not: özellikle ik'cılar cevap verirse daha iyi anlayabilirim sanırım.

IK'cı değilim ama hak veriyorum. Sonuçta mesela işletme bir bilim değildir. Kişi kitaplardan da aöf'den öğrendiğini okuyarak öğrenebilir. Nereden baksan 12 kitap fazla bile gelebilir. Fakat üniversite bir yaşam biçimidir.


üniversitenin yaşam biçimi olduğuna kısmen katılıyorum. bi odtü, bi boğaziçi, bi marmara, bi bilkent, bi istanbul vb. tamam da tamamen farazi sallıyorum taşrada ki x üniversitesi'nin yaşam biçimi nedir? burada taşra üniversitesini kötülemiyorum ama taşra mezunu arkadaşım da var aöf'den tek farkı okula gidip gelmemiz diyordu adam. hani yaşama biçim veremeyecek derecede kötü üniversiteler de var. onu biraz anlatmaya çalıştım.


askerdeyken öyle insanlar gördüm ki kısa dönemler arasında "bu adam kesim açıköğretimlidir" diye düşündüklerimin örgün üniversite mezunu, "bu adam boğaziçi mezunu falan olmalı" diye düşündüklerimin aöf'lü çıktığı oldu. kişinin kendi kalitesi, kabiliyeti de önemli.


Ben de (işletmeyi bilmiyorum da) mesela o insanlara en azından mülakat şansı verilmesi taraftarıyım. Kendim çift anadal yapacak ortalamayı tutturamadığım için ve iktisat okumak istediğim için ikinci üniversiteyi okuyorum. Tamamen zevkten, işe başvuru yapmak gibi bi amacım yok ama iktisat bölümüne zorunlu olarak verilen derslerin bır kısmını ben okuldayken seçmeli almıştım, şimdi aöf'teki derslere falan bakıyorum arada ciddi bir fark yok (okul hacettepe bu arada). Örgün'ün tek artısı denildiği gibi proje dersleri ama açık söyleyeyim verilen ödevi/projeyi adam gibi yapan iktisat öğrencisi görmedim daha. Ben sevdiğim için bana angarya gibi gelmiyordu ama bölüm öğrencileri kaytarmakta bir numaraydı. Gözlemlediğim bu.
Örgünün bana göre aöf'e fark attığı tek nokta, özellikle Hacettepe İngilizce İktisat'ta gördüğüm kadarıyla, böyle şükela hocalara denk gelip onların tecrübesinden faydalanma şansınız oluyor. Ama bu adamlar öyle adamlar ki zaten, kim olursanız olun yardımcı olurlar mailinize cevap verirler. Araştırıp çabaladıktan sonra her şey olur.
Çok dağıttım da, şöyle söyleyeyim, yetenekleri yeterli görülmüş kişilerin mezun olduğu üniversiteye bakılmaksızın mülakata çağrılmaları gerekir. Öbür türlüsü ayrımcılıktır ve bence suç olmalıdır. Tamam aöf'te okuyan çoğu insan bunu ya askerden kaçmak için, ya ikinci üni olsun diye veya başka bir yere giremediği için okuyor ama yine de hiç kimse insanları örgün öğretim yerine aöf seçmeye yönelten sebebin ne olduğunu bilemez ve kimsenin bir başkasına yatığı veya yapmak zorunda kaldığı bir eğitim seçeneği yüzünden ayrımcılık yapma hakkı yoktur. Ayrıca, ayrımcılıkla eleme farklı şeylerdir.
Ben anlayabiliyorum şirketlerin böyle düşünmesini ancak kesinlikle haklı bulmuyorum.
