İnsanlar benden bir şey istediklerinde "hayır" demekte bazen çok zorlanıyorum. Kıyamıyorum çünkü ve bunalıyorum. Merhamet yorgunluğu var artık bende. Bu aralar hem fiziken hem ruhen yorucu bir dönem geçiriyorum ve istediğim tek şey sadece istediğim şeyleri yapmak ama hep bir iş çıkıyor.
Bu durumdan nasıl kurtulabilirim? Biraz soru biraz dertleşme içeren bir soru.
Kıyamıyor musunuz, yoksa hayır dediğinizde bu kişilerle aranızın açılacağından ya da ortamda tuhaf bir huzursuzluk hakim olacağından mı çekiniyorsunuz? Konunun bu iki ucu brbirinden farklı bağımsız çözümler gerektiriyor olsa gerek.
Eğer kıyamıyorum diyorsanız şöyle düşünün, bunlar sevdiğiniz insanlar olmalı. Eğer her istediklerinde koşturacaksanız sonuçta büyük ihtimalle ya hiçbir işten anlamayan insanlara dönüşecekler ya da sizin bu zaafınızı kullanmayı öğrenip bundan sonuç alabildiklerini öğrenerek diğer insanlara da bu şekilde davranmaya başlayacaklar. Bu da kıyamıyorum dediğiniz insanlar için nerden baksanız kötü bir şey aslında, bu açıdan onlara kıyamayarak aslında kıymış oluyorsunuz.
Ama bana sorarsanız "kıyamamak" hayır diyemeyen insanların gerçek sorunu örterken kullandığı bir kılıf oluyor daha çok. İlk söylediğim şey üzerine de düşünün lütfen.
Ya biz 80 doğumlular böyle bir düşünce kalıbının içinde büyüdük, başkalarını kendimizin önüne koyan, "vatana millete dünyaya" fayda sağlaması gereken, elinde ne varsa bunu kendine saklamamak paylaşmak düşüncesiyle yoğurulduk, bu bazen maddi, bazen manevi, bazen zaman, bazen bilgi ve yetenek oldu, sırtımıza sorumluluklar yüklendi
Bunu nasıl değiştirdim, ben zaten kötü bir insan değilim çevremi önemsiyorum ama bu kadar düşünmek bazen benim işlerimi aksatıyor, her şeyden bu kadar sorumlu değilim fikriyle barışarak oldu
Sen hayir dediginde karsindaki sana trip atip kusecekse zaten hic muhattap olma. Her zaman herkesin her istedigi yapilmaz. O zaman sen kendi hayat kalitenden azaltip baskalarina kalite katiyorsun gibi bisey oluyor.
Mesela beni arkadaslar kahve icmeye cagirirlardi hic hayir diyemezdim birgun baktim full vakit kaybediyorum bos bos muhabbet kendi yasam kalitem dusuyor. Hayir demeye basladim sandiginin aksine hocam degerimde daha cok artti.
Bide boyle bi mantik var sen evet dedikce insanlar seni avcunun icine alir degerin olmaz
Ben şöyle bir şey öğrendim; size de tavsiye ederim:
1- Karşıdaki kişi benden yardım istedi mi?
2- Ben yardım etmek istiyor muyum?
3- Ben talep edilen konuda yeterli bilgi, beceri, zaman vb.'ye sahip miyim?
4- İşin en az % 51'ini karşı taraf yapacak mı?
Bu 4 maddeden birine bile cevabınız hayır ise kimseye yardım etmiyorsunuz.
Kıyamamak ve merhamet etmekle alakası yok bence. Acaba şöyle derler m,i acaba böyle olur mu, kırılır mı gibi sorular bence kişinin kendindeki eksiklikten kaynaklanmaktadir diye düşünüyorum.
Önceliğin sende olması seni huzursuz ediyor olabilir mi, acaba ailendeki rol modellerinde böyle bir davranış veya seni "önceliği hep başkalarına verme"ye yönlendirme var mı? Benim ailemde vardı, özellikle annem çok kendinden geçmiş biridir ve annemin kızı olarak benim de hayır demekte problemim var. Fakat öncelik bana ait diye diye, sürekli öncelik benim diye aklımda tuta tuta biraz hafifletebildim bu halimi. Yine de bugün istemediğim bir şeye maruz kaldım ve yaptım. Yarın da isterse (öyle bir ihtimal var) yapmayacam mesela. Bu şeyi yaparken de az miktarda huysuzluk ettim zira takındığı tavırdan rahatsız oldum ve söyleyebileceğim bir durumda değildik ben de o kapıyı kapat, ben biraz dinleneyim, yok biraz daha dinleneyim filan dedim. Bu tarz dengeleme yollarına da gidilebilir yani.
Önceliğin sende olduğu fikri sana iyi gelebilir.
herkesin yaptığı gibi siz de yerli yersiz zamanlarda ne kadar çok işiniz olduğundan şikayet edebilir ve istenen iyiliğe yine evet deyip hemen peşinden o anda aniden aklınıza gelmiş gibi başka bir gerçek veya uydurma işte onlardan yardım isteyebilirsiniz. bir süre sonra azalarak bittiklerini hayretle göreceksiniz.