
tasavvuf islamı ve Allahı tüm incelikleriyle anlama yani aşk sanatı. Büyük bir alim'e soruyorlar bize tasavvufu anlatırmısınız nasıl birşey?
- Tıpkı küçük bir çocuğa cimayı ( çiftleşmeyi ) anlatırsınız ondaki hazzı anlayamayacağı gibi yani ne kadar tatlı olduğunu ona söylersinizde onun bildiği en tatlı şey şekerdir onu aklına getirir dünyası okadar küçüktür.
İşte bu aşkı yaşayanlarında yaşadıkları haz farklıdır ama hepsi Allah aşkı yaşar. Ve bunu anlatırkende bilmeyen insana tam olarak nakledemez.
benim düşüncem -_-


Hacı Ahmet Kayhan'ın yorumu tam sana göre:
''İslamiyet ve tasavvuf, uçsuz bucaksız bir irfan bahçesidir.
Burada herkesin beğeneceği çiçekler ve meyveler vardır. Herkesin zevki başka başkadır. Bu bahçe öyle zengin ve çeşitlidir ki, herkesin gönlünden geçenleri orada bulması mümkündür.''
Ben nacizane biraz daha basitleştirmeye çalışayım. Her insan ortak yönleri bulunmakla birlikte birbirinden farklıdır. İnsan-ı kamil olmaya giden yolun herkese açık olması gerektiğini kabul ediyorsak şayet, herkesin kendi yaratılışına nispetle farklı bir yoldan geçerek oraya varması gerekir ve çok doğaldır da. Dolayısıyla yaptıkları tanımlamalar da farklı olabilir. Esasen özü itibariyle hepsi de aynıdır. Yunus Emre de çok güzel özetliyor aslında:
''Sen sana ne sanırsan
Ayruga da onu san
Dört kitabın manası
Budur eğer var ise''


aslında tanımlanacak bir şey olmadığı için. her bakan başka bir şey görüyor, gördüğü de hayatın içinde değil sadece kendi zihninde ürettiği fantazileri. herhangi bir gerçekliği yok.
