Ehem, sarışın yeşil gözlü kendini yeterince yakışıklı bulan bir delikanlıyım... ancak bu özellikler sadece sahip olmakla kalıyor, kullanılamıyor. :\ evet yine tipik bir ergen sorusuyla karşı karşıyayız diyebilirsiniz, diyin.

İçine kapanık, utangaç ve girişken olmayan birisiyim. Ne bileyim, kendi halimde takılıyorum. Bu durum sadece karşı cinsle alakalı değil. Yani futbol maçlarından uzak, kavga gürültüyle alakası olmayan olgun bir tipim. Görünüş olarak yansıtmasam da. (inek değilim bakınız)

Bu durum adımın kötüye çıkmasına bile sebep oldu ama hala umrumda değil. Şöyle bir durum var... Bugüne kadar direk çıkma teklifiyle gelen kızların hepsini reddettim. Hoşuma gitmemişlerdi. Bugüne kadar ise 2 kıza ciddi anlamda gidip açıldım.. 2'si de reddetmişti. Arada çok meseleler döndü, 2. ve son aşık olduğumu hissettiğim kız daha önce hoşlandığını belirten ama çok itici bir görüntüsü olan bi kızdı. Civcivin tavuğa dönüşmesi gibi bu kız da süper hoş bir değişim yaşadı. Birden popüler hale geldi.... Neyse mesele bu değildi. Onu unutmuş gibiyim.

Dönem değişti. Şimdi farklı / esas sorunumdan bahsedeyim. Şu kızlar... Onları çözemeyen ben miyim, yoksa sorun mu onlar? :\ Çeşit çeşit kızla tanıştım, hepsi numaramı isteyip muhabbete giriştiler. Evet, gayette güzel muhabbet ettim, ediyorum. falan ama o kızlarla gönül işlerine giremiyorum. O muhabbete nasıl dalacağımı bilmiyorum. Sanırım onlarda bir süre sonra sıkılıp gidiyorlar. Bu konuda nasıl başarılı olacağım? :\

Bir arkadaşım var, bu işi ticarete dökmüş gibi. Kesinlikle çekici, yakışıklı bir görüntüsü yok. Yüz yüze konuşmada yetersiz birisi. Ancak mesajla bağlamadığı kız yok. Bununla kalsa iyi, kızları çok iyi bağlayıp sıkıldığında bırakıyor ve onları peşinden sürdürüyor. Aradığı şey sadece o heyecanı yaşamakmış. Heyecan geçince, ilişki bitiyor. Nasıl yaptığını sordum, gayet güzel açıkladı. Manitan var mı muhabbetine girip, cevaba bağlı olarak taktik güdüyor. Kız yok derse, hoşlandığın kimse var mı muhabbeti başlıyor. Kız "yok, senin?" derse. Var galiba deyip kızı meraklandırıyor. Gerisi geliyor... Bana oldukça saçma geldi, yani bu yöntem motor kızlarda falan işler ancak.

Oooof, napacağım ben? Nasıl başarılı olacağım bu işlerde, nasıl yaklaşacağız şu hanımefendilere...

Baya harf kusmuşum. Umarım bişeyler anlatabilmişimdir.

 

öncelikle "kahretsin çok yakışıklıyım yea." havalarından bir kurtul. her sarışın renkli gözlü yakışıklı/güzel diye bir kural yok. çoğu da olmuyor ama havalarda geziyor ve bundan daha itici çok az şey var.. (çirkinken yüzüne bakmayıp güzelleşince köpeğin olan erkek güruhu gibi.)
kendini geliştir. hobi edin. konuşacak, anlatacak bir şeylerin olsun.
bir de şu ergenlik çağlarınıo atlattığında her şey daha net olacak.

kayranin kedisi

Hobaa, süper! :) Bu çevremden sık duyduğum bişey, o yüzden yeterli görüyorum yakışıklılık konusunda. Özgüvenim yok benim, bunu toplamam lazım.

Hobiden kastını bilmiyorum ama belirli müzik zevkim var, resim yapmaktan ve edebiyattan hoşlanıyorum. Ancak okulu baz alırsak, bu kimsenin ilgisini çekmiyor.. Daha çok arabeske yönelim var orada. Dışarda da bunu yansıtabileceğim bir ortam bulamıyorum. (Küçük şehirde yaşamanın sıkıntısı)

Neyse, devam tavsiyelere.

aydogank

bir kız olarak şu kadarını söyleyebilirim ki kişilik, tavır vs. tipe bin basar. yani yakışıklı olman ancak yanına salak kızları çeker. kaldı ki kızlarda yakışıklılık anlayışı çok çok görecelidir. diyeceğim şudur ki bence düzgün olan anormal ya da şekilci olmayan kızlar zaten sende başka şeyler arar görüntü değil.

une ange

babanda para yoksa, gönül işlerinde asla başarılı olamayacaksın kanka, boşuna kafayı yorma.

senin aradığın türde peri masalı gibi mutluluklar ancak babanda para varsa, yani baban bir kralsa ve sen de prenssen mümkün olur.

liseyi bitir, her geçen yol hayatı daha net görebileceksin.

hatta abi tavsiyesi istersen, hiçbi kızlar bir aydan fazla olma.

ilk gençlik yıllarında bu kızlar erkek çocuklarını, kendi salak peri masalı hayaliyle kandırıp, kendi hayallerini gerçek kılmak için nikah masasına oturtma heveslisi oluyor.

siz de o hayallere kanıp, sanki ömr boyu mutlu olacakmışsınız gibi peşlerinden koşup evleniyorsunuz.

sonra bu ergen geri zekalı kızlar, her şeyden sıkıldıkları gibi, evlilikten de sıkılıyor. "aay hiç de düşündüğüm gibi değilmiş, sıkıldıaam ben artııaak" deyip herifin götüne tekmeyi vuruyorlar. oğlanlar da, analarının koynundan yeni çıkmışlar, hayatlarında tanıdıkları ikinci kadınla evlenmişler, kızlar hakkında hiçbi şey bilmeden saf saf evlenmişler, bu çakal kızların kurbanı olup, "bi kız ebni eskiden çok üzdüüüeee" diye yirmi sene ağlıyorlar.

toplumun, kızlar hakkında ufacık bir eleştiri getiren her erkeğe, bi kız seni eskiden çok üzmüüeelş diye tepki vermesinin nedeni işte bu.

o üzülen saftirik erkeklerden biri olmanın en kolay yolu da, "ben gönül işlerinde başarılı olmak istiyürrrüm," diye aranmak.

büyü, yaşın gelsin, yatak işlerinde başarılı ol, gönül işleri de otomaitkman düzelir.

Cem Şancı
1

mobil görünümden çık