(cvp olarak bir tek bunu yazıp, iade etmişler.) dava açılıp olay basına yansıyınca, bu sefer çalışma incelenmeye başlıyor ve olmadığı halde intihal var deniyor.
güya, jonathan sondow adlı bir matematikçiden intihal yapmışmış.
adam da bunları duyunca Tubitak'a mektup yazıyor; barış'ın çalışması benimkinden farklı ve özgündür diye.
bu tür yeteneklerin desteklenmesi gerektiğini de ekliyor.
şu an öğrendiğime göre de, feza gürsey enstitüsü'nü kapatacaklarmış. (-daha doğrusu kuruluş ve işleyiş yönetmeliğini fes edeceklermiş dahası adı da değişecekmiş enstitünün sanırım.)
bunlardan çok daha önce bir de bilim ve teknik dergisi'nde evrimi anlatan sayıya müdahale edip; içeriği ve kapağı değiştirmişlikleri de var.
gece, gece endişeyle düşünüyorum; neler döndüğünü anlamaya çalışıyorum. bu sebeple biraz tartışmak istedim.
TUBİTAK kurumu bildim bileli garip şeylerin döndüğü bir kurumdur. KPSS ile girip çalışan bir arkadaşım bana "o kadar elemeden geçtik, adaylardan hepimizin en az yüksek lisans diplomamız vardı ama bir buçuk senelik çalışmam sonucu öğrendiğim tek şey yazıcı kartuşu değiştirmek oldu sürekli toplantı yapıyoruz ama başımızdaki kişilerle konuştuğumuz en önemli konu kahve makinasındaki hangi içeceğin daha güzel olduğuydu." demişti hiç unutmuyorum. Ha TUBİTAK UZAY VE TUBİTAK MAM iyi birimler diye biliyorum ama merkez teşkilat boş gibi.
bizim adamlar gidiyor yerlerine onların adamları geliyor. eskiden fem'e gitmeyen ödüller artık hep oralara gidiyor. Bu kadar basit. Yanı başınızdaki devlet hastanesinde, okulda, mahkemede, polis karakolunda, üniversitede ne oluyorsa TÜBİTAK'ta da onlar oluyor.
bu tübitak'ın ali nesin'le de bir olayı var yakın zamandan hatırladığım. burs falan vermiyorlarmış artık. çok fena bir yazı döşemişti. zaten galiba birbiriyle alakalı olaydan bahsediyoruz.
evet o matematikte seviye üstü olduğu söylenen çocuğun nesin matematik kampıyla bir ilgisi vardı.
Tübitak Yayınları'ndan çıkan Dawkins'in kitaplarının bir kısmının ya da tüm bilim serisinin baskılarını da "telif hakkı bitmesi" sebebiyle durdurmuşlardı yakın zamanda.
Feza Gürsey Enstitüsü'nde fiilen çalışan zaten iki üç fizikçi ve birkaç teknisyen vardı, bunu Marmara Araştırma Merkezi'ne kaydırdılar. Garip bir durum yok bu maddeyle ilgili.
imam kadrosu artan tübitakın aziz nesin in oğlu olan matematikçi ali nesin e yapmış olduğu harekettir.
matematik köyüne izin vermediler diye birbirlerine girdiler.
bu son vuruş oldu.
nop, bildiğim kadarıyla istanbul'da ki bilimsel etkinliklerin yarısından çoğu feza gürsey'de gerçekleştiriliyor.
ayrıca, tübitak'a" bağlı bilişim ve bilgi güvenliği ileri araştırmalar merkezi"'ne
katılacakmış.
kaldı ki, madem bu kadar olağan bir durum, neden artık azınlık olmaya başlayan gerçekten bilim üreten insanlar bu kadar tepki gösteriyor bu karara?
@pangea:
Evet bahsettiğin enstitü(Bilgem) MAM içinde zaten. Bahsini ettiğim fizikçilerden birini tanıyorum. Herhangi bir sıkıntıları olmadığını söylüyor. Şehir dışına ulaşım dışında. Diğer personelin çoğu muhasebe, personel, ayniyat elemanı vs. Emekliliği gelenler ve yolu göze almayanlar emekli olup gitti, çalışmak isteyenler asıl merkezde benzer posizyonlarda devam ediyormuş. F.G. kapatılmış olabilir ama merkez kampuste yeni yerler yapılmaya devam ediliyor. Bunun altında birşey aramak az buçuk fikir sahibi biri olarak bana abes geliyor.