napıcam bilmiyorum arkadaşlar. Hiçbir şey beni güldürmüyor. Komedi filmi izliyorum tepkilerim "siktir ordan yavşak herif" şeklinde falan. Anladım ki biraz öfke birikmiş bende. Bu da anın mutluluğuna tecavüz eden bir şey. Aslında acayip absürd bir kişiliğim vardı. Mizah duygum da çok gelişmişti. Süreç içinde yaralandı epey. Onarmaya çalıştım, fakat sanırım beceremedim.

Bu ilişkilerime de yansıdı. Böyle çok ciddi görünümlüyüm. Bu da karşımdakileri geriyor. Böyle en gevşek tipler bile benimle konuşurken kasılıyorlar. Anlıyorum bunu. Bazı durumlarda iyi ama kendim için kaygılanıyorum. Bu ciddiyet öyle sinmiş ki bana en ufak bir rahatlık, rehavet beni telaşlandırıyor. "Bak şimdi ne yavşak adam diyecekler"e varıyor iş. Tamam yavşaklık, şımarıklık en nefret ettiğim şey hala... Her zaman da böyle olacak ama böyle olacak diye neşemi neden yitireyim? Neşeli insanlara özeniyorum. Geçen aynaya bakarken gülmeye, egzersiz oldun diye, çalıştım. Gülünce o kadar çirkin göründüm ki kendime, gülüş yüzümde bok gibi dondu kaldı. Yüz kaslarım unutmuş böyle bir hadiseyi sanki. Böyle yabancılaştı o aynadaki kendi suretim bana. Oysa gülmek herkese yakışır. Bana da. Rahatça gülmek istiyorum. Gülümsemek istiyorum.

Bana biraz fikir verebilir misiniz? Napmalıyım?

 

uyar mı bilmema ama deneyelim, bir süre incisözlüğe takıl. ne kadar boş beleş insan olduğunu gördüğünde bu kadar insan cidden boş beleş olamaz ama demek ki sürekli ciddi olunmayabiliyor diye biraz rahatlayıp alıştırabilirsin kendini. ha bazen cidden komik şeyler de oluyor, gülüyorsun ediyorsun sürekli olmasa da olduğu oluyor. şansımı deneyeyim, önereyim dedim..

in vino veritas

abi çok zor soru soruyosun be.

bana da lise de ciddi ciddi cem yılmazdan komiksin derlerdi. şimdi espri yapamaz oldum senin gibi. yapsam da kimse gülmüyor. acaba zekam mı geriledi diye üzülüyorum lan.

açtım baktım mizahla ilgili birkaç bilimsel dökümana.

orada da "yok mizahçı klişelerle uğraşır." "mizah uyuşmazlıkların açığa çıkmasıdır." falan yazıyordu. -örneğin ördeğin konuşması-

ben doktor değilim. ama bence mizah duygusunun körelmesinin sebebi nörotrasmitterlerin görevlerini iyi yapamaması, ya da sapıtması -peh peh-.

ayrıca depresyon, anksiyete, süperegonun güçlü baskısı v.s de baskılıyor mizah yeteneğini.

benim kişisel düşüncelerim ve okudukalrımdan nacizane çıkarımlarım bunlar.

dediğim gibi sorun da zor, çözümü de. çok soyut ve kaypak bir konu zira.

kelin merhemi olsa...

ya ben lan neyse

Ne kadar izlersen izle bıkmadan güleceğin videolar mutlaka vardır, işte onları bul ve izle, bünyen bi silkinsin kendine gelsin, unuttuğu gülme eylemine alışsın önce...
Benim şahsen Rıdvan Dilmen'in Çek Cumhuriyeti - Türkiye maçında aşırı heyecanlanması sonucu dilinin dolaşmasını ve şu repliğini defalarca izlesem yine gülüyorum;
"Oyuncu değişikliği hakkımız da doldu! Oyuncu hakkı değii... DOLDUUU!"
www.youtube.com

neosphere

Posta gazetesi okuyun, "Posta okuyan fil"i okuyun. Umut Sarıkaya karikatürlerine bakın. Bir tek espri anlayışı yok, sizinki de bir yerlerde vardır mutlaka.

Öfkeyi atmak için bol bol küfredin.

sourlemonade

transformice oyna. ciddiyim.

tr.transformice.com

fareler zıplıyo lan. ben ilk başladığımda çok gülmüştüm bu oyuna, sinirlerim falan epey gevşemişti.

panina manina
1

mobil görünümden çık