Yani neden kızıyoruz ki? Onların kendi başlarına bir şeyleri düşündüğünü, planladığını, kurguladığını falan düşünürseniz, evet odağınız onlar olabilir ama bu adamlar bakkal bile yönetemeyecek adamlar. Birileri tarafından getirildiler, birileri tarafından yönlendiriliyorlar.

En son baktım mesela gündeme, anayasayı değiştireceklermiş. Tam sövecektim dedim ki zaten plan bu değil miydi. Atatürk'ün engellediği gidişatı tekrar yaratmak. Sanki başkası gelse, ona yaptıramayacaklar mı? Türkiye için çizilmiş bir yol var, buna kim engel olabilir mevcut düzende?

Zaten yıllardır baş kaldıranlar öldürüldü, ordu zayıflatıldı, adalet kalmadı, eğitim bitirildi, demagojik yapı değiştirildi araplar ülkeye getirildi, cumhurbaşkanına tüm yetkiler verildi... Bu adamlar bunları tek başlarına düşünüp de sistematik bir şekilde bu kadar "kötülük" yapamazlar. Yakında anayasa da değişir, şeriat da gelir, suriyeliler parti de kurar, kürtler özerk olur.....

Halka da kızamıyorum cahildi cahil gidiyorlar, hak ediyorlar.

O yüzden kızamıyorum artık bir şeylere, ne yapmak lazım onu da bilmiyorum kaderimize boyun eğeceğiz herhalde?

 

Halka bal gibi kızılır çünkü onlarınki cehalet değil kötülük. Cahil halk seviyesini geçeli 9 sene falan oldu. Bu millet şark kafalı, kendinden olmayanın yok olmasını isteyen, küçük hesaplar peşinde koşan, çıkarcı ve ahlaki değerleri olmayan bir halk.
Bu halkın seçtiği bir hükmet de bundan daha fazlası olamaz.

Bruce

Hâlâ halktan ne kadar korkulduğunun farkında değilsin demek ki. Korku dağları bekler demişler, halbuki cesaret korkmamak demek değildir, korkuyu yenmek ve gerekeni yapmak demektir.

Bu ülkeyi ve bu halkı da o cesarete sahip insanlar korudular zaten. Korkularına sarılanlar değil.

Ayrıca hükümete kızamamak hükümeti haklı veya doğru kılmıyor hatırlatırım. Doğru nerede, kim haklı, olması gerekenle olan arasındaki mesafe ne... Bunları görmezden mi geliyorsun? Herkes gibi?? Kızamamak aslında sürüye uymaktan kaynaklanıyor bence.

Ucunda ölüm mü var, evet ölüm var. Şu veya bu şekilde ölüm var evet. Ama İsviçre şartlarında yaşasak da ölüm var ki. Her türlü ölmeyecek miydik en son, hayata ne zaman kazık çaktık?

Nesilleriniz yoksa evet kimseyi ciddiye almazsınız rahatlıkla bana ne dersiniz, benden sonrası tufan dersiniz. Nesilleri olanlar ne yapacak? Çok severim çok güvenirim dediğiniz arkadaşlarınızın ortaklarınızın nesilleri ne yapacak? Demek sevmiyormuşsunuz. Hangisi??

Bi tutarlı olmakta fayda var. Artık hükümete kızamıyorum demek omurgamı kaybettim demektir. Bunu ilan etmek de hiç iyi bir şey değil bana göre.

muhayyer divan

Ben bu "üst akıl", "CIA planları", "Büyük Ortadğu Projesi" teorilerini çok gerçekçi bulamıyorum. Bunun da bir iki nedeni var.

Birincisi bunlar çok büyük ölçekli planlar; Amerika da dahil olmak üzere dünyadaki herhangi bir ülkenin kendi iç işleri için bile bu kadar büyük planları bu kadar uzun süre yönlendirebilecek kabiliyeti yok. Sebebi de basit; işin içinde bir sürü değişken var. Bu demek değil ki ülkelerin farklı ülkelerle ilgili beklentileri ya da planları olamaz, birbirlerini etkilemeye çalışmazlar vb. Bunu Türkiye de çevresindeki ülkelerle ilgili sürekli yapıyor zaten. Ancak bu normal "Kendi çıkarlarına göre uluslararası ilişkileri yöentmeye çalışma" sürecini bir çeşit mistik boyuta taşımak anlamsız. Zaten Amerika, Avrupa, Çin, Rusya, İsrail... Dünya'da büyük güç diye adlandıracağınız ülkelerin yaptıklarına bakınca da bunların öyle bir nevi kukla oynatıcı gibi diğer tüm ülkeleri parmağında oynatan büyük güçler olmadıklarını görebiliyorsunuz.

