Çocuğumu kapımın önündeki parka götürüyorum. Silahlı çatışma çıkıyor. Biri bacağından vuruluyor. Evde camı açıp oturalım, dinlenelim diyoruz.Düğün konvoyu, asker uğurlaması, son ses müzik açıp arabasıyla konser veren sarhoşu bitmiyor. Komşular desen tipik Ortadoğulu cahil kalabalıklar.
İş yerindeki dedikoducu, kıskanç çalışma arkadaşları ayrı mesele.
Medeni, temiz bir ülkede mavi yakalı olmayı, burada beyaz yakalı olmaya yeğlemek istiyorum. Çünkü nefes alamıyorum artık bu ülkede. Mecazen değil. Gerçekten!
Körfezde balıklar ölüyor, kıyıya vuruyor. Aylardır kokusu gitmiyor. Pencere açamıyoruz. Arka sokaktaki kara fırının bacasından gelen leş gibi duman kokusuyla uyanıyoruz her sabah.
Balık kokusunu, gürültüsünü, bozuk asayişi cimere, emniyete, belediyelere bildirmekten usandım artık....
Avrupa'da bizim Türklerin az olduğu ülke olarak Polonya'yı kestirdim gözüme.
En hızlı nasıl gidebilirim acaba?
Orada yüksek lisans yapmak için eğitim vizesi ile gitsem mi daha iyi olur yoksa daha makul bir yolu var mıdır?
Yardımlarınızı rica ediyorum.
en temiz ve ucuz yol eğitim. yl olur, normal lisans olur, fark etmez. onun dışında para çoksa golden visa falan değerlendirilebilir.
Polonya'ya hiç gittiniz mi? Neresine, hangi bölgesine gideceksiniz? Baştan aşağı dolaştım polonya'yı, insanların İngilizce bilme seviyesi son dönemde toparlamış olsa da özellikle büyük şehir merkezinden çıktığınızda hiç iyi değil. Dili hiç kolay bi dil değil ve başka yerde de pek işinize yaramaz. Lokal hayatta sadece ailemle olayım diyorsanız ayrı mevzu tabi. Milli gelir toparlamış olsa da halen düşük, Türkiye'den çok farklı bir maaş olur mu sanmıyorum. Biraz ırkçılık da vardır. Zaten o sebeple çok da güzel mülteci karşıtı politika götürdüler bi yere kadar ama şimdi değişti yönetim. Büyük şehir merkezi görece daha iyidir mutlaka ama öyle kucağını açmış bekleyen bi yer değil ve çalışma izni vs için süreçleri iyi araştırın derim. Soğuk da bir memleket.
Artıları gelişen bir ülke, halen yeni yatırım alıyor ve git gide yaşam standartlarını yükseltiyorlar. Köyleri ilçeleri tertemiz gerçekten. Ukrayna savaşından sonra ilave bir ekonomik hareketlenme de yaşadılar ama Ukraynalı göçünden dolayı emlak fiyatları da yükselmiş.
Türkiye'de bahsi geçen şikayetleri çok daha düşük yaşayabileceğiniz bir çok bölge de var eğer sorun sadece bunlarsa.
yl çıkış için işe yarasa da kalmak için işe yaramayabiliyor. açıkçası senin gibi düşünen milyonlarca gelişmemiş ülke vatandaşı var. bu bağlamda kolay değil.
yurtdisi ≠ steril bir hayat
bizim insanimiz bunun neden boyle oldugunu anlamak istemiyor?
sizin hayalini kurdugunuz o dunyayi yurtdisinda yaratmak icin ciddi paraya ihtiyac var, bunlar oyle 2-3bin avro ile olacak seyler degil.
yurtdisindan varsa size ayda 10bin dolarlik avroluk bir teklif, konusalim. turkiye'de beyaz yakaliga alismis, keyfi yerinde olan birisine gidip el kapisinda mavi yaka tuvalet temizlemek agir koyar, uyarayim..
