böyle bir imkana sahip olup olmamamızdan bağımsız olarak soruyorum. diyelim ki bu imkanlara sahibiz.
bir arkadaş uzayın sürekli şişirilen bir balon gibi genişlediğini söylüyordu.
bu şekilde genişleyen bir yapının genişleyerek kapladığı yerde ne var acaba :)
not: ..ok var demeyin :)
uzayda gidilebilecek en son yeri bilmeden ardında ne olduğunu bilemeyiz.
evrenin sonu yok, ve sürekli genişliyor evet.
ama teorik olarak evrenin sonu var. var olmasa genişleme imkanı olmazdı.
skyserver.sdss.org
"biz göğü büyük bir kudretle bina ettik ve şüphesiz biz, (onu) genişleticiyiz." (zariyat suresi, 47)
bir kısım bilim adamına göre bu yer sonsuz noktası, bir kısmına göre ise uzaya gidilebilecek en son yer aslında evren'in oluştuğu ilk tekil nokta (büyük patlamanın başladığı yer).
edit: ohaa ben yazarken kimse yoktu.
@tom riddle, evren sürekli genişlemiyor. yani şu an genişliyor ama bu genişlemenin sürekli olacağı henüz kesin değil (hatta bunun tersi ispatlanacak). büyük patlamanın etkisiyle tüm gökada'lar birbirinden hızla uzaklaşıyor evet. bu sayede evren genişliyor. ama bir süre sonra patlamanın oluşturduğu itme kuvveti gücünü kaybedip kuvvet değeri düşerse, sonra da kütle çekim kuvveti daha ağır basarsa evren büzülmeye başlayacak. yani bu sefer tüm süreç tersine işleyecek. tüm gökadalar birbirine doğru hızla yaklaşacak. tüm bunlar taaaa büyük patlama dediğimiz tekil noktasında birleşecek ve böylece uzayın sonu aslında uzayın başlangıcı olacak. bu kadar büyük bir kütle bu kadar küçük bir hacme sıkıştırılırsa n'olcak peki? tabii ki bir başka büyük patlama!
@tabudeviren;
"bu şekilde genişleyen bir yapının genişleyerek kapladığı yerde ne var acaba "
aslında evrenin hacmine oranla barındırdığı kütle çok çok çok düşük. yoğunluğu çok az yani. bu hacimde bir evrenin kütlesi bu olamaz bildiğimiz tüm gök cisimlerinin (galaksilerin, yıldızlar arası maddelerin) kütlelerinin toplamı hacmi karşılayamıyor ve evrenin birçok noktada büzülmesi gerekiyor. böyle bişey olmadığı için bilim adamları dark matter (karanlık madde) adını verdikleri bir madde düşündüler. buna göre bu madde asla göremediğimiz fakat kütleleri dolayısıyla evrende var olan maddelerdir. nötrinolar karanlık madde olabilir, quasarlar olabilir, başka bir madde de olabilir. bunların karanlık madde olduğu düşünülmüş ve hesaplamalar yapılmış, kütle değeri yine hacmi karşılamamış. bilim adamları da buna karşılık dark energy (karanlık enerji) diye bişey düşündüler. bundan sonrasını bilmiyorum ama. sadece ben değil, bilim adamları da bilmiyor :)
uzayda gidebildiğimiz en son yerin ardında ne var acaba?
bu uzayın bittiği yer - geri kalan kısım arasındaki geçiş bölümü nasıl bir yer?
ayağımızı uzatıp oraya geçebilir miyiz :)
@tabudeviren, şu an genişleyen evrenin genişlediği yerin hep bir adım ötesini merak ediyorsun anladığım kadarıyla. oraya ulaşmak için ışık hızından çok daha hızlı gitmek lazım. sorunda "diyelim ki bu imkanlara sahibiz" diyerek ışık hızından hızlı gittiğimizi varsaydığını varsayıyorum. o halde artık kütlemiz sonsuz olan bir enerji formuna dönüştük demektir. enerji formuyla o bölgeye ulaştığımızda ise zaten evrenin sahip olduğu enerjiye dahil oluruz.
kısacası o bölgede hiçbişey yok! matematiğe ve astrofiziğe göre orası hiç. hiç bölgesi. işte öyle bir şey. stephen hawking abimiz "bilimin ilgi alanının dışında kalıyor orası" diyor.
"bu ne lan böyle iş mi olur" diyenler eminim vardır. onlara şunu demek istiyorum;
makro dünyada (astrofizik) ve mikro dünyada (kuvantum) insanın algı sınırlarını aşan her şey mantıklıdır.
evrenin sonunda baska evren var heralde
en.wikipedia.org
ama kesin bilinmedigi icin hayalgucunuzu kullanmaniz lazim
otostopçunun galaksi rehberine göre bir restoran olması lazımdı. yemekleri de güzel diyordu sanki.
mekan (space) denilen seyin tanimiyla ilgili.
modern anlamda ilk define eden Newton, Newton'a gore zaman ve mekan absolute entity. mutlak.
cagda$i ve rakibi Wilhelm Leibniz'e gore ise mekan ancak icinde objeler var ise anlamli. yani yok sayilabilir. Harfleri olmayan bir alfabedir, objesiz space diyor.
Einstein'in general relativity teorisi ve en son deneyler gosteriyo ki Leibniz hakli.
bu arada Einstein bu "relativity" lafini hic sevmezmis, cunku zaman ve mekan kendi basina mutlak olmasa bile, comprehensively space-time mutlak. yani her object space-time icinde yol aliyor. batiya 50 km/hr giden bir araba dusun, sonra guney'e dondu hafif, hiz gene 50, ama hizin batidaki vektoru 50'den az olacak mecburen.
ayni sekilde, harekete gecen obje, zaman vektorunden kaybedecek ve zaman daha yavas gececek onun icin.
long story short, objesiz space manasizdir.