benim tanıdığım biri var hacı. çok dayanmaz ama, sıkılır o da ölmeden önce.
ben seviyorum olum çok eğlenceli kazıyosun bişeler buluyosun, bulmaca gibi bi şeler çözüp arada komplo teorisi yazıyosun... sonra güzel bişeyse hep birlikte havaya uçuyosun milletle sevinçten.. gırgır şamata falan güzel yani
(bkz: klasik arkeoloji)
Aha da ben :)
İnsanların çok fantastik sorunları ve onlara karşı savunmaları oluyor ve herkesin her değişkene gösterdiği reaksiyon bir diğerinden farklı. Sıkılmak zor.
(bkz: psikoloji)
güzel iş, çok güzel hem de.
illüstrasyon ve fotorötuş yapıyorum. meyvler, şekerler, çikolatalar, modeller çiziyorum ve çok eğleniyorum yaparken.
fotoğrafçının kıçıyla çektiği vişneyi, cillop gibi yapıyorsun, before-after yaınca, "hasiktir lan ne kadar tatlı oldu" diyorsun. bir ambalajda veya posterde görünce "vay anasını ben mi yaptım şimdi bunu?" diyorsun, mutlu oluyorsun.
ama başımdaki it oğlu itler ne yapıyor? bunu fransada yaptırdık diye maaşımın 3 katına müşteriye satıyor . ben ne alıyorum eki? babayı.
daha stajyer iken bilgisayarım yoktu, kimse gelmeden sabahın köründe gidiyordum birşeyler yapayım, öğreneyim diye.
şimdi ise işten bir an önce çıkayımda evde çalışayım, free work yapayım diye vakit kolluyorum.
para konusunda ise ajansın maaş ortalamasını düşünürsek yerlerde sürünüyorum. stajyer olarak başlayıp kadrolu olmanın dezavatajı. "seni adam ettik" tripleri.
ama gerek dijital ortamda olsun gerek el çizimi, hayatım boyunca çizim yapmaktan vazgeçmem herhalde.
tek ihtiyacım olan şey bu orospu çocuğunun elinden kurtulmak.
henüz işleri güçleri tam anlamıyla rayına sokmuş sayılmasam da ben varım. yönetmenim. çekim işleri, kurgu falan filan derken gayet zevk alıyorum aslında işimden.