Hayatımın en bunaltıcı zamanlarını yaşıyorum. Yazarak bir nebze olsun içimi dökmek istiyorum.
28 yaşında bir er kişisiyim. Ailemle yaşıyorum. Babama ocak ayının hemen başında 4. evre akciğer kanseri teşhisi kondu. 4-5 aydır hastane koridorlarında koşturuyorum. Babam şu an evde yatalak durumda. Durumu gittikçe kötüleşiyor. Ağrı kesici bantlar bir nebze kesebiliyor ağrılarını. Her şeye rağmen elimden geleni yapıyorum, özellikle moralini yüksek tutmaya çalışıyorum. Annem maalesef eğitimsiz ve patavatsız bir kadın. Babamın yanında bazen söylememesi, konuşmaması gereken şekilde konuşuyor. Defalarca uyarmama rağmen tutamıyor ağzını. Bu sefer ben de sinirlenip biraz sert uyarıyorum, böyle yapınca da trip atıp yanımıza gelmiyor, bu da babamı üzüyor. Diğer yandan babaannem var. 5 yıl önce amcamı kaybettiği için babamın üzerine ekstra düşüyor. Kendisi 80 yaşında neredeyse, bir de onun ağlama krizleriyle mücadele edip, babam hakkında günlük raporlama yapıyorum.
Hastane beni acayip yoruyor. Oradan oraya koşturmak, sekreterlerin kaprisini çekmek, sürekli sıra beklemek, sonra yine sıra beklemek... Ama en beteri de pederin doktorlara yalvarışlarına şahit olmak, acayip zor geliyor. Eve geldiğimde üzerimden tır geçmiş gibi oluyorum.
Yıllık izinlerimi gelecek yaz için biriktiriyordum. Pederin durumundan dolayı hepsini kullandım. Daha sonra sürekli izin almam gerektiği için evden çalışma konusunda ricada bulundum patrona, o da maaşı yarıya düşürmek şartıyla kabul etti. Yaklaşık 1 aydır evden devam ediyorum. Tabii elime geçen para asgari ücretten bile az oluyor böyle durumda. Babamın durumunu bir kenara bırakarak yeni işlere bakıyorum, ilk görüşme oluyor, ikincisi oluyor ama devamı gelmiyor. Bu da ayrı canımı sıkıyor. Yaratıcılık gerektiren bir mesleğim var, gittikçe köreldiğimi düşünüyorum. Bir yandan yaşımın ilerlediğini de göz önünde bulundurursak, mesleki hayatımın geleceği de koca bir soru işareti.
Kız kardeşim üniversiteye hazırlanıyor, daha doğrusu hazırlanmaya çalışıyor. Bu süreç onu da mental olarak yıprattı. Bir taraftan onun geleceğini düşünüyorum. Teşhis konulduğundan beri pek verimli çalışamadı, muhtemelen istediği ve beklediği yer gelmeyecek.
Ben ne yazık ki çocukluğumdan beri her şeyi kendi başına yapan, hep anne ve baba arasında kalan, onların yarattığı sıkıntılarla büyüyen, küçük yaştan beri görevi ailesine ebeveynlik yapmak olan bir çocukluk geçirdim. Bunun neticesinde, her ne kadar şu an aşmış olsam da ciddi özgüven problemleri yaşadım. Gençlik dönemimde ailemle, özellikle de babamla aram pek iyi olmadı. Anne ve baba desteğini maddi & manevi olarak (imkanları olmasına rağmen) ne yazık ki göremedim. Şimdi bu süreçte babam bunun idrakına varmış olacak ki, sürekli bu açığı kapatmaya yönelik söylemlerde bulunuyor. Mesela kredi borcum vs. var, onları kapatmayı teklif ediyor. Manevi olarak sürekli destekleyici şeyler söylemeye çalışıyor. Arkada baba desteğini hissetmek çok güzel bir duyguymuş, bunu ilk defa tadıyorum fakat bunu bu durumdayken deneyimlemek de beni mahvediyor.
Süreç daha nasıl ilerleyecek, nereye kadar gidecek bilmiyorum ama bir hayli bunalmış durumdayım. Arabaya atlayıp kendimi iyi hissettiğim yerlere gitmek bir nebze iyi geliyordu. Bugün deprem olayını yaşayınca onu da yapamadım. :) İçimi dökmüş oldum biraz, okuduğunuz için teşekkür ederim.