Diğeri de kendimizi fazla abartmamız. Türkiye bölge açısından önemli bir güç olabilir ancak bundan ibaret işte. Sanki bütün dünyanın 100 yıldır hiçbir işi yokmuş da sürekli Türkiye üzerine ince ince planlar yapılıyormuş anlatısı saçma.

Bunların sebebi ne, neden böyle oluyor vb. konusuna gelince de aslında şuna bakmak lazım; Dünya'da demokrasisi sorunsuz (Ya da en azından az sorunlu), "medeni" diyebileceğimiz, insan haklarını, ifade özgürlüğünü, hukukun üstünlüğü vb. konuları çözmüş kaç ülke var ki zaten? Yani bir "Norveç" olmak istisna ne yazık ki, başka bir kültür ve geçmişle yoğurulmuş bir insan kitlesi, onu da daim kılacak ekonomik bir düzen ve tabi ki bir miktar da bu kurumları kurarken ve sürdürürken büyük kırılmalar yaşanmaması konusunda şans gerektiriyor. Ama görece tersi; yani çeşitli şekillerde popülizmin kucağına düşüp belli bir lider ya da güç odağı etrafında şekillenen varyasyonları ise çok daha kolay.

salihdt

dun biri entry olarak yazmisti, 100 bin limitli kredi kartlarindan savunma sanayiinde kullanilmasi icin toplanacak paranin yuzde 20'sini dusmana harac olarak versek zaten bize saldirmazlar. oyle iste.

baldur2

e yani. akp bu durumun bir sebebi değil, sonucu. adamlara cumhuriyet verildi, gene gittiler kul olacak padişah buldular kendilerine. ama "cahil" söylemine katılmıyorum ben de. ortada örgütlü kötülük ve kullanışlı aptallar var.

bugün 120 yıl öncesinden anadolulu bir osmanlı vatandaşı çıkagelse, abdülhamite tapıldığını görse kıçıyla gülerdi.

titanyum22

@Mehmettheslim hatalısın. hukukta "kanunun ruhu" diye özetleyebileceğimiz bir mevzu var. muhtemelen hayatında bile duymadın. 4. madde, özü bakımından tamamen ilgili maddeleri korumaya yönelik bir tavır takınır ve bu tavır, maddenin kendisi için de ruhu bakımından geçerlidir.

ilk 3 madde sırasıyla; devletin şeklini, ikinci madde tanımını ve yönetsel bakımdan hangi temellere dayanacağını, üçüncü madde ise bayrağı, milli marşı, başkenti, dili ve bütünlüğü tanımlar.

dördüncü madde ise tam olarak şu şekilde;
madde 4 – anayasanın 1. maddesindeki devletin şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2. maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

sözün özü, kanun, anayasa, hukuk gibi kavramlar sadece ama sadece yazı ile, ne yazdığıyla sınırlı kalacak şekilde değerlendirilemez. "öz" ve "ruh" da hukuki bağlamda önemlidir.

thedepressed

@salihdt, Neden ütopik olsun, afganistan, suriye, venezuela yı falan görmüyor musunuz, şu anki haline durduk yere kendi kendine mi geldiler?

Ayrıca akp kurulduktan sonra paraları nereden buldu açıklar mısınız?

@Mehmettheslim, hocam hem milli egitimde hem askeriyede atatürkçü insan kalmadı ne alakası var şimdi darbe ile

