ama şu var, eski türk filmlerinde ya da doksanlarda muhabbeti olurdu. şu kaleci satılmış falan. güya, maçta mesela a takımının kalecisiyse adam, b ile maçı varsa, b den para alıyor ve bilerek gol yiyor falan. aynı şeyi futbolcular için de söylerlerdi.
önceden olmuş mudur? örnekleri var mıdır? şu kadar parayı alıp da bilerek kötü oynayan futbolcu kariyerini tehlikeye atmışsa, ne kadar para alırsa alsın salak değil midir?
şu sıralar adam alıp maç satın almak çok zor. ancak gündemimizde yakın zamanda yer edinen bir konu daha var, o da teşvik primi.
teşvik primi nedir? mesela a takımı b takımı ile şampiyonluk yarışında kapışıyor. b takımı ise o hafta c takımıyla maç yapıyor. c takımının o maçı kazanması için oyunculara gizliden para veyahut para sözü veriyor. oyuncular parayı görünce kaplan-panter kesiliyorlar, b takımını yeniyorlar. a takımı şampiyon oluyor.
şimdi bu hile mi değil mi? kimine göre şike kimine göre ahlaki değil ama kötü de değil. çok tartışıldı zamanında bu durum. ha teşvik primi almadım diyen ne futbolcu gördüm ne de vermedim diyen 3 büyük takım. herkes bu pisliğin içine bulaşmış durumda kısaca.
daha kolayı var, direk hakemi satın alıyorsun.
yani, nickim yok benim in bahsettiği maçta şaibe olayları bolca konuşulmuş ama bunun dışında bilinen bir "satın alma" olayı yok sanırsam. özellikle hakem istenilen kararları almayınca ya da bazı pozisyonları görmeyince konuşuluyor bu "satılık" meselesi, ama bir oyuncunun karşı takım tarafından tutulması, türk filmi efsanesiymiş. öle mi?