Bir arkadaşım da 'kadın' demenin kadın-kız, bakire-bakire olmayan ayrımına sebep olduğunu söyledi. mantıklı da geldi.
Cinsiyetçi olmamak için dişi kişilere nasıl hitap etmeli? ben mi yanlış biliyorum bu hitapların ikisi de cinsiyetçi değil mi?
Gerçi olay biraz da kullanan kişinin, kullanım şekline bakıyor.
Kız-kadın kelimeleri, yukarıdaki anlamı dışında da kullanılmaz mı? aşağıdakiler gibin
girl-lady,
mädchen-frau vb.
kullanımlar bildiğim kadarı ile artık bu tarz bir anlam içermiyor.
kız belli bir yaşa kadar olan dişi insan için kullanılır, cinsiyetin kadındır yoksa. yaşla alakalı yani. o işe bekaret sokana da kafamı sokayım, bu kadar net.
hatun
hanımefendi diye bişi var. bana böyle hitap edebilirsin mesela :))
dişi olmalı bence. yaygınlaşmamış ve topluma göre kulağa hoş gelmiyor sanırım.
ingilizce'de "female" mesela yaygın ve topluma göre kulağa hoş gelir.
Hanım denebilir sanki. Hanımlar Beyler. Leydiiz en Centılmını?
hatun, dişi +1
ayrıca ben çoğul kullanımda karı kısmısını tercih ediyorum.
fakat bağyanlar genelde "kadın" kullanımını doğru buluyor.
feministler kendilerine kadın denilmesini ister. o bakire-bakire olmayan ayrımını yaratan kelimenin kız olduğunu düşünmekteler. lakin "5 yaşında bir kadın" demek de bana tuhaf geldiği için ben yine yaşı küçük olanlar için kız, büyük olanlar için kadın diyorum.
bence tam tersi, burada kelimelere takılanlar asıl cinsiyetçiliği yapanlar.
yaşı küçükse kız, büyükse kadın. cinsiyet açısından dişi.
yalnız böyle çağırırken bekaret akla gelmemeli, erkekler için kullanılan oğlan-adam-erkek gibi düşünülmeli.
bayan diye hitap etmenin yanlışı, bana göre, kişinin kendi düşüncesine göre karşısındakini "kadın" (bakire olmayan dişi) olarak gördüğünden bayan diye hitap etmesinden kaynaklanıyor. yani en başta kendi cinsiyetçilik yaptığı için bayan demek zorunda hissediyor.
tabii nazik konuşulacaksa hanımefendi de olur, bayan da. ama sırf hitabı nazik yapıp gerisini getirmeyince saçmalık oluyor.
ben herkese kız, herkese kadın ve herkese hanım diyorum.
erkeklere de bay, bayım, erkeğ denmesini destekliyorum.
bağyan sonradan olma ve sokak magandası stayla geliyor kulağa.
resmiyet varsa, hanım olur.
hanım olan minnoşsa veya küçükse: hanımkız -> n_n
"hatun" 90lar rakçı modu gibi geliyor. ama ruhu var.
y.dışındaki feministler ve pro-feministler dilden maskülen/feminen ifadelerin kaldırılmasıyle ilgili çalışmalar yapıyorlar diye biliyorum.
valla bilemem kadın mıdır kız mıdır
o kadar hitap yazmışız bir kere kezban dememişiz :S
bazı kesime de kezban diye hitap edilebilir.
Bekaret ayrımı yaratan kadın değil kızdır. Ben kadınım, zarım varken de kadındım, yokken de.
Çok güzel tartışmaymış kaçırmışım.
@bitter cikolata özetlemiş ama sadece sozluk anlamıyla açıklarsak eksik olur. Zira aynı yoğunlukta politik bir konu.
Bu işten anlayanlar diyor ki her sözcüğe anlamını onu söyleyen verir. Buradan yola çıkarsak, her politik çevre bazı kavramları sahiplenip kendilerine mevzii tutmuşlardır. Kimi çevrelerin bayrak-vatan-toprak-kan gibi kavramları sahiplenmesi de buna örnektir. Amaç bunlar üzerinden kendinden olmayana baskı kurmaktır. Elbette bir özgürlükçü,enternasyonalist vb. için bu kavramlar pek bir şey ifade etmez ama buradan kuruluacak baskıyla bu insanları "ülke ve insanlık düşmanı" olarak ateşe atabilirsin (burada aklımıza sivas katliamı gelsin, orada da insanlar '"din düşmanı" oldukları için yakılmışlardı).
