----hikaye kısmı----
nereden başlanır bilmiyorum. yaklaşık 6 senedir bu illeti çekiyorum. yüzümün sağ tarafında bir ağırlık var. gözümün çevresinde, yanaklarımdan kulaklarıma doğru, boynuma hatta omzuma varan bir rahatsızlık hissi... giydiğim kıyafetin yakası boynumun sağ tarafını rahatsız ediyor mesela. batıyor gibi ama değil. suratımın sağ tarafında hep bir ağırlık var.
ben bunun sebebini uzun süre farkedemedim. burnumun tıkalı olduğunu biliyordum. zaman zaman kulak burun boğaz'a gittiysem de verilen ilaçlar benim de düzensiz kullanmam hatta belki de kullanmamam sonucunda herhangi bir etki yapmadı. okul vs. gibi şeylerden dolayı çok meşgul olduğum dönemlerde beni çok rahatsız etmeyen bu durum, meşgalesiz kaldığım zamanlarda kendimi dinlememle zaman zaman çok rahatsızlık verdi. bir şekilde işe güce devam ettiğimden, biraz da korkutuğumdan bu durumun sebebini çok araştırmadım. doktora da fazla gitmedim.
ama bundan yaklaşık 5 ay önce bu durum canıma tak etti. bir şekilde çözmeliydim. kulak-burun-boğaz doktoru burun etinde büyüme var dedi. önce verilen spreyi(rinoclenil) kullanmaya başladım. 4 gün sonra uyumaya yakın birşeylerin farklı olduğunu ufaktan hissetmiştim. uyandığımda ise yeni doğmuş bir bebek gibiydim. gerçek olamayacak kadar güzel bir durumla karşılaştım. burnum tamamen açılmıştı ve yüzümdeki o ağırlık yok olmuştu. o zaman durumun tamamen burun tıkanıklığı ile ilgili olduğu sonucuna vardım. o etki ertesi gün geçti, eski halime döndüm. rinoclenil'i 25 gün kadar kullandım ama daha sonrasında fayda etmedi.
daha sonra başka bir kbb doktoruna gittim. burnuma kamera soktu ve o devasa eti gördüm. gerçekten burnun sağ deliğini komple tıkamış(bu arada tıkanıklık değişiyor ama çoğunlukla sağ tarafta). bu doktor avamys yazdı, bir de bunu dene diyerekten. onu da belli bir süre kullandıktan burnumu tam açmasa da yüzümdeki ağırlığı söküp atmıştı. çok ama çok hafiflemiştim...
2 kutu avamys bitirdim, daha sonra bir mallık sonucu ilacı 2 gün kullanmadım. burun tekrar eski(kötü) haline döndü. 17 gündür yeni avamys'e başladım ama aynı etkiyi yakayalamadım. (burada önemli bir nokta, ilk avamys'in bana ne zaman olumlu etki ettiğini hatırlamıyorum. yani belki daha vardır etki etmesine)...
----hikaye kısmı----
-----> yani iyileştikten sonra şu an eski(kötü) halime geri döndüm. bu durumda vakit geçirmeye başlayınca günler geçmez oldu. yeri geliyor sürekli uyuyorum. sürekli evdeyim. kafaya inanılmaz taktım bu durumu. bana avamys'i yazan doktor ilaç etki etmezse radyofrekans yapacağını söylemişti, bunun üzerine geçen salı radyofrekans tedavisi oldum. şu ana kadar bir iyileşme olmadı. doktor da daha ilk 10 gün iyileşme beklememem gerektiğini söylemişti zaten. bu arada tedaviyi florance nightingale'de oldum. doktor tanıdık. çok ilgileniyor. 2 kez kontrole gittim. bu arada merak eden varsa doktor tanıdık olduğu için para falan almadı.
her neyse, ben şimdi bu durumu inanılmaz kafaya taktım. gerçekten sabredemez oldum. dediğim gibi sabah uyanıyorum, kahvaltı yapıp bir daha uyuyorum mesela. sabah kalktığımdan akşam yatana kadar bu durumu düşünüp kendimi yiyorum. o yaşadığım hafiflik duygusundan sonra bu durumu kabullenemiyorum. yaptığım hiçbir şeyden zevk alamıyorum.
