş vakit çünkü namaz. ayık olmak için anca gece içebilir, o da sabah namazına kalkabilmek için dozunda olmalı. sonra yasaklanıyor içki. bunun gibi. ve tekrarlıyorum, arapların en cahil, en düzensiz döneminde tek eşi tavsiye ediyorsunuz.

ama tekrar edeyim, soru hep olacak. asla bitmeyecek. istediğinizde sizi bir tarafa çekecek o sorular.

lovemyself

bi kitap en son kutsal kitap olarak gönderiliyorsa genel bir kitap olmalı, o zamanın şartlarına da şimdiki şartlara da uyumlu olmalı. sadece o zamanın şartlarına uyuyorsa insan yapımı olması muhtemel. bence kitabın tanrısal olması için gönderildiği andan sonrası için uygun olması gerekir çünkü gönderilen son kitap olduğu yazıyor.

dinlerin hep aynı yöreye (israil) gönderilmesi insanı kuşkulandırıyor. o yörede dünyayı kontrol etmeye çalışan bir grup insan olduğu düşüncesini akla getiriyor.

edge_nabby

@nano mercy; "dövün" kelimesi yanlış çevrildi diyelim, aşağidaki surede dövün kelimesi yerine istediğin herhangi bir kelime yazılı olsun, pek bir şey farketmiyor ki.
istersen "sevin" yazsın, bir daha okuyalım.
tek sorun o kelimede değil yani.

"nisa -34. allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) "dövün". eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü allah yücedir, büyüktür."

flyalone

özellkle kuran olsun hadisler olsun salt bir erkek mantığı ile yazılmış olması.miras hukukukndan aile hukukuna , bu dünyayı geçtim öbür dünya için bile erkekler için bir dünyanın tasvir edilmiş olması hasebi ile muhammmedin yazmış olması ihtimalini kuvvetlendirmektedir.özellikle biz sünniler için sünnet dediğimiz şeylerin önemli bir kısmı erkek olan peygamberin sözleri hal ve hareketleridir ve erkeksi şeylerdir. kadınlar için ise eşlerin veya cariyelerin güzel hareketleridir.

ground

1. kuran muhammed zamanında yazılmadı ki muhammed yazsın.
2. www.kurandaara.com ,
kuran'ın diyanet mealinde geçen köle kelimeleri ve ayetleri.
sanırım borcunu ödeyemeyenler ve savaş esirlerinden köle alınabiliyor, onları da azad edin diyor zaten.
3. kitapta verilen mesaj evrenseldir, dili değil. arapça olarak kalması konusunda diretilmesine karşıyım şahsen, hristiyan ortaçağı gibi islamiyetin ortaçağını yaşıyoruz. vurgulamasının nedeni de okuyup anlayın diye açıklıyor: www.kurandaara.com
muhtemelen arap milletinin kötüye gitmesine istinaden onlara peygamber yolladı, açıkça anlamaları için de sizin diliniz olan arapçada indirdim daha ne istiyorsunuz, okuyup anlayın demek istemiş olabilir (şahsi fikrim).
6. hatice, muhammed'ten daha büyüktü bildiğim kadarıyla. ayşe bahsettiğiniz.

bu birkaç sorunuz islamiyetin var veya yok olduğuna sizi nasıl hemen de ikna edecek, ayrıca merak ettim.

aithra

kur'an'daki herseyi akla ve mantiga baglasak dahi, islama inanmak icin oncelikle Allah'a kayitsiz sartsiz inanilmasi gerektigi sart kosuluyor. sart kosuluyor demek dogru mu oldu bilmiyorum ama surekli karsimiza cikan bir soz bu. Allah'a inandigimiz anda otomatikman islama inanmis oluyoruz. islam var mi yok mu ben de sallantidayim acik soylemek gerekirse ama en azindan "ya kardesim soyle boyle diyen bir kitap var, adam da cok zekiymis bunlari ot icerken yazmis milyarlarca salak insan da inaniyor" seklinde kesip atmiyorum. ya da bunun tam tersine tekabul eden "hasa boyle bir sual sormak ta neymis azizim, sorgulamak bizim gibi aciz kullara mi duser" tribine de girmiyorum. iki uc ta bana asiri komik geliyor. hele ilk ornekledigim uc. cunku ilk ornekteki insanlar cogunlukla bilgili kulturlu ve arastirmaci ruhlu kisilikler. yahudi bir aileden olma avusturya dogumlu bir sahis var. adi muhammed esed (sonradan edindigi isim) herkese adamin ozet biyografisini okumayi tavsiye ederim. meal ne demek, ceviri ne demek.. bu sorularin cevaplarini cok guzel vermis benim edindigim kur'an'da... hangi kelimeyi nasil yorumladigini cok detayli acikliyor. en azindan bu adamla ilgilenmemin sebebi benim gibi nufusuna istem disi islam yazilmis olmamasi. bir goz atin derim.
ben california da yasiyorum, burada da yobaz diyebilecegim bir suru hristiyan var. hristiyanlar da bir garip, isa'yi gormedikleri halde inaniyorlar ama muhammed din xp yi cikarinca upgrade etmeyip bir de inkar ediyorlar bu orijinal bir surum degil, korsan, cakma, kacak bilmemne diyorlar. sonra uzerine utanmayip kendi dinlerini onlarca kola boluyorlar. cogunun kritik noktalarda birbirinden ciddi sekilde ayriliyor. e hic olmazsa islam'da kur'an'dan kaynaklanan bir istikrar var. ordan kredi verilir rahatca. birkac kitanin perde arkasi onderleri bence toplumlarin yasayis bicimini sekillendiriyor. dallandirip budaklandirmayacagim bu konuyu ama deginmek istedigim nokta anlasilmistir diye umuyorum. konudan konuya atlayip rot balans ihtiyacimi da gozler onune sermis oldum.
kur'an'da en cok ilgimi ceken birseyden soz etmeden bitiremiycem sanirim. surekli "biz" deniyor. ben yok. bu "biz" melekler ve Allah mi? yoksa baska bir sey mi anlatmak isteniyor. tasavvufla ilgilenince islamin olabilirligine daha cok yeltendim aslinda. tasavvufcular kirlenmis islam'i reddedip yol ayrimindan diger tarafa gecmisler. tasavvufcularin evren ve canlilarla ilgili saptamalari, betimlemeleri muthis. bugun bir tarafi tutasim yok, belki yarin "var ulen" al sana kaniti diye atlarim.. bilemiyorum. yarin pazar ve calismam lazim.. cok kotu cok.

irukandji syndrome
1

mobil görünümden çık