Konuyu fazla dağıtmadan kadın-kız ayrımına dönersek, kadın diye hitap edenlerin hiçbirinin aklına "zar" gelmiyor. Çoğu rastgelmiştir oysa ki "ne münasebet" tepkisiyle söylediklerinin düzeltilmesine.
Olayın aslı şu:
Birine bay diye hitap edilecek bir durumda kişi dişiyse, bayan demekte bir sorun yok. Bayın karşılığı bayan, erkeğin karşılığı kadın, hanımın karşılığı beydir. Feministlerin karşı çıktığı şey bay-bayanlıkla hiçbir ilgisi olmayan durumlarda, bakirelik anlamı yüklendiği için 'kadın' demekten kaçınıp 'bayan' demek. Bakirelik anlamı 'kadın olmak' deyişi yüzünden var, ama kadın sıfatı 'kadın olunduğunda' kazanılmaz, yaşa bağlıdır. Olayın resmiyetine göre hepsini kullanabilirsin aslında.
benim de sorularım var: (umarım konunun sıcaklığı çok dağılmamıştır)
her ne kadar sözcük anlamı üzerinden gitmeyelim dense de, sözcük anlamlarını bildiğim kadarıyla yazıp burdan yürümek istiyorum.
erkek - dişi
oğlan - kız
adam - kadın (hatun kelimesi de sanıyorum kadının öztürkçe(?) hali)
bay - bayan
bey - hanım
koca - karı
soru 1: konuşma dilinde erkek kelimesi karşısına önce dişiden vazgeçip kadını koymuşuz sonra da bayanı koymuşuz. doğru mu anlıyorum? yani "erkek giyim karşısına aslında dişi giyim dememiz gerekirken biz neden "bayan değil kadın" ısrarcılığı yapıyoruz?
soru 2: kız kelimesine yüklenen anlamın verdiği rahatsızlık oğlan kelimesinde de var. yani ikisi de bekareti temsil ediyor gibi görünüyor halbuki bana göre tamamen çocuk/yetişkin anlamı içerir. kaç çocuğunuz var sorusuna "iki kız bi erkek" diye yanıt verilmemeli yani. doğrusu oğlandır. bunu da doğru mu anlıyorum?
soru 3: şimdi politikadan ve sosyal yaşamdan soyutlanmış bir bakış açısıyla yukarıdaki sonuçlara varıyorum. bayan değil kadın konusu da bu durumda yarım kalmış bir şekilde yaygınlaştırılıyor diye düşünüyorum. kadın sözcüğünün kullanımı gerçekten düşünülmüş bir manifestonun bir parçası mı yoksa dişi sözcüğünün yaygınlaştırılması öncesi atılan ilk adım gibi mi değerlendirilmeli? yoksa benim atladığım politik, sosyal, vs. bir bakış açısı mı var?
konu üzerine düşünmüş arkadaşlar, ne diyorsunuz?
Bütün feminist örgütler "kadın" kelimesini kullanır, kız ise bebekler ve çocuklar için kullanılır, yetişkin dişi "kadın"dır yani. kadın-kız ayrımı erkek-oğlan ayrımıdır aslında. Bayan ise "kadın" diyememekten kaynaklanır, yani zarı var mı yok mu şüphesi "bayan" dedirtir. "kadın" demek ayıp hale gelmiştir, cinselliği olduğundan... erkekler için böyle bir sıkıntı yokken, "erkek mi desem bay mı desem oğlan mı" kadınlar için böyle bir sıkıntının olması zaten cinsiyetçidir, düşünmeyiniz, cinselliği sizi ilgilendirmez, cinsiyet kelimesinin Türkçe'de karşılığı kadın ve erkektir, bayan ve erkek değil; resmi işlemlerde de zaten "kadın/erkek" kelimeleri kullanılır.
@edaydin
soru 3: manifesto değil de koskoca feminist teori. ayrıca dişi sözcüğünün yaygınlaştırılması da ne demek? gizli gündem aramaya gerek yok, amaç kadını görülür kılabilmek.
@marido
ne gizli gündemi? (ne demek olduğunu dahi anlamadım ya neyse)
koskoca feminist teoriyi buradan anlamam/anlatmanız mümkün değil biliyorum, gender konusuna azıcık ucundan değmişliğim var ama o kadar. teorinin amacının doğruluğundan da şüphem zaten yok.
ben sadece konuyu sözcük/dil bazında kafamda anlamlandırmaya çalışıyorum. zaten en üstteki soru da konuşma dili üzerinden giden bir soru.
yani sözcüklerin karşıtlarıyla var olması durumu bu kadın-erkek meselesinde ters tepiyor. bunun tarihi, politik, sosyal, vs. sebepleri elbette ki vardır.
sorularım gerçekten "soru" idi. "doğru mu anlıyorum" demişim orda zaten değil mi?
