vermiyorum, vermem, çalıştığım halde benden zenginler. dilencilik bir sektör bence.
vermem, bugün en kötü dilenci ayda 5.000-10.000 kazanır, bugün 20-30 topladım karnımı doyurmaya yeter demez...
Hayır ama bazen çocuklara yiyecek alıyorum.
ne selpak satan çocuklara ne de dilencilere para veririm..
dilencilere para vermek onları yarı çıplak çocukları kucağında her gün görmek demektir.
çocuklara da para verilmesine karşıyım.. gidin simit alın ayran alın.
karnını doyurun.
dilencilerle çok muhatap olmam. sokak satıcılarıyla muhabbet ederim ama mendil filan ne sattığından bağımsız olarak.
ana haberlere çıkan bilmem kaç milyarlık banka hesap cüzdanına sahip dilencileri gördükten sonra vermemeye karar verdim. bazen içim cız etse de o haberleri aklıma getirip vermiyorum.
dövmediğime şükretsinler
son 5 yıldır hiç vermedim, belki daha fazla. belki de başıma gelenler sırf bu yüzden.
Vermiyorum vermem de arkadaş! bazen teyzeler dayılar görüyorum ellerinde ıslak mendil filan satıyorlar. bak onlara amenna en azından o yaşta bi şekilde çalışmanın peşindeler. diğerlerinin hepsi 3 kağıtçı inanmayın vermeyin.
ben her cuma aynı kadınları cami önünde görüyorum mesela,hepsinin yanında 3-5 yasında çocuklar dileniyorlar. ilk defa görüyorsan gerçekten muhtaç sanıyorsun, çocuğu hasta sanıyorsun. oysa çocuk maaşallah topaç gibi namaz boyunca bahçede oynuyor güzel güzel. namaz çıkışı annesi olacak düzenbazın oyununa alet oluyor sonra.
Sadaka Allah rızası için ve başkasının ihtiyacını görme ve mutlu etme amaçlı yapılır. İlla Dilenciye vermek zorunda değilsiniz. Ayrıca sadece para değil bir gülümseme, bir tatlı söz söyleme bile sadaka sayılır.
10 kuruş dahi para vermem, hiç birine...
param varsa, simit vs. almayı teklif ediyorum ki genelde kabul etmiyorlar...
dilencilere vermiyorum, çocuklara yemek alabiliyorum, sokak müzisyenlerini ise (kalifiye olanlarını) boş geçmiyorum...
çok yaşlı olup selpak, sakız, çiçek falan satanlara veriyorum. yaşlılar haricindekilere vermiyorum.
Dilencilere ve selpak satan çocuklara kesinlikle para vermem. Dilencilerin durumu anlatılmış zaten. Çocuklarda resmen sektör olduğu için vermiyorum. Bugün ona vericem yarın kardeşi başlayacak o büyüyünce her ne kadar selpak satar gibi görünselerde çoğu ısrarcıdır zaten. Ama onun dışında gerçekten engelli ve birşeyler satmaya çalışan insanlara veriyorum. Hatta örnek vermek gerekirse geçen gün tunalıda bir adam vardı iki büklüm resmen yürüyemiyor adam. Elinde bir torba dolusu tükenmez kalem. Kesinlikle rol yapmadığını anladığım için verdim para. Parayı verdikten sonra lütfen kaleminizi alın dedi. Aldım ve gerçekten gözünde ben dilenmiyorum olayını gördüm. Eminim bu tip gerçekten muhtaç olan insanlar dilencilerden daha az para kazanabiliyor rol yapanlar yüzünden.
sikseler vermem... sigara para isteyen tinerciye bile vermem sikeceğini bilsem bile..."sadaka" işini daha farklı şekillerde halletmek gerekli( mesela görme engelli birini karşıdan karşıya geçirmek., yaşlı teyzeye otobüste yer vermek gibi.) şimdiler de "bişey söyleyebilirmiyimciler" çıktı. ekseriye güzel kızlardan müteşekkil bişey söyleyebilirmiyimciler engellinin sesi adlı kolpa gazeteyi on liradan okutmaya çalışmaktalar aman dikkat.
çoğu kez kendimi aşırı kötü hissediyorum, özellikle yaşlılar söz konusu olunca. ama engel oluyorum kendime ve kesinlikle para vermiyorum. adamlar mesken edinmiş zaten, aynı kişileri aynı yerlerde her gün dilenirken görüyosun.
geçen hafta yaşlı bir adam yanaştı otobüs durağında, kadınların yanına gidip 2tl'niz var mı diye sordu, hepsi geri çevirdi adamı.
Bana geldi, izmir'de tam otobüs tarifesi 1.70tl, otobüse binmek için istiyor sandım, gel dedim ben senin yerine kart gösteririm, adam yok karnımı doyuracağım, bornova'da ekmek kaç para diye sordu, içim acıdı verdim.
Manyak herif bütün otobüse aynı taktiği uyguladığında ise kendimi enayi gibi hissettim, gidip en baba restoranda mı doyuracak karnını nedir..
özetle vicdanımı harekete geçiren durumlar olursa kırk yılın başı veriyorum, ben iyiliğimi yapıp denize atayım da...
sokakta sanat icra edip para kazananla selpak satıp kazanan arasında ne fark var ki?
bazen veriyorum. arabaya yanaşıp yeşil yanana kadar suratıma bakmalarından hoşlanmıyorum.
onlar da beni tedirgin etme hizmetleri karşılığı para kazanmış oluyorlar.