Hocam Polonya uzaktan düşününce kulağa hoş gelebilir ama yabancıyı pek sarmaz bence. Sosyallik her yerde bitik ama Polonya’da yabancılara da çok aliskin değiller.
Ben Hollanda’dayim 3 yildir, cesitli sebeplerden buradan gitmek istiyorum ama gene de sizin durumunuzda en iyi opsiyonlardan biri burasi olur.
Turklerin olmadigi yerler demişsiniz ama Avrupadaki turklerin veya diger beğenmediğiniz ülkelerden gelenlerin günlük hayatınıza kayda değer olumsuz bir etkisi olmaz.
Son olarak özellikle kendi hesabına çalışabilen mavi yaka, yani bir nevi küçük esnaf maddi olarak burada kral. Beyaz yaka esiyle birlikte çalışacak, idare edecek falan.
Türklerin yaşadığı bir yerde olsam da kebapçı dışında Türk'e denk gelmiyorum pek. O yüzden böyle Türklerin olmadığı yer falan gereksiz. Türk olduğu yer iyidir hem türk marketi falan iyi oluyor.
Herkes mavi yaka övüyor olsa da bunlar hep güzel örnekler görüldüğü için. Ben de çok güzel mavi yaka örnek verebilirim, bir de 60 küsur yaşında hala fiziksel iş yapan, baskalari yaninda çalışan mavi yaka örnek de verebilirim. Bir de beyaz yaka çok gömülüyor. Bugün hintli iş arkadaşım yeni is teklifini kabul etti rennes sehrinde. Brüt 71 bin + yüzde 11 bonus, yaş 31. He tabi belli kitleye bunlar para degil bunlarla anca fakirler sevinir falan filan da şu yurtdışı konusu açıldığı zaman sürekli beyaz yaka gömüp mavi yaka övmeyi çözemedim.
Ben olsam Polonya falan gitmem. Hatta kendi yurtdışı yasamimdan anladığım akdeniz'e yakası olmayan yerden uzak durmak lazım. Buna sadece İsviçre ekliyorum o da Fransız ve italyan tarafları olarak.
Yalnız Türkiye yaşam olarak artık iyice geri bir ülke. Bu ülkeden ülkenin dandikligi sebebiyle gitmeye calisanlara bir şey demem. Misal ekonomik deseydin o farkliydi. O sebepten sizi anlıyorum. Ama bu tarz kararlari daha mantıklı düşünerek ve sakince almak lazım.
Isiniz ne bilmiyorum tabi. Türkçe ogretmeniyseniz gitmeyin, oturun oturdugunuz yerde.
@ logisticsmanager
İşim finans sektörü. İsim yapmış, köklü bir firma. Ünvanım ve kıdemim de az değil. Uzun yıllar emek verdim ama kendimi çok değersiz hissediyorum iş yerinde .Çalışana değer veren bir yer değil.
Akdenize kıyı ülkeler çok güzel ama mülteji sorunu da var. Polonya da görece daha az deniyor.
yasamayi düsündügünüz ülkede en az bir ay gecirip öyle karar verin. polonyaya yaklasik 10 kez gittim toplamda 1 yil gecirmisimdir. simdi hükümet daha liberal bir partiye gecmis olsa da, polonya muhafazakar bir üllke ve yabancilara karsi cok hosgorulu degiller. ukrayna meselesinden en cok onlar etkilendi ve bu sebeple de kiralar artti. almanyanın arka kapisi gibi calisiyor olsa da, uluslararasi bir sirkette is bulmak, mesela cek cumhuriyetine kiyasla, daha az bir ihtimal. polonyanin bati sinirina yakin sehirler, krakow, katowice, wroclaw, ya da poznan, daha yasanasi ama türkiye ölcegine göre cok ufak yerler, sosyal hayat sınırlı. fiyatlar türkiye fiyatlari ile neredeyse ayni, ücretler de öyle. eğitim kalitesi genelde yüksektir, genclerin ingilizcesi iyidir ama egitim imkanları hala avrupanın cok gerisinde.
gitme kararınızı sorgulamiyorum, bence yerden göge hakkınız var. ben sizin yerinizde olsam ben de giderdim. ama gitmeden önce gideceginiz yerle ilgili iyi bir araştırma yapin. mümkünse bir gidin gelin birkac kez, yaşanacak bir yer mi kendiniz görün öyle karar verin.
