23 yaşında bir erkek kardeş sahibiyim. çok efendi ve saygılı bir insan (en azından bir zamanlar öyleydi)olmasının yanı sıra, zeki olduğunu düşünüyorum. öğrencilik hayatı boyunca hep orta halli bir öğrenci olmuştur. sadece okula giderek(dershaneye falan gitmeden),anadolu lisesini kazanmıştı.
ancak lisede işler ilköğretimdeki gibi yürümedi. hem okul notları düşüktü, hem sınav notları. bu arada başka uğraşlara kafayı taktı(bilgisayar oyunları, müzik vs) hatta bu uğraşlarla o kadar zaman geçirdi ki, üniversite okumanın artık onun için hiç bir anlamı kalmamıştı. üzerindeki psikolojik baskı nedeniyle okula bile gidemez oldu. sabah okula gitmek için kalktığında, ya da deneme sınavı falan olduğunda istifra ediyordu ve tekrar yatıyordu. son aylar bu şekilde geçti ve sonuç olarak ilk yıl kötü bir not aldı. tercih yapmadı.
"bu sene çalışıcam ve kesin kazanıcam" dedi. dersaneye yazdırdık. (ben bu sırada şehir dışında okuduğum için durumuna bizzat şahit olmadım, annemden dinlediklerimi yazacağım) ilk aylar dersaneye gitmedi. "daha sınava çok var" diyerek zaman geçirdi. sınav yaklaştıkça dersaneye gitmesi için annem babam çok baskı yapmaya başladılar (bu arada evdeki kavgaları, annemin babamın birbirini suçlaması vb hiç girmiyorum) sınav yaklaştıkça strese girip aynı belirtileri tekrar göstermeye başladı. mide bulantıları, bunalım takılmalar, odaya kapanıp yüksek sesle müzik dinlemeler, anne baba bişey diyince bağırıp kavga çıkarmalar..evde sinir harbi. kısacası ikinci yıl da benzer bir puan aldı.
ben burda devreye girdim. bir sene daha hazırlansa bile sonucun farklı olmayacağını düşündüğüm için özel bir üniversitenin yüksek okulunu yazdırdım. başarılı olursa dikey geçiş hakkı olduğunu anlattım. sonuç olarak o okula yerleşti ve ailem de onunla birlikte o şehre taşındı.
düzenli bir şekilde okula gidip geliyordu, yeni arkadaşlar edindi. sevdiği bölüm olduğu için derslerle ilgileniyordu ve bölüm üçüncüsü olarak mezun oldu. ancak bu arada dgs sınavına hazırlanmadığı için lisansa yerleşemedi.
"bu sene sadece dgs'ye konsantre olacağım için seneye yerleşirim" dedi. ama maalesef o senesi, aynen öss hazırlık senesi gibi geçti (önce ertelemeler, sınav yaklaştıkça stres ve hastalıklar) yine yerleşemedi.
tüm bu yıllar boyunca annem ve babam sürekli tartıştılar. kardeşimin durumu yüzünden birbirlerini suçladılar, küstüler vs 1 yıllık ağır hastalığın sonucunda babamı geçen sene kaybettik. kardeşimin bu durumda yaşadığı travmayı tahmin edebilirsiniz sanırım.. belli etmese de kendine pay çıkardığına eminim.
şu anda -güya- dgs'ye hazırlanıyor. dersaneye kaydoldu, ama bir kere bile gitmedi. annem sabah uyandırınca midesi bulanmaya başlıyor. fazla ısrar ederse istifra ediyor. birkaç ay önce "daha çok var" diyordu, şimdi sınav yaklaştıkça stres başladı. aynı döngü yani..
annem ve babam daha ilk öss senesinde kardeşimi doktora götürdüler. biraz süre ilaç kullandı ama sonra bıraktı. konsantrasyon sorunu var dendiği için nlp uzmanına götürdüler. verilen alıştırmaların hiç birini yapmadı. bir psikiyatri uzmanı tavsiye edildi, taa kalkıp istanbul'a götürdüler. 1 hafta kalacak şekilde ayarlamalar yapıldı. bir gün gitti, ikinci gün gitmedi. otel odalarında çıkan kavgalar, istanbulda sokak sokak evladını arayan anne baba... ben de dayanamayıp kızıyorum tabi her seferinde. boşa harcattığı paraya değil de, annemi babamı böyle üzmesine kızıyordum en çok.
