Soru başlığının çok garip olduğunun farkındayım..
Hem iç dökmek hem de "siz olsanız ne yapardınız" diye sormak için açtım bu soruyu..
Nickimle arama yaparsanız, biricik köpeğimiz Cleo ile ilgili bir sürü soru açtığımı görebilirsiniz.
Bakmamış olanlar için kısa özet ise şöyle; 1997-1998 civarındayken yanımıza aldık onu. Dalmaçyalı-Pointer kırması fırlamanın teki.. Çok zarar görmüştü ilk sahibinden, 6-12 aylık arasındaydı. Tam bilemiyorduk. Bacakları yara içindeydi, zincirlemişler zavallıyı..
Hemen alıştı bize, iyileşmeye başladı.. Evde koşturdu, deliler gibi oynadı.. Yatağımızda yattı, gece uykusunda rüya görüp tekmeledi tepti.. Yerlerde yuvarlandık beraber yıllarca.. Dilini elimizle tutup oynamışlığımız bile vardı.. O delirir dilini uzatır, biz tutmaya çalışırdık. Zıpkın gibiydi yıllar yıllarca...
Ta ki son 1.5 seneye kadar.. Nedense eve tuvaletini yapmaya başlamıştı durup dururken.. Bir anda kapının önüne oturuyor işini görüyordu. Engelleyemez olduk. Dışarı çıkartma sıklığını arttırdık. Bir nebze iyi oldu.. Daha sonraları dışarı çıkartma sayısını arttırmakta iş görmemeye başladı. Ev iyice kötüleşti.. Birşey diyemedik..
6-7 ay evvel arka bacaklarında bir güçsüzlük fark ettik.. Veterinere götürdük.. Yaşlılık dedi.. Doğruydu da, 14 yaşını bitirmişti artık.. Yaşlıydı bizim Cleo'muz.. Kaldırıma çıkarken ön ayaklarından güç alamıyor, yere düşüyordu.. Ellerimle destek oldum kaldırıma çıksın diye kaç sefer.. Sokakta köpekleri görünce kafasını bile kaldırmıyordu artık.. Evden uzaklaşıp koşturmak isteyen hayvan, kapının önünde işini görüp geri girmek için bekliyordu..
Ve bir gün tırnaklarını kesmek için onu götürdüğümüz Pazar günü sonrası, hiç ayağa kalkamaz oldu.. Bacaklarını hareket ettiriyorduk, ama o devam ettiremiyordu hareketi.. Kalmıştı olduğu yerde.. Hemen veterinere götürdü babam.. "Felç" dedi veteriner, "Yaşlılıktan"... Hemen ilaçlar alındı.. Artık sokağa çıkmak bile yoktu. Değil sokağa çıkmak, evin içinde tuvaletini yapamıyordu ayağa kalkamadığı için.. Veteriner tavsiyede bulundu, "Bir bez alıp, kasıklarından tutarak havaya kaldırın, böylece işini görebilir.." Böyle böyle günler gemeye başladı.. Yemek yemesi için bu şekilde havada tutuyorduk, su içmesi için, işini görmesi için.. Sonra aniden zayıflamaya başladı, bacaklarında yaralar açıldı.. Yaraların sebebini sorna fark ettik.. Kendisini çok sert olarak dişleyerek kaşıyordu.. Bacağında eti açıldı. Yaradan kemiği gözüküyordu.. Pansumanlar yapıldı edildi, biraz daha kendine geldi..
Tüm bunlar olurken, inlemeleri başladı.. Sürekli, yüksek sesle inlemeler.. Apartman dairesinde olmamızdan dolayı çok zorlanmaya başladık.. Öyle yüksek tonda inliyorduki, komşular şikayet etmeye başladı.. Gece uykumuz diye birşey kalmamıştı.. Annem tüm gece ayakta, başında duruyor onu sakinleştiriyordu.. Gece bir ses duyan kim olursa, yatağından çıkıyor Cleo ile ilgileniyordu evde..
Bu anlattıklarım son aylarda olanlardı..
Artık ne yapacağımızı bilemez hale geldik.. Çok acı çekiyor, inliyor.. Su içemiyor, ağzını bile açamıyor.. Hele yemek yediğini son haftalarda ben göremedim.. Annem birşeyler yedirebildiğini söylesede zayıflığından ne kadar yediği anlaşılıyor..
Zavallı annemde dayanamayacak hale geldi.. Son 3 aydır, geceleri ayakta, gündüzleri Cleo'yu sakinleştirip uyumaya çalışıyor.. Nasıl bir psikoloji içinde anlatmaya çalışsam beceremem..

Yılbaşı ertesi Cleo'nun çektiği acıyı tüm aile evde toplandığında tekrar gördü.. İnlemesi, komşuları rahatsız etmesini bıraktık, daha canı yanmasın diye ne yapabiliriz diye son noktaya geldik..