@ mbond
Sosyal bir insan değilim zaten. 2 tane sağlam dostum var. onlarla da discord tan sürekli görüşmeye devam ederiz.
Boş zamanlarda müzik aletleri, kitaplar ,filmler vs. meşgul ediyor beni..
İnanın insana karşı antipati oluştu ülkemdeki yaşam sayesinde. Haftasonu hep dağa bayıra atıyorum kendimi.
@ cooperr
mavi yaka bir babanın oğluyum. 16 yaşında yazlarsa inşaatlarda çalışıyordum. Çimento, kum, kireç...Tozunu çok yuttum..
Müstakil evde, doğdum.Alt gelir grubu mahallede büyüdüm.
@ ferenc
Okulu bitirince 1 yıl iş arama izni veriliyormuş sanırım.
@ awlmi
Teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için.
Dili dünyanın öğrenmesi en zor dillerindenmiş ama lehçe kitap yazma hayalim yok. Sırbistan da bile 1 hafta kalıp çat pat konuşmaya başlamıştım.
Küresel ısınmanın etkilerinden bıktık bu yaz İzmir'de. Soğuk olsun temiz olsun. :)
@ zeleno
golden visa zor maalesef.
Yl düşünüyorum ama toefl ı halletmem gerek sanırım. Bazı üniler ingilizceyi yetersi görürse ücreti mukabilinde hazırlık da okutuyormuş.
ortalama $70 $80 bin dolar cikarabilirseniz amerikada çok rahat e-2 vizesi alabilirsiniz. oturum ve calışma vizesi yani
YL vs. icin giderseniz aile getirebiliyor musunuz? Emin degilim.
Yurtdisinda gecer bir is yapmaniz lazim. Yapmiyorsaniz gidemezsiniz. Yapiyorsaniz bikmadan usanmadan basvuru yapacaksiniz. Nasil yapacaginizi ogreneceksiniz vs. Polonya olmaz, estonya olur vs. Turk meselesindeki alt orneklere 100% katiliyorum, 8 yildir buradayim bayagi bir turk var, hic bir turku tanimiyorum. Evime siparislerde bazen ogrenci kurye arkadaslar denk geliyor, bu kadar.
Multeci meselesi bir mesele ama sandiginiz seviyede degil yani tr den gidecek insan kulagina damlatmaz onu. Genel kotuluk her yerde, burada da biriler birilerine tecavuz ediyor, birileri olduruyor. Kimi insanlar cok fakir, 70 yasinda sokakta cicek satiyor. Kimisi ferrariyle geziyor vs. Yani hayatin kacamayacaginiz gercekleri var. Ancak evet herkes yaya gecidinde duruyor.
@ oscar
Evi satıp çıkarabilirim ama abd çok uzak geliyor bana. Hem mesafe hem de kültür olarak. Polonya evet akdeniz ülkesi değil ama bazı yönleri bize benziyor diyorlar. Daha homojen bir halk. Abd çarşamba pazarı gibi.
@ wallcan
Şu an yaptığım iş pc karşısında memurluk gibi bir iş. Tekniki bir alanda kalifiye değilim. Programcılık okuyorum açıktan ama hiçbirşey yapamam o alanda.
Yl içi gidersem evet ailemi götüremeyeceğim. Bu yüzden başlığı açtım. Belki başka vize türlerinden bir yol bulabilirim diye...