bundan sonra ne olacak bilmiyorum. herhangi bir sınava hazırlanıp okuyası yok. ancak bir işe girip çalışacak adam da değil. sabaha kadar bilgisayar başında oturup, akşama kadar yatıyor. ayrıca sabaha kadar sigara içtiği için ev leş gibi kokuyor. annemin astımı var.. ne desek laf anlamıyor. daha bir kere markete gidip ekmek almışlığı yoktur. iyice insanlıktan çıktı. kızıyoruz olmuyor, güzellikle anlatıyoruz olmuyor. hani gücüm yetse dövücem yani o derece delirtiyor artık beni.
şimdilik idare ediyoruz ama maddi açıdan da düşünüyorum gelecekte ne olacağını. ben çalıştığım için anneme destek oluyorum, kardeşimin ihtiyaçlarını bir ölçüde karşılayabiliyorum. şu anda nişanlıyım, önümüzdeki sonbaharda evlenmeyi düşünüyorduk, ama bu durumda annemi yalnız bırakamam.
sınav kazanmasını falan geçtim, normal bir hayat sürmesini istiyorum sadece. çocukluğundaki gibi efendi bir adam olmasını.. anneme karşı saygı ve sorumluluk duymasını.. annemi ona emanet edemiyorum ben.
bir tavsiye verin bana ne olur. ne yapmam gerekiyor?
defolup gitsin. anneniz bence yalnız daha mutlu ve huzurlu olacaktır. burnu sürter akıllanırsa gelebilir. gelmesede olur. faydası mı var sanki?
senin kardeşinin çok sağlam dayağa ihtiyacı var. bir temiz dövsek akıllanır. anladığım kadarıyla babanız yanınızda değil. annenizde çok anlayışlı ise böyle olmuştur. yani alman stili gibi 18i geçince sokağa atmak var çözüm değil tabi bu. en mantıklısı psikolog. sorunları var demek ki. hayatından memnun değil ki böyle yaşıyor. yoksa kim ister 23 yaşında tüm gün oyun oynayıp tüm gün evde oturup ailesine yük olmayı. bir de galiba kardeşiniz gerekli olgunluğa erişememiş.
Kız falan yok mu hayatında onun zorlamasıyla adam olurdu belki?
@hkaan hoşlandığı biri vardı ama kız önce umut verip, sonra da "ben bu sıralar ilişki düşünmüyorum" dedi. klasik yani.
para musluğunu kısacaksınız. İnternet faturalar yüzünden ödenmedi diyip kestireceksiniz harçlık veremez durumdayız gibisinden ayaklar yapacaksınız elde yok avuçta yok diyeceksiniz o zman aklı başına gelir.
Evde vakit geçirecek birşey bulamaz arkadaşları ile parasızlıktan ötürü takılamaz ister istemez sizin yönlendirmelernizle bir işe girme çalışma durumu gündeme gelir.
Birkaç ay çalıştıktan sonra zaten ya çalışmak zor gelir okur yada çalışır para kazanır para kazanırken okumuş adamların kıymetini anlar.
Şu yukarıdaki iki yanıta bakarak diyebilirim ki; tavsiye almak için yanlış yerdesiniz. Sizin uzman birinden tavsiye ve destek almanız gerekmekte. Hayatınızdaki bu büyük problemi ne kadar önemsediği/anladığı meçhul adamların "defolsun, temiz bi dayak"vari yorumları, yerinizde olsam, beni rahatsız ederdi. her şeyden önce, sabırlar dilerim.
bu çocuk babanı mezara sokmuş, sıra annene gelmiş. inşallah senin evlenmene mâni olmaz ya da evliliğini olumsuz etkilemez. kişilik bozukluğu diyesim var. her hâl ve kârda psikiyatrların müdahale etmesi gereken bir durum ama herifi nasıl ikna edip götüreceksin?
gerçekçi olmak gerekirse, normal bir hayat sürmeyecek. çare psikiyatr. askerlik yapmadı mı? kendi hâline bıraktığında bu çocuğun kırklı yaşlarını düşünmek bile istemiyorum.
Allah yardımcın olsun ve sabır versin.
bu psikoloji masallarınada tiltim haaa benimde problemlerim oldu bende üzüldüm haylazlık yaptım hayatı sallamadım ama bugüne kadar psikoloğa gitmedim.