ananiyimioguz

Saydığınız ülkelerin tarihlerine baktınız mı mesela? Ya da en azından "Dış güçler olmasaydı Afganistan Ortadoğu'da adeta bir İsviçre, hadi en azından bir Romanya olurdu" diyebiliyor musunuz? Bazı kavramlar çok karışıyor bence; bu ülkelerin iç işlerine birileri karışmaya çalışmıştır, mesela Afganistan Rusya ile Amerika arasında kalmıştır, üstüne İran'ın da etkisine girmiştir ancak sanki bunlar Afganistan'a özgüymüş gibi davranmak ve bunları komplo teorisi boyutuna taşımak anlamsız. Ona bakacak olursak Rusya da Amerikan seçimlerini etkilemeye çalışıyor ya da Çin sürekli Amerika'da nüfuz arttırıyor; kim kuklacı, kim kukla?
İlkel kabilelerden beri topluluklar birbirleriyle bu tür etkileşimlere giriyor ve güçleri yettiğince bir şeyleri kendi çıkarlarına kullanmaya çalışıyorlar ancak kilit nokta "Güçleri yettiğince" işte ve güççleri de Türkiye gibi bir ülke için 100 yıllık planlar yapıp bunu işletecek boyutta değil, zira ülkelerin tamamı; Amerika da dahil sağa sola savruluyor zaten.

Ak Parti yurtdışındaki ülkelerce desteklendi ancak bunu da komplo teorisine bağlamanın anlamı yok. O dönemki siyasi iklimde mevcut aktörlerin hiçbir kredisi kalmamıştı, Ak Parti ılımlı bir muhafazakarlık çerçevesinde batıyla iyi ilişkiler ve stabilite vaadetti ve ülkeye de bu stabilite sayesinde, uluslararası para piyasasındaki dinamiklerin neticesinde parasal genişleme yaşanıyor olmasının da etkisiyle bol bol para geldi. Ancak o para iktidarda kim olursa olsun gelirdi zaten; zira genç nüfusu olan, işçilik ücreti düşük, ithal tüketime aç bir ülkeydik, AB için devasa bir pazardık mesela.

Hayır bir de failed state durumuna düşmüş; mesela iç savaşla uğraşan ya da kanlı bir devrim yaşamış ve şerri yönetime geçmiş, milyonlarca vatandaşı Avrupa kapılarına mülteci olarak dayanmış bir Türkiye tam olarak hangi şekilde kimin işine yarıyor ki sürekli dış güçlerin bunu istediğini varsayıyoruz?

salihdt

turkiye'de her ne kadar cok skandallar donse de bir devlet gelenegi vardir. hukumet sinirlari zorladi son 20 yilda ama bir seviyeyi asamaz. 2013 yilinda halk buranin oyle cetvelle siniri cizilen ulkeler gibi olmadigini gosterdi herkese.

yani biz oyle ya da boyle 1000 yildir bu cografyadayiz ve bu halkin bazi refleksleri var ki daha bence yarisina bile sahit olmadik uc bir durumda neler olabilecegine dair. suriye falan gibi ulkelerle karistirmamak lazim.

bohr atom modeli

ben dünyada da bir değişimin eşiğinde olduğumuza ikna oldum. Dünyadaki 100 küsur yıllık milli devletler de, demokrasi de son zamanlarını yaşıyor olabilir sanki. Ben bir noktada nüfus yapısından dolayı demokrasinin tartışmaya açılacağına emin gibiyim. (oylara katsayı falan getirilebilir, ki mantıklı da olur) Ayrıca 4-5 yılda bir seçilen insanların uzun vadeli plan yapacak güdüsü yok.

Mesela tarih derslerinde Kavimler Göçü diye okutulurdu, belki 100 yıl ileriden baksak bizim yaşadığımız yıllara da aynısı denecek. İçinde yaşarken bazı şeylere isim koyamıyoruz. Tabii dünya uzun soluklu bişey, mesela bu halihazırdaki devletler çökecek desek, bizim ömrümüze denk gelmeyebilir 70 yıl sonra da olabilir bu.

Halktaki refleks de gidişatta ses çıkarmayıp son anda ucundan kurtarmak gibi. Mesela bu göç meselesini halk başta (oylarla) çözmeyip en son patlarsa elimizde şiddet vakaları, tehcir vs. bulabiliriz. Bu kadar global bir dünyada bunu mantıklı gösterecek adamlarımız da yok. İçimize (atıyorum) 8 milyon insan alıp, son anda kovmak için bir hamle yapıp zararlı çıkıp, üstüne ambargo yediğimizle kalırız. Hani akıl nerede?

nhk ni youkosu

Makyavelli'nin çok güzel bir lafı vardır. "Eğer bir millet iktidarda bulunan kişilerin şerefsizliğini, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanını yitirir."

Yapacak birşey yok bu millet kendi düştü.

komando kani var bende
1

mobil görünümden çık