Polonya da aranan mesleklerin kursuna gidip uzaktan iş başvurusu da yapabilirim.
Elimden biraz tesisat, elektrik işleri geliyor. Babam ustalık yapıyordu eskiden...
Tesisat mesisat boyle random mavi yaka islerle gitmek bir urban legend. Hele bir de gecerli ustalik belgesi vs. yokken ve dili bilmiyorken. Evlenip gidenler icin bir donem gecerliydi. Operatorlugun geyigi cok yapilir, yani vinc, kepce vs. operatorunun bir universite mezunundan daha sansli oldugu yonunde. Bir nebze dogru ama cogu acidan da yanlis. Is varsa ve gidilen ulkede bu konuda acik varsa ve siz bir sekilde o ulkedeyseniz eger bu gecerli. Yoksa her jcb operatoru gidebilse tr de adam kalmaz.
Ozetle adam sizi polonyaya elinizden tesisat geliyor diye niye alsin? Tesisatcilara kiran mi girmis polonya da? Ancak evlenip gitseydiniz de bir ise girismeniz gerekseydi, misal muhendis olmanizdansa kepce operatoru olmaniz daha hizli is bulmanizi saglayabilirdi. Daha iyi sartlarda degil ama daha hizli. Cunku regulasyon bilmeniz cok sart degil, denklik vs. tarzi bir durum yok. Dili cok bilmesinizde indir kaldir belki yeterli vs.
Ornekleri egzecere ediyorum ki sorunu daha net anlayin. 3. dunya ulkesinde yasiyorsunuz kimse sizn gelmenizi istemiyor. Onlara net bir deger katabiliyor olmaniz lazim yada onlardan birinin size esim demesi lazim.
@ wallcan
3. dünya ülkesinde yaşayan 1 sınıf insanlarız. Onlardan daha kaliteliyiz. Azınlık olsak da.Her dili öğrenebiliriz. Elimizden her iş geliyor. Sahtekar ustalar sayesinde :)
Polonyayı bile çok gördünüz bize :) Polonya bi basamak olacaktı belki. Hayat ne getirir bilemeyiz.
@ digits
yazdiklariniza baktim gerceklerden kopmussunuz.
- Bir balkan ulkesinin ortalama insan kalitesi bize tur bindirir...
- Polonya gibi yabanciya hele ortadogulu yabanciya insanlarin pek alisik olmadigi yerlerde dislanma olasiliginiz yuksek.
- 16 yasinda sanayide calismis olabilirsiniz de arada seneler gecmis, sizin halk icindeki statunuz bambaska bir yerde. 40 yasinda, el kapisinda ayak isi yaparken biri ters bir sey soyler, adama koyar..
- babanizin usta olmasinin size pek bir faydasi yok.
tavsiyem:
- is degistirin
- sehir degistirin
- kalburustu bir muhitte yasayin
- sabriniz tasinca yurtdisina kucuk seyahatler yapin.
- yurtdisi isini unutun, ozellikle bu kafayla cikarsaniz agir hasar alirsiniz.
bol sans!
@ cooperr.
Balkanları 10 sene önce gezmiştim. Belgrad, novisad, üsküp de epey vakit geçirdim ama orada yaşam sürmenin dinamikleri farklı..
Orada geçiddiğim sürede gerçekten kendimi iyi hissetmiştim.Terapi gibi gelmişti bana...
Ortodoğulu insanlarla yaşayan Kafkas kökenli biriyim aslında. Mutaassıp ya da mütedeyyin değilim. Yaşam tarzım ve dünyaya bakış açıp ortalama bir avrupalıdan daha yüksek. Onlardan daha çok okuyup araştıran bir insanım. Çevreye ve doğal kaynakların bilinçsiz tüketimine takıntı derecesinde hassasım. İşe bisikletle gidip geliyorum örneğin.