Şu andada çok mutlu düzenli bir hayatım var.
Bence psikolog herşeyi çözemez sadece kaçamak kolay çözüm...
23 çok ciddi bir yaş. bir kere hiç yalnız bırakılmamış. üniye bile peşinden gidilmiş. dgs dersanesine kendi isteğiyle yazılmamış. ne biliyim çocuk gibi elinden tutulup istanbula doktora götürülmüş.
maddi şiddet çok güçlü bir şeydir. vermeyin para. sigara içiyormuş, nasıl alacak sigarasını. çalışmaya mecbur olmalı. artık çocuk olmadığının farkına varmalı. annesinin astımını dahi düşünmüyorsa bu yaşta, artık geçmiş olsun yapacak bir şey yok. bari burnu sürtülsün maddi anlamda da en azından kendisini doyurma yollarına baksın.
bence hatayı gittiği iki yıllık üniversitede onu tek göndermek yerine beraberinde gitmekle yapmışsınız. zorlukları görmesi vurdumduymaz olma durumunu frenlerd diye düşünüyorum.
aynen parayı kesin it gibi çalışmayı öğrensin. gerekirse evden kovun daha çok yararını görürsünüz.
hala bu deliyle uğraşmak istiyorsanız doktorlarda zamanınızı ve paranızı harcayabilirsiniz tabi.
her insan aynı değil unutmayın. büyük ihtimal hasta kardeşiniz.
ailede daha önce hastalık geçirmiş benzer vaka varsa örnek olsun size.
@neysene, ailem maddi açıdan onunla birlikte gitmek zorunda kaldı. yurtta kalsa bile gücümüz yetmiyordu. ben başka şehirde okuyorum, onunki özel okul...
söyleyeceklerim belki hoşunuza gitmeyecek ama bence bu çocuğu bu hale siz getirmişsiniz. ailecek yani. el birliğiyle. zorla sınava sokmanız, bu sırada yaşadıklarına sözde çözüm arar gibi yapıp daha çözüme ulaşmadan aynı sıkıntılara tekrar zorlamanız, ev içerisindeki kavgalar ve suçlamalar, tam istediğini buldu derken baskı yaparcasına peşinden taşınmalar, sınav stresini bilmenize rağmen tekrar sınava zorlamalar.....
zaten ergenliğini doğru dürüst yaşayamaz hale gelmiş bir neslin üyesi olan bir insanı, tam az çok fırsat bulup rahatlayıp, sonra da düzgün bir hayata dönecekken sıkıştıra sıkıştıra acayip bir adama çevirmişsiniz.
bence alın karşınıza el birliğiyle yediğiniz halt için özür dileyin ve ona da artık söz hakkı tanıyın. sizin verdiğinizi sandığınız özgürlük sadece daha fazla baskı aslında. bırakın rahat kalsın bir süre. isterse arkadaşlarında, isterse sokaklarda yatsın kalksın. ama bunalımlarını atsın üzerinden. gerekiyorsa bir uzman desteği alsın, eğer kendisi istiyorsa.
ama bu adamın adam edilmeye falan ihtiyacı yok. sadece kendi kişiliğini, isteklerini ve hayatını yaşamaya ihtiyacı var. sizin çizdiğini yolun dışını görebilmek istiyor. bunu verin adama.
o artık yeni doğan kardeşiniz değil, 5 yaşındaki size muhtaç, çaresiz bebek değil, 23 yaşında kocaman adam. ona saygı duyup, söz hakkı verdiğinize gerçekten inandığı gün sizi cezalandırmayı kesecektir.
bence de para musluğunu kısın.
okurken bile sinirlerim bozuldu, annene sabır diliyorum.
Herkes üniversite okumak zorunda mı? Herkes 20 yıllık notlarla ders işleyen ve mühendislikte bile ezbere sorulardan sınav yapan köhne öğretim üyelerine sabretmek zorunda mı? Bırakın o noktada kalsın, eğer yeteri kadar iyiyse -özellikle bilgisayarda- kendi yolunu zaten bulur. Bence DGS'yi çok istemiyorsa siktir etmesini söyleyin, 'canının istediği' bir alana yoğunlaşsın.
Adam o yaşa gelmiş hala anne baba abi oturup kara kara düşünüyorsunuz. Ulan herif YİRMİ BİR yaşında be. Bırakın ne yapmak istiyorsa yapsın, hayatı boyunca anne babası abisi vermiş kararlarını belli, bırakın biraz kendi beynini kullansın.