Hepsini okudum.
Babanıza, yaşadıklarınıza üzüldüm.
Hiç böyle bir şey yaşamadığım için tavsiye vermem uygun düşmez. En azından okuduğumu belirtmiş olayım, bir ileti göndereyim dedim.


yaşın daha genç hayat yeni başlıyor,
hayat böyle,inişler,cıkışlar,
elinden geleni yapiyorsun,
gücünün yetmedigi işlere üzülmenin,hayiflanmanin anlami yok,
basina gelenlerden ders alip kendi sagligina bakacaksin.


Geçmişler olsun.
Babanı konuştur, geçmişini, acılarını, üzüntülerini anlatsın sana. Çocukluğunu anne babasını anlatsın. Akciğer hastalıkları derin üzüntü keder kaynaklı olurmuş, çevremde var çokça, gözlemliyorum ve evet gerçekten böyleler.
Babanın sana olan maddî desteğini geri çevirme, moral bulsun. Sen de maddî olarak ferahlarsın, kız kardeşinin sorumluluğu da üstünde zaten, maddiyat önemli, baban bırak kendini affettirsin sana. Babanın verdiğini al.
Anneni takma boşver, babaanneni de takma, böyle şeylere "mukadderat" derler, yaşanacak olan yaşanır, onlar da yaşayacaklar işte. Onlara üzülme. Senin yeterince üzüntün var, onların manevi yükünü taşıma sırtında. Onlar kendileri taşısınlar. Burası dünya, başa gelen çekilecek. Çekiliyor.
Deprem kötü oldu... çok çok geçmiş olsun. Ne diyeceğimi bilemiyorum, çok zorlanıyorum, her şey bir araya gelmiş, üzülme demekle olacak iş değil ama üzülme abicim. Üzülme. Şimdi çok üzülürsen ilerisi için üzülecek yerin, taşıyacak kolun bacağın kalmaz. Biraz kabul halinde ol derim. Allah inancın varsa güven Allah'a, biraz O'na pasla, kendinde tutma üzüntüyü. Söylemek çok kolay ama inan başka ne diyebileceğimi bilemiyorum... Ben de çok etkilendim bu okuduklarımdan...
Sevgiler, selamlar, kalpten güzel dilekler yolluyorum. Umarım sana manen destek ve güç olur.


Gecmis olsun, babana sifa diliyorum. Zaman herseyin ilaci, biraz zamana birakmak lazim. Superman de degiliz, herseye yetemeyiz. Elinden geleni yaptigina eminim, kendine cok yuklenme, gecmisi dusunmemeye calis.