16 yaşından beri aslında ara ara çalışıyorum. 2 sene önce evimin komple tadilatına ben mütahitlik yaptım. Yeri gelince elimi klozete de soktum. Kezzap la tıkalı gideri açarken elimi yüzümü yaktım.
Babamın usta olması beni bu sertliğe alıştırdı.
Belirli bir yaştan sonra emir almak elbet koyuyor insana ama işimizi de ona göre seçeriz.
Alaniniz finans ise bu alanda cok ilan goruyorum. Buradan yardirin.
@ Kahvedesu
Teşekkür ederim. Vazgeçtim. :)
Bizim milletteki aşağılık kompleksini anlayamıyorum. Fırsat eşitliği sağlansa her anlamda üstünüz aslında. :)
yanlis anlama da senin duyuruna en basta denk geldim ve yazi tipinden vazgececegini bildigim icin bir sey yazma geregi duymadim.
mavi yaka göc edeceksen tek göc etmen lazim. coluk cocukla olmaz. mavi yaka calisip glcye binip türkiye'ye gelen cocuklu kesim avrupa'nin sosyal devlet olmasinin dibini siyiriyor. yeni gelenlere öyle yardimlar basta yok. ve de zaten dil bilmiyorsun, cevren yok derken haberin de olmaz.
geleceksen beyaz yakali olarak gel. önce ülke belirlemek cok iyi ama polonya baya sacma olmus.
niye önce şehir, semt v.s. değiştirmek akla gelmiyor?
yukarıda bahsedilen çoğu sorunu istanbulun nezih bir semtindeki site içinde yaşamazsınız mesela. hele biraz da merkezden uzaktaysa.
Cooper haklı. Yurtdışı mükkemmel bir hayat anlamına gelmiyor. Düştüğün ortam daha berbat olabilir, olmayabilir de.. Temel belirleyici para.. Ancak yurtdışında boktan hayat Türkiye'de boktan hayattan kötü. Göçmensen bu noktadan dezavantajlar oluyor.
İş bulmadan bir yere kıpırdama derim. Önce bir kaç para teklif edecekler bunu gör. Sonra o parayla nasıl yaşanır bunu araştır.
Mesela çevre sorunlarından yakınmışsın. Öyle yerler var ki pis, metruk, esrar kokan sokaklar vb... Gördüğün manzaralara şükredersin. Homelesslık ve dilencilik bazı ülkelerde fecaat durumda.
şimdi
"mavi yaka bir babanın oğluyum. 16 yaşında yazları inşaatlarda çalışıyordum."
"çok güzel ama mülteji sorunu da var."
"Alt gelir grubu mahallede büyüdüm."
şu an izmir bataklığında değil avrupai bir yerde, daha yüksek bir konforda yaşamak isteyen birisiniz. 16 yaşınızla da alakanız kalmamış. alt gelirde büyüyüp sınıf ve kafa atlamışsınız. geçti o günler geride kaldı (aziz yıldırım edit)
"antipati oluştu ülkemdeki yaşam sayesinde"
tamam
"1. sınıf insanlarız, Azınlık olsak da"
peki
"Yaşam tarzım ve dünyaya bakış açıp ortalama bir avrupalıdan daha yüksek."
başüstüne
"Bizim milletteki aşağılık kompleksini anlayamıyorum"
haydaa. hem milleti aşağılıyorsunuz hem o halinden şikayet ediyorsunuz
cogunluga cikmayin diyorum dogru, cunku bizim insanimizin ortalamasi digits gibi, 2-3 hafta bilemedin 2-3 ay tatile gidip begendigi yerlere hemen tasinma plani yapiyor.
biz gocmenligi bilen bir toplum degiliz. ben insanlari uyariyorum, isteyenin kulagina kupe olur, istemeyen cikar kendi gorur.
anavatandaki cesitli sorunlardan 2 bavul toplayip gemileri yakarak kacamazsiniz, olmuyor. geride kimseyi birakmadan cikmaniz lazim. gocmenlige aliskin toplumlar boyle yapiyor, adamlar butun yakin akrabalariyla bir daha geri donmemek uzere uzuyor, ve bir daha da geri donmuyorlar.