@edaydin
1: eril-dişil çalışır. erkek karşısında kadın vardır.
ama böyle ikililikler kelimelerin ve nesnelerin doğasını tek tip anlamaya ve indirgemeye neden olur. aslında her kelime her anlamda kullanılabilinir. mesela benim kadın dediğim erkek arakdaşlarım olabilir. feminist (ve pro-feminist) teorilerin sonrasında, gender çalışmalarının da ardından sexuality studies'e de giren bir mesele. gender ile her şey açıklanmaz. sexuality önemlidir. ne hissettiğin, ne olduğun, ne olacağın/olabileceğin ve ne olmayarak kendini yarattığın/tanımladığın: bunların hepsi farklı şeyler ve ayrı ayrı anlamlılar. böyle ikililiklerle bakman halihazırda sana zarar verir. siyah-beyaz istiyorsan ille al, kadın-erkek. ama sonsuz sıfatı ve isimlendirmeyi ve ilintilendirmeyi çöpe atmış oluyorsun. bunu da bilinçli veya belli bir ajandaya, amaca, niyete, kanaate, düşünceye, değerlendirmeye bağlı yapmış olmuyorsun. kafana göre yapıyorsun, bu da cahillik demek. yoksa tabii ki de herkesin kendine ait fikri olacaktı.
www.bayandegilkadin.com 'a bir bak. bu insanların derdi bu mesela. başka insanlar da var bu şekilde düşünen. bazıları feminist bazıları değil. feminist-veya-değil ayrımı da bilahare saçma bu arada. yine siyah-beyaz oluyor o vakit. 80 anarşik misin sen? karikatürizasyonundan farkı kalmıyor.
mesele de bayan değil kadın ısrarcılığı değil dolayısıyle.
2: bu kadar önemli değil buradaki detay. 2 oğlum var ya da 2 kızım var arasında çok fark yok. biraz esnek bakmalısın dile. 2 kadın 2 erkek çocuğum var zaten garip gelebiliyor. ama geleceğin kadınını doğurdum derim ben ilerde mesela. ya da erkek 2.0 benden çıktı de diyebilirim ilerde. keyfim bilir.
3: yarım kalmış bir şekilde yaygınlaştırılmaktan kastın nedir?
bak illa tekil bir manifestoya ihtiyaç yok. kadın kelimesini ve kadınlığın erkeği kastre etmesini illa bir manifestoda arayacaksan scum manifesto'ya bak. ama genel itibari ile 60ların sonlarında başlayan kadın hareketinin, türlü feminizm türlerinin savunduğu bir şey olagelmiştir kadına eşitlik. bir çok feminizm türü farklı açıklamalar, farklı nedenler, farklı sonuçlar, çözüm ve öneriler sunagelmiştir. eğer konuya çok ilgiliysen pro-feminizme de bakabilirsin. raewyn connell'ı okuyabilirsin. gerçi okuyabileceğin tonla insan var. çarpıcı olsun diye connell'ı örnek verdim, çünkü transgender birisi. erkekten kadına geçti ve bir pro-feminist. 50-60 senedir bir çok teori ve fikir öne süren bir akımlar bütününü burada açıklamak mümkün değil, ama çok ilgiliysen makaleler bulabiliriz.
özet geçersek-> bazı feminist kollar aşırı köktenci bir değişikliği savunurlar (radical feminism) bazıları sosyal politikalarda yapılması gereken değişiklikleri irdelerler, bazıları da bedene erkek dokunmamalı diyecek kadar katidir. yani bir çok varyasyon var. çılgınbağıran feminist algısı, türkiye'de bir çok şey gibi, feminizmin de karikatürize edilip, tek yönden algılanıp, yorumlanmasıyla olur. diğer örnekler: solcu, sağcı, ve benzeri binlerde -cı, -ci'de vardır.
ve evet her şey politik, sosyal, kültürel, ekonomik açılardan ele alınabilir.
moldovalı kadınların çocuk bakmaları ile ilgili bir araştırma yapmak için illa feminist olmaya gerek yoktur mesela.
-konu üzerine düşünmeyi istemeyen ama açıklayan bir arkadaş.