Hocam geçmiş olsun. Çok zor durum. Hastane işlerini yaşamayan bilemez. Bir kaç gün dinlen. Yavaş yavaş hastane git gellerini annene aktar. Sınavdan sonra da kardeşine. Çok acı ama hayatın gerçeği bu. Hastanelerde ne hikayeler var. Babanın parası varsa ve ihtiyacınız yoksa eve yardımcı bulmaya çalışın.
Hastalık işi zordur. Hastaya da hastayla bire bir ilgilenene de. Herkes ah vah eder kimse mantıklı davranmaz. Deyim yerindeyse yaralı parmağa işeyen çıkmaz. Sen ömründen verirsin en sonunda, sen düştüğünden kimse yanında olmaz.
Hastanelerde yırtık olacaksın. Maalesef düzen böyle. Aslında yaşlılar bu işi daha iyi yapıyor. Annenin o açıdan yardımı olur. Sen sekretere merhaba dersin yüzüne bakmaz, dayının biri het hüt yapar ona buyur amca der. Babanın yeğeni, arkadaşı, kuzeni, komşu vs. falan varsa onlardan da açık açık yardım iste. Ayıp değil. Bazı insanlar gerçekten bu hastane işlerinde usta. Gelir iş çözer. Hepinize moral olur.
İşini tekrar düzene koy. Önce mevcut işini düzeltmek için bir plan yap. x ay sonra işe gitmeye döneceğim de. Evden çalıştığın sürede de iş ara. Senin önceliğin işini yoluna koymak olmalı.
Yazdıklarım zalimce gelebilir ama herkes kendini düşünmek zorunda. Hiç sevmem bu lafı ama daha kötüsü de olabilirdi. Sen de olmayabilirdin. O yüzden imkanlarınızı kullanın.


Çok geçmiş olsun, bence bunaldığın zamam hep bu zamanların geçici olduğunu düşün. İlla ki tedavi sonuçlanacak her şey normale dönecektir. Daha yaşın küçük, çok fırsatlar bulursun korkma. Fırsat buldukça doğaya gitmek çicek böceklerin arssnda stres atmak iyi gelecektir. Ben de geçen hafta aşırı stresliydim, hafta sonu kent ormanına gittik 3-4 saat dolaştım kendime geldim. Bunu tavsiye ederim.


babanın maddi imkanı varsa bu imkandan faydalan bence. kabul etmemezlik yapma. en azından seni sıkıntıya sürükleyen sebeplerden birini halletmiş olursun.
annenin sözleri mi yoksa senin annenle tartışıp onun trip atması mı babanı daha çok üzüyor bi tart, duruma göre davran. belki baban o sözlere senin jadar takılmıyodur.annenle karşı karşıya gelmeyip özelde babanla ya baba annem de böyle işte diye dertleşebilirsin. belki daha faydalı olur. annenle de yine bi lafı üstüne tartışmak yerine daha sakin bi zamanda karşına alıp konuşabilirsin.
geçmiş olsun. umarım şifasını bulur yakında.


Okurken ben de bunaldım çok geçmiş olsun gerçekten zor bir günlük yaşam. Bu şekilde kim bunalmaz hocam.
Kendine fırsat yaratmaya çalış, gerekirse kardeşin baksın birkaç saat sen git kafanı dağıtacak doğa/arkadaş/kitap artık ne iyi geliyorsa onunla vakit geçir.
Baban umarım en kısa zamanda sağlığına kavuşur.


Hocam öncelikle çok çok geçmiş olsun. Senin ruh sağlığın baban, kardeşin ve kendin için çok önemli. Canın sıkıldıkça yaz buraya, millet ne der diye düşünme, olumsuz bi' şey diyen çıkarsa da onun kendi ilkelliği, cahilliği. Etrafında var mı bilmiyorum ama iyi arkadaşın fln varsa müsait olanlardan arada yardım istenebilir. Annenle başa çıkmak lazım, babanla her muhtemel diyalogu öncesi uyar. Kardeşinin sınavı önemli tabi ama bi' sene kaybetse de bu çok çok önemli bi' şey değil, bunu unutma, ona da söyle. Kardeşinden de yardım isteyebilirsin bence, onun da babası sonuçta. Sen tüm sorunları kendin çözmek zorundaymışsın gibi hissediyorsun gibi geldi bana ama destek alınır yani bu yanlış bi' şey değil. Baba vermek istiyorsa maddi desteğe hayır deme. Babanla mümkün olduğunca iletişim + 1, onun mutlu olduğunu görmek seni de mutlu eder.
Şu yazdıklarından bile ne kadar hayırlı bi' evlat olduğun belli oluyor, Allah senden gani gani razı olsun.