biz aslinda bayagi sansliyiz ama pek farkinda degiliz, biz bu yollardan pek gecmek zorunda kalmamisiz. Gocmenlik ile en yakin iliskimiz bizim alamancilar, onlarda 60larda gecici sureligine tek bavulla gittikleri icin uzerinden 2-3 nesil gecmesine ragmen hala uyum sorunu yasiyorlar.
ozetle, mevzu derin. "bu kadar dusunmeye gerek yok" fikrine kesinlikle katilmiyorum. tersine, yeteri kadar dusunmedigimiz icin son 5 senede uzayanlarin cogunlugu yakinda geri doner diye dusunuyorum. evini barkini satip disariya ciktiktan sonra zirlayan birkac arkadasim var. donmeyenlerin de cogunlugu surunur zaten.
@cooperr siz niye dönmüyorsunuz merak ettim?
nuisance2 +1
@cooperr hocam ne zaman baksam kanada'yı ve yurtdışını kötülüyorsunuz. yurtdışı konusunda bilgilisiniz sanırım ama neden dönmüyorsunuz gerçekten:)
@ sonsuz
ilk etapta tek gitmeyi planlıyorum.
Estonya da olur.Yunanistan da olur Huzur önemli benim için. Yunanistandan gayrimenkul almayı da düşündüm ama onun da suyunu çıkarmışlar. Heryer türk dolacak ileride..
@ nuisance2
Doğru diyorsunuz..
Şimdiki evimiz İzmir Bayraklı da. İş yerlerimize yakın konumda.İşe gidiş gelişi rahat. O yüzden taşınmış bulunfuk ama umduğumuzdan beter çıktı burası
Sessiz uygun fiyatlı siteler ulukent (menemen) tarafında var ama iş yerine ulaşım problemli.Bisikletle de gidemem.
4 sene önce ulukent de alçak katlı (müstakil gibi), ova manzaralı, sessiz bir sokaktan uygun fiyata güzel bir daire alacaktım. Uzak diye vazgeçirdiler.
@ ferenc
cooper a itirazım yok.
Eu üyesi olmayan, Kişi başı GSYİH'si çok da yüksek olmayan balkan ülkeleri bile tertemizdi. Parklarda yatan/kalan mülteciler vardı evet ama yerlerde çöp yoktu, gürültü yoktu, trafik de medeniyet vardı.Fırında, marketde kuyruk da beklerken medeniyet vardı. Saygı vardı.
Bizim ülke dünyanın .ot deliği afedersiniz.Ortalama Bangladeş vatandaşı kadar bile vatandaşlık bilincimiz yok.
@ lambırcek
konforla inanın işim yok. bu yazki tatilimi çadırda geçirdim. Köyde de yaşadım bi dönem. Köyle sorunum yok köylülükle sorunum var.
Şükrü Erbaş ın köylüleri niçin öldürmeliyiz adlı bir şiiri var. Bulup okursanız belki daha iyi anlarsınız neyi kastetmek istediğimi.
Ben insanların eğitim seviyesini (annem babam ilokul mezunu ama çevresine saygılı), yaşam standardını, giyinişini (en yakın arkadaşlarımdan bazıları başörtülü) asla yadırgamıyorum.
Sadece bu toplumda başkalarının yaşam alanının, özgürlüğünün, huzurunun taciz edilmesini kabul edemiyorum.
Eskiden de vardı bu tarz kendini bilmezler ama sokağın bi tepkisi olurdu. Şimdi rahatsız olanlar da tepki göstermiyor. Ben sokağa sesten rahatsı olup polis çağırınca kimse aşağı inmiyor. korkuyor. Perdenin arkasından bakıyor. Reflekslerimizi yitirmişiz
@ lambırcek
sokakta yerden bitme motorlarla gezen 18 yaş altı çocuklardan bahsetmiştim ilk entrymde.
