örnek veriyorum farz-ı misal, işyerinde boş bir oda var, tek çalışmam için ideal. yönetim daha önce kimseye vermemiş ben gidip rica ediyorum ve odayı bana tahsis ediyorlar.işte odaya taşınırken ya ben taşınırken vazgeçerseler diye kaygılanıyorum. odaya hemen kaçıracaklarmış gibi taşınıyorum.
odada mis gibi tek konforlu çalışmaya başlıyorum. bu seferde ya karar değiştirip odadan çıkmamı isterlerse diye kaygılanıyorum bu seferde bu düşünceyle tadını çıkaramıyorum.
bu bir örnekti olmamış yada şimdi önümde olmayan bir problem için endişelenip günüm ,anım zehir oluyor.
psikiyatrisit ,terapist, ilaç vs dışındaki önerilerinize açığım diyerek ne yapmalı diye soruyorum bunu aşmak için.

 

youtu.be

kanatlı kontun müşfik öpücüğü

Kendimi gördüm sanki. Güzel bir hayal kurarken bile sonunda kendimi büyük bir sorunun içinde bulurum. Bir çeşit kaygı bozukluğu. Çarpıtılmış düşünce biçimi diye de tanımlanıyor. Tam ismi felaketleştirme. İş hayatinda insan yaşıyor. Tüm kötü ihtimalleri düşünüp önceden önlemek için tedbir almaya çalışırken gelişiyor aslında. Bir çeşit gereksiz sorumluluk geliştirme. Benimki emeklilikle azaldı ama tam olarak geçmedi ne yazık ki. Bununla ilgili kaynaklar okuyabilirsiniz ben bunu yapacağım.

aslagülümseyenbirkediyegüvenme

1)mesela odayı alınca odama taşınmadan kararlarından vazgeçmesinler diye stres olup bir saate taşındım.
2) şimdi odanın keyfini çıkarmak yerine yönetim benden odadan çıkmamı ister mi diye kaygılanıp , isterse ne yapabilirim diye tedbir almayı düşünme kaygısıyla zamanım heba oluyor:=
not-bu bir örnektir.

ercu cozer

Bende de var. Daha bugünden bir örnek vereyim, aldığım ürünü beğenmedim. Geri iade için kargoladım. Yerine tam istediğim ürünü buldum ama ya iade kabul olmazsa diye yenisini almaktan çekiniyorum. Yenisini aldığımı varsayıyorum; Eğer sevmediğim iade olmazsa, o zaman yenisini de iade ederim. Ama yenisini de iade olmazsa?

Sanırım anksiyete oluyor bu. Tıbbi destek olmadan çok bir çare yok maalesef. Bence bir düşünün şahsen ben yardım alıyorum, tıbbi yardımla çözülüyor demek belki zor ama eskisine göre çok çok iyiyim.

substituent

Stres bağımlılığı. Zihnin ona alışmış, durup dururken stres olmak istiyor.

sekizdokuzon

Bu bence fakirlikten oluyor. Fakirlik travman olabilir. Çocukluğunda bir odan var mıydı? Ben zenginlik görmüş bir insanın bunun için stres yaşayacağını düşünmüyorum.

arbre

hem duyurumda hem de cevaben yazdığım yazıda oda olayının bir örnek olduğunu bunu meramımı somut hale getirmek için yazdığımı ,anlaşılmak için böyle bir örnek verdiğimi belirttim değerli arbre, olay bu değil anlatabildim mi :) bu birebir yaşanmış değil ama içinde bulunduğum durumu anlaşılmak için yazdığım bir şey:)
Yine de cevaplayayım odam da vardı ayrı evim de var maddi durumu iyi bir ailede büyüdüm.

ercu cozer

Her şey olacağına varır, ben ne yaparsam yapayım istediğim sonucu her zaman elde edemeyebilirim. Olursa süper, olmazsa da süper. Ben hepsine hazırım. Bunun gibi düşünceler ile çok rahat çözersin. Stres yaşadığın her olayı fırsat olarak görüp bu düşüncelerle işe başlıyorsun ve süper sabırlı, sakin birine dönüşüyorsun.

Shepard

Hayati kontrol etmeyi birak, bir akis var bu akisa engel olamazsin

Zetnikov

bana da fakirlik gibi geldi. cok fazla sey isteyip de olmadigi zaman insan surekli bir sikmeseler bari kaygisiyla yaklasiyor hayata.

antikadimag

Kaygı bozukluğu bu oluyor. O an elinizde olmayan kontrol edemediğiniz şeylerin stresine girmek bunun parçası.

Ana odaklanmak lazım

jülsezar

@arbre +1

tam olarak katılmasam da benzer bir açıdan ele aldım ben de.

Sizin kaygılarınızın nedeni: hayatta arkanızda duracak, size destek olacak güçlü bir karakter olmaması.İşinizi kaybederseniz size çözüm önerisi sunacak, evsiz kalırsanız ev bulacak, işssiz kalıp borca battığınızda size maddi açıdan destek olacak bir kişinin olmaması.

Yani gemi batarsa, sonrasında sizi hayatta tutacak bir filika, bir can yeleği yok...Bunun olmadığını siz diğer yolculardan daha çok farkındasınız.

arbre nin dediği gibi fakirlik, yokluk yani...

digits
1

mobil görünümden çık