merhaba,
basit bir dille 3d televizyon nasıl oluyorda görüntüyü 3 boyutlu gösteriyor anlatabilir misiniz? Ve neden gözlük şart ?



 

3d görmemizin nedeni her göze ayrı görüntü yollanması. bunu da dikey ve yatay polarizasyon kullanarak yapıyor abiler. gözlüğün bir tarafı dikey polarizasyon oluyor diğer tarafı yatay. iki gözlük camını üst üste koyarsan hiç ışık geçirmez mesela. tabii bu en basit sistem daha bir sürü polarizasyon çeşidi var ama benim kafam almıyor.

huleyn

en basit anlatımıyla, gözlerimiz aynı değil farklı açılarla gördüğünden derinliği algılayabiliyoruz. aynı mantığın uyarlanışını düşünelim, 2 farklı açıyla çekilerek üst üste binen ve bu sebeple çıpla gözle bakıldığında net algılanamayan bir görüntü var karşımızda.

ssyumusakg

etrafındaki odaya, kaf bi anı oynatmadan kısa kısa aralıklarla bi gözünü bi de diğer gözünü kırparak bak bi hele.

göreceksin ki iki gözün gördükleri arasında ufak farklılıklar var. sana yakın eşyaların birbirine göre konumları epey değişiyor. uzaktakilerde fark daha az. işbu farklılığın sebebi her bir gözümüzün odaya aslında iki farklı noktadan bakıyor olmaları. beynimiz ise bu iki görüntüyü işleyip odayı bildiğin oda gibi 3 boyutlu olarak (yani hangi cisim diğerine göre nerede, derinlik vs) algılamanı sağlıyor.

3D televizyonlar işte bunu yapmaya çalışıyor. yani iki görüntü oluşturup her göze uygun görüntüyü vermeye çalışıyor. ki idealde bu görüntü daha film çekilirken iki farklı kamera ile çekilerek yapılmalı, kameraların objektifleri arasındaki mesafe de ortalama olarak bir insanın iki göz arası mesafesi olmalı).

peki bunu nasıl yapıyor? bunun birçok yöntemi var. en bilindik olanı iki görüntü arasındaki farklılıkları sağ göz için bir renk sol göz için başka bir renk yapmak ve sadece bu renkleri geçiren gözlük filtreleri kullanmak. örneğin sağ göz (atıyorum) mavi, sol göz kırmızı olacak şekilde. böylece görüntü çok güzel olmasa da iki gözün farklı imgeler görmesi ve beynin de bunu birleştirmeye çalışması ile 3d derinlik hissini yaşayabiliyoruz. bu yöntemin dezavantajı renklerle epey oynanmış olduğu için gözü yorup gerçekçi görüntü hissi vermemesi.

ikinci yöntem gözümüzün ışığın polarizasyonuna olan duyarsızlılığını avantaj olarak kullanmak üzerine kurulmuştur. örneğin sinemalarda perdeye aynı anda iki polarizasyonda görüntü düşürülür, birisi sağ birisi sol göz için çekilmiş görüntüler. bir de gözlük takar seyirci, bu gözlükte bir taraf sağ dairesel polarizasyon diğer taraf sol dairesel polarizasyonu engelleyecek/geçirecek çekildedir. bunun avantajı renk ve derinlik kalitesinin daha iyi olması gözü daha az yorması vs dir. gözlüklerin yatay dengesi ve hangi göze hangisinin takılacağı önemli olduğu için, kafa hareketlerinde görüntüde bozulmalar yaşanır. beyin bir aşamaya kadar bunu hissettirmemeye çalışsa da sonuç filmi izlerken oluşan yorgunluk, mide bulantısı vs olabilir.

başka yöntemler de var tabi de işleyiş bunun gibi bişey.

paranoid corpse
1

mobil görünümden çık