Yani hadi elektriği üretiyoruz bi maliyet var doğalgazı satın alıyoruz ona da tamamım ama çeşmeden akan su bildiğimiz yağmur suyu değil mi, evet onun da ufak tefek maliyetleri vardır filtreleme tesislerin bakımı bize ulaştırılması şu bu gibi ama neticede bu üretilmiyor ama ben elektrikten doğalgazdan daha fazla su faturası ödüyorum, hadi sembolik sabit bir şey alınsa ona da bi şey demeyeceğim ama sürekli zam da geliyor, nasıl oluyor bu?




 

pompalama tesisleri var, onlar da elektrik tüketiyor.

inheritance

tüketilen uyun yarısı kadar da atık su bedeli alınıyor. tükettiğin suyu temizleyip doğaya karıştırmanın da bir maliyeti var.

kibritsuyu

doğada suyun depolanması+suyun arıtılması+pompa maliyetleri+su dağıtım altyapısı ve bakımı+atık su toplama altyapısı+atık su arıtma+atık su deşarj istasyonları vs.

bütün bunlar hep maliyet.

biergarten

Mesela Ekrem İmamoğlu'nun dediği bi cümle vardı seçim dönemi, Türkiye'de elektrik dağıtım şirketlerinin en büyük müşterisi İSKİ diyordu. Ki sadece elektrik de değil yani yeni arıtma tesisi yapım maliyeti, alınan kimyasallar, yol çalışmaları vs gibi masraflar da var

Ama ayrıca ben tek başına yaşadığımdan beri su faturasına hep çok ufak meblağlar ödedim. Denizli'de yaşarken fatura sistemi vardı, elektrik faturasının üçte biri harcıyordum. Şimdi Eskişehirdeyim, burda fatura sistemi yok kart bakiyesi var. 200 lira atıyorum baya bir ay kullanıyorum. Yani su faturası elektrik faturasından fazla gelen insanlar hangi şehirlerde yaşıyor, suyu nasıl kullanıyor çok merak ediyorum

nundu

su ucuz bile.
nasıl ne şekilde geldiğini, ekonomik ve doğal maliyetinin ne olduğunu bilsek ucuz bile deriz. kamusal alanlarda, sokaklarda, okullarda, hastanelerde, camilerin tuvaletlerinde, askeriye bölgelerinde boşa akan o kadar fazla su var ki gördüğümde üzülüyorum. bazen müdahale ediyorum bazen edemiyorum.

bakınız istanbul'a su gelmesi için yapılan melen barajı.
www.indyturk.com

baraj yapımı ayrı, baraj yapmak için istimlak edilen arazilerin bedeli ayrı, doğaya verilen zarar ayrı.

irili ufaklı 900e yakın baraj var türkiye'de.
binlerce su pompası, inanılmaz bi elektrik tüketimi.

bazen inşaatlarını görüyorum, yeni bi su hattı çekilirken koyulan boruların içinden araba geçebilir boyutta oluyor. otoban kadar yer kaplıyor boru hattının geçtiği yer. çoğu kez üzerine bir şey yapılamıyor o arazinin. onlarca km sürüyor bu boru hatları. milyarlarca liraları geçiyor altyapı maliyeti.

tüm bunları karşılamak için zam yapılıyor haliyle.

bir de arıtma maliyetleri var tabi.

şebeke suyunu daha az kullanmamızı sağlayacak, yağmur sularını toplayıp bina bazında kullanmamızı sağlayacak sistemler geliştirilmeli.

el yıkadığın suyu klozette kullanabileceğin sistemler geliştirilmeli.

tabi yine de tasarrufu vatandaştan beklemek yangına kovayla su taşımak gibi oluyor. endüstriyel amaçla kullanılan su inanılmaz boyutta.

biseysorcaktim

Avusturalyada icme suyunu parklarda spor salonunda falan ucretsiz icerdim

Zetnikov

Bu yüzden millet duş almıyor Türkiye'de. Kıyafetlerini yıkamak istemiyor. Bedava olmasa da en azından çok daha ucuz olmalı.

ferenc
1

mobil görünümden çık