2 gün önce bi tanesi babamın arabasına çarpmış. Sol ön lastiği parçalamış. Sonra motora atlayıp kaçmış. Bana kızarım diye söylememişler. Bugün farkettim. Lastiği değiştirdim.
Bu motor kazası ben bunları iç işleri bakanlığına şikayet ettikten birkaç gün sonra yaşandı...
@ lambırcek
Bu motorlu gençler toplum için büyük tehlike. Her türlü pis iş için kullanılmaya çok müsaitler.
Ben şikayet ettikten sonra mahallede ilk defa yunuslar gezmeye başladı (Bizim bakkal daha önce görmediğini söylemişti). Yani benden başka bu durumdan rahatsız olup şikayet eden olmamış. Bu çıkarımı yaptım.
İlk mesajlarda ortodoğulu tipler dediysem de hatrı sayılır beyaz yakalı da mevcut oturduğumuz yerde ama kavgasını ben tek başıma yapıyorum sanki.
@'cooperr
Gidip başarısız olan, gidip dönen, dönmek isteyip dönemeyen kişilerin hikayelerini ben de duydum.
Burada yaşarken afedersin .ok yoluna ölmek mi? ya da içinde ne kadar zirai/kimyevi ilaç kalıntısı oldupunu bilmediğimiz besinlerle beslenip kanser olup ölmek mi yoksa gurbette başarısız olup geri dönmek mi?
Baldızım genetik taramada yatkınlık olmaması ve bilinen hiçbir rahatsızlığı olmamasına karşın gençm yaşta kanser oldu.Ablam genç yaşta kanser oldu. Çevrem de dahavo kadar çok örnek varki.
Ülkede düzgün istatistiki hesaplama ve veri açıklama yapılamadığı için toplum sağlığındaki vehametin boyutunu bilemiyoruz.
Yesiğimiz domatesteki zirai zehir ancak ihraç edildiği ülkenin kapısından dönerse haberdar olabiliyoruz. Bu yavaş işlenen bir CİNAYET değil mi?
Burada hergün yavaş yavaş ölüyoruz.
Yurt dışı elbet güllük gülistan değil ama hukuka güvende, eğitimde, sağlıkta, enflasyonda, basın özgürlüğünde diplerde gezen bir ülkeden gitmek istemek ne kadar riskli olabilir.
RİSK zaten burada afedersin yuva yapmış bi yerimize...
@ ayrıca
"3. dünya ülkesinde yaşayan 1 sınıf insanlarız. Onlardan daha kaliteliyiz. Azınlık olsak da.."
Ben bu ifadeyle kendi ailemi, çevremi kastetmedim. Tahsilli, kendini geliştirmiş, açık fikirli sözlük ve duyuru sakinlerine ithafen söyledim.
Yine diyorum. Bu ülke gençleri zirai ilaçlar ve beşeri ilaçlarla bu kadar zehirlenmesine karşın müthiş başarılar elde ediyor. Bizden daha yoksul ülkeler tabi ki de var ama bizim kadar zehirlenen başka bir toplum şu an yok..
@nuisance @nothing
psikolojik esik 10 sene, bundan sonra her gecen yil aleyhine isler.
11. senemde yeter artik donecem dedim, cevrem engel oldu biraz calis sonra gelirsin dediler ki bu buyuk hataydi.
15. senemde evlendim, evlenir evlenmez donelim dedim, hatta ev/araba vs herseyi ayarladim. Bu sefer hanim engel oldu..
Seneye ceyrek asil olacak ve cocuk var.. artik cok zor donmek benim icin malesef. Simdi o donelim diyor bende siritiyorum.
Kisaca, etrafimdakilerin kafasi basmadi, patladik. Bende gerekeni yapmakta geciktim.
Cevabim yeterli mi?