Haklısın.
Başka Burak Yılmaz var ve tabii Hakan Çalhanoğlu ama o sayılmaz herhalde. Hamit var bir de.
Almancıları sayarsaniz Nuri bu işin Şahı olur heralde:) adama o kadar guveniyorlar ki td yaptılar.
Real, Liverpool geçmişi de cabasi.
Türk olarak Nihat'in adaptasyonu ve geçirdiği süreç de bence en az Tugay kadar başarılı .
Tugay şu nedenle önde bana göre: Tugay'ın gittiği dönemde genelde Tugay'ın yaşıtları birkaç sene sonra futbolu bırakıyordu, Tugay sanki 30 yaşında futbola yeni başlamış gibi hem mental olarak hem de oyun stili olarak kendini çok değiştirip geliştirdi ve herkes tarafından saygı gören hatta takımının kaptanlığını yapacak kadar önemli bir oyuncu haline geldi, bu beni acayip büyülüyor. Mesela Nihat 22-23 yaşında gitti görece genç bir yaşta gitti şekillendirilmeye müsaitti, günümüzün 19-20 yaşı gibi olabilir belki o yaşlar bugünkü gibi nispeten olgun bir yaş görülmüyordu o dönemde, o da yaşından çok daha olgun bir tavır gösterdi ve çok iyi yönetti kariyerini ama yine de Tugay'ın belki bir tık altında kalıyor. Tugay sanki Hagi'nin GS'ye gelip yeniden futbola başlaması bi etki gösterdi kendi adına.
Tugay konusunda çok haklısınız, 30 yaşında gidip -hele o dönemin jubile yasi- o kadar sene kalıp başarılı ve kalıcı olmak çok büyük olay.
Ama adaptasyon denilince, Nihat daha sonra villareal'de alt yapı Hocaligi da yaptı. Yani oraya o kadar adapte olmuş ki çocuklarını emanet etmişler -ki İspanya'da bu işler çok zor basit bir alt yapı Hocaligi deyip geçmeyin çok uzun ve zorlu bir sertifika süreci var- ki alt yapı hocaların çok önem verdikleri için çok başarılilar zaten.
Bir de tabii real sociad'la Los galacticos'a destansi meydan okuyuslari, şampiyonluğu son anda kacirmalari ve Nihat'in fenomen Ronaldo ile ayni sayıda gol atarak gol Krallığıni paylaşması.
Bunların hepsi bana gore Nihat'i one geciriyor; bu da benim görüşüm tabi:)