öyle bir durumda kalınca, insanlar için çocuk yapmak ne bileyim bir yeni araba almak gibi olacak -birkaç yıl sev, nasılsa ölecek- .
hatta sonlarda adam diyor ya "ağzı akacak koltuğa" ; annenin de "ziyanı yok" demesiyle sanılıyor ki koltuğu önemsemiyor çocuğu ölürken. ama son karede anlaşılıyor ki "nasılsa yeni koltuk alacağız" düşüncesiyle çocuğun koltuğu kirletmesini önemsemiyor.
nasıl her şey bugün bu ülkede bir hava atma bir tatmin aracıysa çocuklar da aynı. var mı var. ama kim dert ediyo yetişti mi adam oldu mu okudu mu diye. en güzeli 10 12 yıllık hevesini al sonra ölsün. banka olayı da güzel gönderme. hani hayallerimizi ertelemiyoruz paramızın yetmediği şeyleri alıyoruz ya bankalar sağolsun. bu da aynı. krediyle al sonra değiştir. ha çocuk ha koltuk. gerçekten etkileyici olmuş bence.
şöyle de bi göndermesi var parası olanlar nasıl çocuklarının geleceklerini garanti altına alıyorlarsa aynı durumun abartılmış hali işte. az parası olanın çocuğu az yaşıyor. aynı şey yaşanıyor zaten bu ülkede. az parası olan insanlar şırıngayla öldürülmüyorlar da sadece karın doyurmak için çalışmakla geçiyor ömürleri. yani sadece karın doyurmayı yaşamaktan sayarsak yaşıyorlar.
karabulut'un az bulunur derinlikteki oykulerinden.
belki yardimci olur umuduyla: (bkz: bir televizyon kanali olarak insan )
igneyle oldurmek yerine,
yanlis tedaviyle ya da tedavisizlikten, ilacsizliktan, doktorsuzluktan oldu(ruldu)gunu varsayin.
yoksulluk bir olum nedenidir. nasil?
igne yerine kursunlar da gelebilir cani almaya, 12 yasinda 13 kursun da olabilir. nerede?
neden? sorusuna varmadan, yukaridaki sorulari kaziyabilirsiniz biraz sanirsam.