durumu kabullenemedim dedim ya... mesela kitap okurken veya ders çalışırken eskiden de(yani bu ilaçlar olumlu etki yapmadan önce) bunalırdım. ayrı bir efor sarfederdim resmen. kafamda resmen bir ağırlık var. bazen bu rahatsızlığı hissetmemek için dudaklarımı falan sıkıyorum. ama bu "hafifleme dönemi"ni kaybettikten sonra öyle bir huysuzum ki elime kitap alıp okuyamıyorum. eskiden bunaldığımın 2 katı bunalıyorum. okuduğumdan hiçbir zevk alamıyorum...
o hafifleme dönemi dediğim zamanda şunu düşündüm: ben bu kadar sene nasıl yaşamışım? nasıl bunca sene okul okumuşum? bu durumu lisenin sonlarına yakın bir zamandan beri çekiyorum. yani öss vs. bir sürü sınav atlattım. üniversite neredeyse bitecek(itü maden müh. bu arada). yani öyle üstdüzey bir başarıdan bahsetmiyorum da "ben nasıl yaşamışım da 4 sene okula gidip gelmişim üstüne bu kadar da sınav vermişim?" diye düşündüm. şu an mesela açıp bir sayfa kitap okuyasım yok. gerçekten yüzümdeki bu ağırlıkla başardıklarımı nasıl başardığımı anlamadım.
durum böyle. şu an bir iyileşsem diyorum neler yapıcam. sahile gidip serinlikte uzanacağım, ama yok... mesela hatırlayan varsa geçenlerde sultanahmet'e gidip turistlerle konuşuyoruz diye bir duyuru açmıştım. en çok sevdiğim şeylerden ve bana çok fayda getiren birşey olmasına rağmen zerre gidesim yok. gidemiyorum ya çok kötü birşey. gerçekten çok üzülüyorum. yani çılgınlar gibi gitmek istiyorum ama kendimi iyi hissetmiyorum, ah bir iyileşsem diyorum...
bir de bu durumdan dolayı çabuk öfkeleniyorum. en ufak bir şeye tahammülüm yok. evde kardeşime falan bağırıyorum.
sürekli kendimle başbaşa kaldığımdan ve bu konuyu her dakika düşündüğümden, ben olayı psikolojik olarak da büyütüyorum gibime geliyor.
şimdi bende bir acelecilik var. ilaçlar etki etmeden önceki yaklaşık 5 senelik dönemde biraz bu duruma alışmıştım veya kabullenmiştim, her neyse. ama şimdi, hemen iyileşmek istiyorum. son günlerde ancak kendimi frenledim. doktorun da dediği gibi biraz sabretmem lazım diyorum kendime. ayriyetten apayrı bir ruh haliyle ya hiç iyileşemezsem, ya hep bu şekilde yaşamak zorunda kalırsam diyorum. ve bundan gerçekten bazen korkuyorum. kafayı yiyebilirim. kafayı yemekten de korkuyorum. resmen iyileşmek için herşeye razıyım. birisi beni iyileştirsin, herşeyimi alsın diyorum. (zenginlikle uzaktan yakından alakam yok da ruh halimi anlayın diye diyorum)
bunca yazıyı biraz içimi dökmek, biraz da tavsiye, moral, işin içinde olan varsa teknik, medikal bilgi istemek için yazdım.
bahsettiğim radyofrekans sonuç vermezse öyle bir seçenek önümde duruyor sanırım. doktorla bir şey konuşmadık onunla ilgili. ameliyat ile ilgili bir fikrim yok ve korkuyorum dediğim gibi, ya ameliyattan sonra da düzelmezsem diye. insan bilmediğinden korkar derler belki de o yüzden korkuyorum.
burun eti icin birsey diyemem, ama spreyler yerine ilk tuzlu su kullanabilirsiniz. her seferinde tam etki yapar, ve icerdeki tum pisligi bosaltir. konuyla ilgili uzun bir entry yazmistim : (bkz: burun temizliği)
@cench: tuzlu suyu hiç denemedim. doktor sodyum bikarbonatlı bir toz verdi onu karıştırıp burnumu temizliyorum. temizliyor baya. burnum da gerçekten çok pis ama sorun sümükler falan değil burun eti. aslında bir delik komple tıkalı olduğu için sümkürerek temizlemem çok zor oluyor. yarın tekrar kontrole gideceğim, konuşurum doktorla.
@freekara: peki o etlerin genel olarak burunda bir görevi var mı? eti aldırdıktan sonra bambaşka bir sorunla karşılaşmam mı?