Üniversite kazanınca o şehre taşınmak nedir abi? Doğu'dan kız aileleri yapmıyor böyle şey, bu nedir yani? Neyse daha fazla okuyamicam. Ailesine muhtaç 23 yıllık bir 'çocuk' var elinizde, tebrik ederiz.
kardeşini anlatırken bi an beni anlatıyosun sandım bence de yalnızlık en iyi çözüm olabilir. ben de aynı süreçlerden geçtim 3. yılımda iü iktisat'ı kazandım ve şu an arkadaşlarımla yaşıyorum tekrar sınava hazırlanıp iyi kötü bi yer kazanırsa ve yalnız başına yollarsanız bi nebze düzelebilir fakat bu birden hallonulacak bir sorun değil zamanla düzelir sizin yapmanız gereken de onu eleştirip sorumluluklarla boğmak değil ona değer verdiğinizi göstermek. gerekirse bazı durumlara göz yumun.. umarım yardımım dokunur.
Sigara, dersane, bilgisayar, internet parasını nerden buluyor, adama hiç hayatın zorluklarını göstermemişsiniz ki, adamı iyi alıştırmışsınız. Şimdide şikayet ediyorsunuz!!
@roket adam, sabaha kadar bilgisayar başında oturuyor dediysem kod yazıyor demedim. oyun oynayarak mı bulacak yolunu?
aynı yaşlarda benimde bir kardeşim var. erkek. hemen hemen aynı şeyleri yaşadık bizde. babam ileride sorumsuz bir hergele olacağını çok iyi gördü kardeşimin. sonra kendisinden nefret etmesi pahasına kardeşime tüm maddi manevi desteğini kesti. ama tabi bunu erken yaşlarda yapmıştı. biz lise sürecinde yaşamıştık aynı durumu. şimdi kardeşim tek başına ünv.kazandı hem okuyor hemde kendine bir iş buldu çalışıyor para kazanıyor. ilk zamanlarda babama sen ne kötü babasın, şöylesin-böylesin diye epey bir sitem etmişti ama şuan 22 yaşında ve babama teşekkür ediyor.
erkeklerin olgunlaşması için kendi ayakları üstünde durmaları şart. biraz ilgiyi ve desteği kesin. bırakın çalışır ya da çalışmaz. ona şunu öğretin, hayat onun hayatı!! bu kadar basit işte mesele. gelecekte karşılaşacağı hiç bir zor durum için sizi suçlayamaz artık.
not: maddi-manevi desteği kesiti derken başından da kovmadı. aldı karşısına konuştu. benim senin için yapacaklarım bunlar. kendi hayatın için ne yapmak istiyorsan öyle yap dedi. tabii ki dershaneye gitti, harçlığını aldı vs. ama suistimal edemeyeceğini aynı şansın 2.kere verilmeyeceğini anladı.
bende üniden arkadaşım hatta ev ve şimdiki iş arkadaşımın başına gelenleri anlatayım(hepsi aynı eleman haa),
Eleman lisede haylazlık yapıyo sürekli kaytarıyor babasıda senin okucağın yok diyor sanayiye veriyor bizim arkadaşı orda 3 ay çalıştıktan sonra bakıyor okumak lazım zora gelemiyor üniversiteyi kazanıyor şimdi 27 yaşında ev aldı onun borcunu ödüyor evlendi aile kurdu maşallah.10 yıl önce gördüğü zorluk onun için süper bir öğretmen oldu.
İnsanları dize getirmenin tek yolu zoru göstermektir,
tatlı dil ilk seçenek baktın olmuyor zoru göstereceksin.
nişanlı olduğunuza göre enişte beye ufak bir rica ile kulaklardan çekilmesi akabinde annenin yalandan bir muhabbetle para musluğunu kapatması onu gerçek hayatla yüzleştirir, çalışsın biraz akıllanır mümkünse askere yollayın parasız ama(bkz: astsubay başçavuş.)
2 yıllık hangi bölüm mezunu ?
