çok zorlanıyorum. yapmamaya çalışıyor eğer yaptıysam da yıllarca aklımda kalıyor o hareket.
Huzur bulma, kendini ikna etme gibi şeyler olmuyor maalesef.
Bende olmuyor en azından.
İnsanız hatalarımızla birlikte kendimizi kabullenmek zorundayız, kimse mükemmel değil hepimizin yaptığı yanlışlar var.
Zaman her konuda olduğu gibi burada ilaç olan. Zaman geçtikçe etkisi azalıyor, utancı ve pişmanlığı devam etse de kendine olan kızgınlığın zamanla azalıyor.
Şubat sonu mart başı gibi bana böyle hissettiren bir hareket yaptım, bir iş arkadaşımın kalbini kırdım çok kötü davrandım. Vicdanımı o kadar rahatsız etti ki, psikiyatriye gittim ve sinirlerime hakim olamadığım için ilaç kullanmaya başladım. O dediğiniz vicdan sızısı bende birkaç ay boyunca geçmedi, neyse o kişi olaydan bir süre sonra işten çıkmıştı, onu görmediğim için ve zaman geçtikçe farklı kaygılarım farklı dertlerim olduğu için o olayı unuttum, ilaç da iyi geldi bu arada.
Bence bu vicdani ikilem 6 yaş civarında bile başlıyor çünkü ben anaokuluna giderken sadece minik bir parça (tek bir parça evet) lego parçasını eve getirdim diye tüm gece evdekilerden saklamış ve sonrasında da inanılmaz pişmanlık duymuştum. O zamandan beri bu pişmanlık hissi erken hayat dersi mi oldu nedir, bu konularda çok hassasım hiç başkasının şeyini kullanmam, özenmem. Benim olmayan bir şeye sahip olmanın yükü çok ağır gelmişti bana :D Bunun dışında bazen insan ilişkilerinde bilmeden kaba davrandığım olduysa kendimi sorguluyorum, üzülüyorum ve ders çıkarmaya çalışıyorum. Bir arkadaşı teselli eder gibi kendimi teselli ediyorum kendimize de çok haksızlık etmemeliyiz önemli olan davranışı düzeltmek ama püfff uçup gitmiyor tabi. Huzura kavuşmanın tek yolu değiştiğini kendine gösterebilmek. Eğer değişmek istemiyorsan bu davranış bir süre sonra rahatsızlık vermeyecek ve rasyonelleştirme başlayacak demektir orada ahlaki kriterler değişiyor, durum kötü demektir bence. Örneğin “zaten bana kimse iyi davranmadı ki ben neden iyi olayım” gibi gibi. Nasıl bir insan olmak istediğimize bağlı her şey.