Sizce kaybedenler kulübü filmindeki (veya gerçeğindeki) yalnızlıktan kasıt nedir? İnsanın içe dönük yalnızlığı mı, dışa dönük yalnızlığı mı? Yoksa bambaşka bir şey mi?




 

hepsi veya hiçbiri

ateistanbul

kalabalık içindeki yalnızlık.

clones

şimdi, diğer elemana fazla eğilmemişler ama nejat işler'in oynadığı karakterin düzenli ilişkisi var, sevişiyor da falan yine düzenli bi şekilde ama hala yalnızlık triplerinde. benim burdan anladığım dışa dönük yalnızlıktan çok içe dönük yalnızlıktan kaçamama durumu. kimse kimseyi, arada bir kafayı dağıtmak için insanı deniz kıyısına yollandıran ağırlık hissiyatından kurtarabilecek kadar yakın olamıyor gibi bişey.
veya hiçbiri tabii.

yerebakan

üretmeyen, hayatı sadece içki ve seksten ibaret sanan zavallı insanlar anlatılıyor.bu adamların özenilecek tek bir noktası yok.masum falan da değiller. bu adamlar bencilce yaşayanlardan.

mori

üzerinden prim yapılabilecek bir yalnızlık. filmde ötesini göremedim. normalde de böylesi karikatür tipleri değillerdi hatırladığım kadarıyla.

african rain
1

mobil görünümden çık