Ben şu anki kariyerimde kendisi ile oturup konuşurum.
Yeni mezun falan olsaydim ben de böyle olurdum. Şimdi öğrendiğim iş etigine aykırı olduğu için kabul etmem.
Doğru ve sakince konusursaniz bence konusun. Yani kisinin o gün gerçekten başka bir şeye derdi olabilir falan (bahane değil de olsun).
Bu kotu yonetici takiminin alayi ayni. mobbingi iyi calisan duzgun calisan personellere yapiyorlar. Bombok elemanlara hicbi sey yapmazlar. Onlari daha cok korurlar:)
cok benzer bi seyi yasamistim, sonrasinda o boktan calisan personellere yardim etmedigim ve kendi isimi duzgun yapip, en ufak acik vermedikce sesi kisilmaya basladi. Yeni personeller yuzunden sinir krizi gecirmeye basladi shdjs
Tavsiyem, isini acik vermeden iyi yap. Yeni gelenlere de fazla yardim etme.
sizi sorgulamıyorum yanlış anlamayın da fotokopi olayını anlayamadım. o sebeple soruyorum, siz haksızsınız manasında değil. anlamadığım için.
kimse kimseyi fotokopi çeksin diye olmadık yerlerden çağırmaz. en oç insan bile bunu yapmaz, çünkü mantıklı değil. fotokopiye o an ihtiyaç var ise, o an birine çektirir. azarlayacaksa sonra yine azarlar.
siz bu fotokopi bilgisini 3. bir kaynaktan mı aldınız? size yanlış/bilinçli böyle aktarılmış olabilir mi?
sizi ofise kim çağırdı, çağırırken telefonda ne söyledi? ofise gittiğinizde yönetici size ne dedi? yöneticiyi görmediniz mi ya da, ama azarladı demişsiniz? beni fotokopi çekeyim diye mi çağırdınız diye sormadınız mı?
çok fazla belirsiz durum var.
İnanın tam olarak 7 sözleşmenin imzalı kopya kargoya verilmeden önce fotokopisini çekmem için 90 km öteden öğlen acil bir telefonla çağrıldım. Öyle.
Hocam yanlis anlama da 90 km dedigin 1 saatlik yol. Kendin de diyorsun cok kritik bir proje finansmani falan diye. Bizimkiler yeri geldiginde tatil gununde ise adam cagriyorlar lazimsin falan denilerek. Uslup da onemli tabii ama cok abartilacak bir sey degil sanki Tr ortaminda ozel sektorde, sinirlenip bir iki sovup soguman lazimdi sanki. Ha impulsive denen (Tr'de fevri diyorlar sanirim) insan tipi en nefret ettigim insan tipidir bu arada, bu insanlar yuzunden is de degistirilir, katil de olunur o ayri
Stoacı değilim, hafif "kaderci" sayılabilecek Müslümanım.
Ben bu olaya vakitlice tepki gösteririm. Soğuduktan sonra olmaz çünkü, psikopat sanırlar. Hâlâ içim soğumadıysa da, olaya bakış açımı değiştiririm, lehime çeviririm. Derim ki "bu olay beni muhtemelen başıma gelebilecek çok daha kötü bir olaydan korudu, kefaret oldu, belki de o 90 km yoldan gelmeseydim bundan çok daha fazla zarar göreceğim bir şey olacaktı, hayır plandadır" derdim. İçim anca böyle soğurdu, soğuyunca da başkalarıyla karşılaştırmazdım artık. Gözümden kaçmıyorsa da bir daha benzer bir şey yaşanırsa hakkımı çatır çatır arardım.
Ama sen bana bakma, ben çok pis tepki veririm böyle durumlarda, işi falan bırakabilirim.
neden oldu, niye oldu sorularini bosverin. gecti gitti. bunca zaman sonra sizde bu kadar etki yaratan faktorlere bakin. ben olsam oyle yaparim. yeni eleman alinmasi mi? elemanlarin bombok olmasi mi? yoneticinin ozur dilememesi mi? o kadar yolu bosuna gelmeniz mi? hakli olmaniza ragmen ozur almamaniz mi? en cok rahatsiz eden hangisi? onu bulun. ona gore cozum uretilir.
çok haklısın, adamı falakaya yatırsan anca için soğur çok iyi anlıyorum. yıllar evvel benzer bir durum yaşamıştım, neyse ki üstümün üstü biraz mantıklı bir adamdı da gece onda masamın üstünde duran evrağı yan odaya götürmek için ofise gitmek zorunda kalmamıştım.
fakat bunun çaresi yok. karşındaki insan olsa zaten o özrü o anda dilerdi. bunun bildiğim tek çaresi var, o da patronlarının beyin özürlü ruh hastaları olduğu gerçeğini kabullenmek. bunu hakaret amaçlı söylemiyorum. yani şu haltı yiyen bir insan, insan değildir zaten. akli melekeleri zayıflamış yaşlı bi dede sana sokak ortasında küfretse kavga eder misin? en fazla gülersin geçersin, yürü git işine dersin. aynı hesap.
ha, kurt kış ayaz meselesi de var. aklından çıkar cebinde dursun. olur da gol atma fırsatı geçerse eline, topu ağlara yollarsın. ama kafanda tutma. sana yazık.
Z kuşağı bu davarlara az bile yapıyor. postayı koyup gidiyorlar hayranlarıyım.
Kanada kafasi ile cevap vereyim: Ben olsam, o yonetici ile calismazdim.
İş hayatı böyle gerizekalılıklarla dolu. Benim şahsi tavrım şu
1 - Konuyu içselleştirmemek: Sizin 7 ay boyunca kafanızı kurcalayan şeyi söz konusu kişi 30 saniye sonra unutmuştur. Hayatta genel olarak bu tür şeyler var. Hele de iş hayatı bunlarla dolu. İşle ilgili şeylerin sizi bu kadar derinden etkilemesini engellemeniz lazım. Pragmatik olmaya çalışın, duygularınızı işin dışında tutmayı deneyin.
2 - Yerinde ve ölçülü tepki: Bu zaman zaman lüks çünkü patronuyla konuşan insanın her zaman istediği gibi konuşabilme lüksü olmuyor. Zira çalışma şartlarınız kötüleşebilir ya da işsiz kalabilirsiniz... Ancak eğer mümkünse olayın ardından kişiyle konuşup bu tür bir şeyi hak etmediğinizi dillendirmek en doğal hakkınız. Burada önemli konu da şu; siz olaylara kendi açınızdan bakıyorsunuz ve tabi ki söz konusu davranış size haksız ve ağır geliyor. Ancak bu olay için geçerli olmasa bile bize çok saçma gözüken olayların altından sık sık kendi içinde rasyonel şeyler çıkabiliyor. İnsanlar nadiren sebepsiz yere gaddarlık yaparlar; kişisel çıkar, o ana özgü koşullar, yanlış anlamalar, zamanın stresi vb. ne olursa olsun yaşanan sıkıntıların altında daha somut bir şey olması muhtemel. Bu noktada karşı tarafın size ne gibi bir cevap vereceğinden bağımsız sesinizi duyurmak sizin olayın üstesinden gelmeniz için önemli.
Hersey gecmiste kaldi. Ani yasayin bugune bakin gecmisi geri getiremezsiniz o bir tuzak...
Onu affedin eger affedersen kendinide affetmis olursun ve psikolojin duzelir. Önune bak sadece.