Şunları yazarken midem yanıyor, kasılıyorum..
Nasıl Cleo'yu bir veterinerin eline verip "Uyutun onu" deriz ki?
Nasıl becerilir bu iş?
Ben nasıl beraber büyüdüğüm bu hayvandan öte varlığı uyutmak için kendi elime götürürüm?

Gözlerim doluyor yazarken, of of..

Neyse.. Daha yazmak istemiyorum..
Bilmiyorum aynı şeyi tecrübe eden var mı..
Ama sanırım bu hafta bu işi yapmak zorunda kalacağım..
Buraya kadar okuduysanız en azından, ne düşündüğünüzü paylaşırsanız çok sevinirim..
Çok kötü hissediyorum..

Saygılar..

 

Aslında vereceğim cevap, sorunuzun da içinde saklı. Eğer Cleo için yapılması gereken her şeyi yaptıysanız (ki yapmışsınız) ve mevcut durumu, onun acı çekmesine yol açıyorsa ve düzelme imkanı yoksa bence düşündüğünüz ihtimali uygulamalısınız.
Kötü hissetmenizi anlıyorum ama hayat böyle maalesef.. Yani hiçbir canlı ölümsüz değil..
Onunla yaşadığınız güzel anları unutmayarak ve onu sevgiyle hatırlayarak, aslında içinizde hep canlı tutabilirsiniz. En azından böyle bir şansımız var.

pozzecco

aci cektigini gormek yokluguna alismaktan daha zordur muhakkak.. gozlerinizin onunde daha fazla aci cekmesine izin vermeli mi acaba? nihayetinde sonuc belli ve siz de biliyorsunuz. ben olsam daha fazla aci cekmesini istemezdim. her ne kadar uzuntu verici olsa da malesef bunu kabullenmek zorunda olurdum heralde.

dengesiz pamuk

merhaba,
öncelikle yazdıklarınızı boğazım düğümlenerek okudum.
benim de 13 yaşında bir köpeğim var.

zaten diğer konuda arkadaşlar söylenecek olanları söylemişler.
ben daha farklı yaklaşmak istiyorum.
bunu sadece daha sonra "neden düşünemedik" diyebilirsiniz diye söylüyorum.
acı çektiğini görmek kadar kötü bir şey yok ve belki de dengesiz pamuk'un dediği gibi yokluğuna alışmaktan daha zordur muhakkak.

ama devreye yaşam hakkı giriyor. belki insan olup konuşabilse ötenazi hakkını kullanmak isterdi, bunu da bilemeyiz. ama annemizi, çocuğumuzu, babamızı bu haldeyken bize acı veriyor diye uyutamazdık.

bazen benim köpeğim de o duruma gelse ne yaparım diye düşünüyorum. uyutmak mı isterim, yapabilir miyim, yoksa beklemeyi mi tercih ederim bilmiyorum.
açıkçası bu benim de cevabını bilmediğim bir soru.
dediğim gibi amacım sadece farklı açıdan bakmak.

belki de bu acı yaşamın bir parçası.
aynı insanların da yaşlanıp, son 2 yılını yatalak, hatta bilinçsiz geçirmeleri gibi. kurtulmalarını istediğimizde bile insanlara yapamadığımız şey bu "uyutmak". belki de o yüzden yaşamının son dönemini sizinle bu şekilde geçirmesine izin vermek de mantıklı olabilir.

belki de söylediğim her şeyde yanılıyorum, bilemiyorum.

blatta hiberna

Karar vermenin zorluğunu zaten anlatamam.. Felç oldu diye tekerlekli bir destek yaptırdık.. Onu bile kullanamadı..

quaker

Okudum yazdıklarınızı. Çok geçmiş olsun. Benim de iki köpeğim var ve az çok tahmin edebiliyorum yaşadıklarınızı ancak şöyle bir şey var;

Ben hep eğer Alzheimer olsam veya Huntington hastalığına yakalansam ötenazi olmak istemişimdir. O acılar çok büyük çünkü, ölüm kurtuluş oluyor bi noktada. Ben olsam uyutma kararını verirdim, o daha fazla acı çekmesin diye. O duruma kendimi koyunca, bana da aynısı yapılsın isterdim. Pek anlamlı gelmemiş olabilir ama... Öyle işte.

alicia_dominica

ben şunu söylemek için kendimi tutamadım yazıyorum ; sen ve ailen ne güzel insanlarsınız ...

sayinseyirciler

Cleo'yu biraz evvel uyuttuk..
Gözleirm acıyor..

quaker

"ve artık acı çekmiyor.."

Düşünmeniz gereken kısım bu.. mutlu olsun gittiği yerde..

pozzecco
1

mobil görünümden çık