öncelikle geçmiş olsun, durumunuz hakikaten zor.
para musluğunu kısmak sadece ve sadece "sorumsuz" bir adamda işe yarayabilir ancak şu halde ters de tepebilir diye düşünüyorum.
en çok takıldığım nokta sizin yönlendirmenizle girdiği bölümden 3.lük ile mezun olmuş olması, yani hakikaten işe yaramaz bir adam değil aslında, isteyince ya da sevince yapabildiğine göre ilgi alanına göre yönlendirilmesi gerektiği açık. sabaha kadar oyun oynuyorsa belki de online o tip oyun sitelerinde bir iş bakması yerinde olur - sadece bir fikir-.
23 yaşında diyorsunuz ama bildiğimiz gibi akıl yaşta değil başta, sizin yönlendirmenize ihtiyaç duyduğu da ortada ancak bunun için kardeşiniz olduğu kadar siz de yardım almalısınız. yani doktora beraber gidilmeli, anneniz de doktorla ayrıca görüşmeli çünkü kendisi de aynı evin içinde bu tip bir buhranla yıllarını geçirdiği için artık normal tepkiler veremiyor olabilir. hem de kardeşinizin tedavi sürecinde verebileceği olası tepkiler için anneniniz de bilinçlenmesi gerekiyor.
son olarak, bu uzun bir süreç, çünkü bu tip asosyalleşme vakaları yıllar geçtikçe kemikleşiyor ve yeniden sosyal hayata adaptasyon da o derece zorlaşıyor. bu sefer bu işe başlayın ve asla yarım bırakmayın derim.
rocket adam ve commander64 doğru söylemiş.
şimdi gelip buraya şikayet ediyorsunuz sanki o suçluymuş gibi, ondan bir problem varmış gibi. sorunları kendileri yaratıp sonra da psikologlardan medet uman bir zihniyet.
çocuğuna iyilik yaptığını zanneden "modern ve iyi" anne babalar sonra çocuklarından şikayet ediyorlar. bahsedildiği gibi, üniversiteye başladığında bile(ilkokul değil ortaokul değil) peşinden gitmişsiniz. Amacınız neydi? böyle yaparak bile çocuğa büyük kötülük yaptığınızın farkında olmayışınız, kusura bakmayın ama çocuk yetiştirmeyi bilmediğinizi ve bu konudaki cahilliğinizi gösteriyor. modernim her işe koşarım demekle olmuyor bu işler. Yobaz cahil diye nitelendirdiğiniz insanlar bile sizden daha iyi çocuk yetiştiriyor. Hiç değilse salıyor çocuğunu, çocuk kendi öğrenip yolunu buluyor bir şekil. Tabi o kadarı da fazla, ama çocuğu biraz hayata alıştırmaz mı insan? Üniversiteye bile peşinden gitmek vs. Nasıl ana babalık bu? Bir de kız çocuğu olsa hadi neyse diyecem yine...
Bu şekilde çocuk yetiştiriseniz sonuçlarına katlanırsınız. ve belki de bu şekilde yetiştirilmenin getirdiği bir beklenti ve bunu bulamamış olmasıdır hepsinin sebebi.
Çözüm olarak: Memleketin de hali ortada. Gençler zaten beklentisiz(ben de gencim daha yaş 25) İş bulmak zor. Kendi aramaya kalksa da hemen yılabilir yani. Siz iş bulmaya çalışın işe başlatın. Devam ederse ne ala düzene girer, etmezse hala sorunlar devam ederse tekrar düşünürüz.
birçok kişi doğru şeyler söylemiş. çok şımartmışsınız ve hazıra alıştırmışsınız. kesin kurallar koyulmalı. evde kesinlikle sigara içilmeyecek, çık balkonda iç denilmeli. para kesilmeli. sorumluluk almayı öğrenmesi lazım. varsa çiftliği, tarlası falan olan akrabanız, yollayın yanına 2 ay çalışsın toprak görsün akşam 7 de yorgunluktan uyuyakalsın anlasın gerçek hayatı. kendisinden bekleneni yapmadıkça onun istekleri de yapılmamalı.
o kadar ağır vaka olmasa da benzer bir kardeş bende de var, zeki olmasına rağmen üni kazanamayan hiç ders çalışmayan ekmek almaya gitmeyen, annenin sağlığını düşünmeyen. ama işe başladı, kendisinden hiç beklemediğim şekilde işe acayip odaklandı, sabah akşam demeden çalışıyor, gece yarısına kadar çalıştığı oluyor. belki öyle seveceği bir uğraş bulursa iyi olur, sorumluluk almak insanı mutlu eder sonuçta.