Aşk cicim ayları sonrası 5+ yıl süren evlilik veya sevgililiklerds karşılıklı ilgi, güzel sözler genel gözlemim itibariyle yavaş yavaş azalıyor. Flört dönemi ilk aylar canım cicim zamanları içinden aşk duygusuyla yapılırken sonra iki sıradan veya daha samimi iki arkadaş gibi olunuveriyor.
Şehvet duygusu belki çok daha azalıyor. İlgisizleşme baş gösteriyor. Karşılıklı kişisel durumlara duyarsızlaşma baş gösterebiliyor.

Bunun bilimsel bir karşılığı var mı?

Tek eşli ve uzun süreli bir hayat istiyorsa çiftler bu monotonlaşma, rutinleşme, karşılıklı ilgisizleşme veya yabancılaşma adına ne derseniz bu durumlar emek verilerek mi aşar? Bu konuda video kitap sözlük başlığı var mı bildiğiniz? Şimdiden çok teşekkürler…

 

anlasildigi takdirde tek esli olmak zorunda degil hickimse. eger sizi rahatsiz eden buysa.

ya evlilik bir kere aski öldüren bir sey. soru isaretlerini ortadan kaldiriyor. artik o yazmayinca merak etmiyorsun, aksam eve gelince heyecanlanmiyorsun falan. 5+ yillik iliskinde bastaki yasadigin duygulari hissedemezsin. ayni his devam ediyor diyen yalan söyler.

emek verilerek asilabiliyor. senin ne hosuna gider, onun ne hosuna gider vs konusup uygulamaya gecmek lazim. sizin durumunuzda cocuk da var. ilgi tabii ki cocugun üstünde artik.

kitabi bilmiyorum ama cift terapisi fayda saglar.

robert bosch

robert tek eslilik yorumu+1

ben bunun cozumunu ayrilmakta buldum:( ayril baris iliskimde dinamik kaliyordum iki ark gibi sagliklimsi gorunende libido agir dususe geciyor ve kendiliginden duzelmek yerine aliskanliga donusuyor

ala09

kıyafetlerini yere atan ve sorumluluklarından kaçan bir adama karşı şehvet hissedebilmek imkansız bir şey. yetişkin olman lazım önce.

titanyum22

Doğal bir sürecin niçin bir çözümü olsun ki?

Öncelikle bu karşılaştırmayı yaparken "ölü" ilişkilerden bahsetmiyorum. İki kişinin birbiriyle hiç alakasının kalmadığı ve taraflar bitirmemiş olsa dahi bitmiş denebilecek bir ilişki zorunlu bir durum değil, her ilişki ölmez.

Benim bahsettiğim ve sizin de sorduğunuzu sandığım şey olgunlaşmış bir ilişki.

İlişki ilerledikçe "ilk heyecan" denen şeyin ortadan kalktığı bir gerçek. Burada sizin ne aradığınız önemli.

Uzun süreli ilişkinizde biriyle yeni tanıştığınızdaki heyecanı ve o yenilenmişlik hissini bulamazsınız evet ancak yeni tanıştığınız birinde de uzun süreli ilişkinizdeki yakınlığı, açıklığı ve çok yakından tanıdığınız o kişiyle kurduğunuz ortaklık hissini bulamazsınız.

Yeni başladığınız ilişkide yanınızda biri olsa da aslında yalnızsınızdır. İşin heyecan kısmını oluşturan şey biraz bu aslında. Olgunlaşmış bir ilişkideyse eğer her şey yolundaysa net olarak yalnız olmadığınızı hissedersiniz. Haliyle "heyecan" da düşük olur, çünkü riskler çok daha az. Hele ki bizimki gibi bireyselliğin düşük olduğu ve özellikle de evliliklerde çiftlerin göbek bağı birlikte kesilmiş gibi davrandığı kültürlerde risk çok daha az, haliyle heyecan da.

İkisi cidden çok farklı şeyler ve bunların biri varken diğeri olamaz. Paradoksal bir şey olur sanırım bu. Bir taraftan da garip olan insanların yeni başladıkları ilişkilerde, olgunlaşmış ilişkilerdeki o rahatlık ve güven hissini araması. Cidden kafa yorulsa işin içinden çıkılmaz.

Ancak bu demek değil ki uzun süreli ilişkide sevgilinizle / eşinizle kardeş gibi olursunuz ya da hiçbir şeyi gerçekten içinizden gelerek yapmazsınız. Bu yanlış bir durum, böyle olmamalı. Bu oluyorsa sorun var demek ki.

İnsanlar sanırım henüz daha yolun başındayken biten ilişkileri yüzünden ilişkinin bu ilk evrelerindeki heyecanı ve duygu fırtınasını arayışının temeline yerleştirip hiç istemeden kaybettiği o şeyi tekrar edinmeye çalışıyor. Ama ilişki bundan ibaret değil. Bunun ötesi var ve bu düzeltilecek bir sorun değil, doğal bir süreç.

Her şeyin bir yaşı var tabi, insanların 21-25 hatta çok daha küçük yaşlarda evlenip hayatlarını birbirine bağladıktan sonra yaşamlarının geri kalan süresine ve evlendikleri kişiye bakıp kan deli akarken "e peki ya şimdi?" diye düşünmesi de bir o kadar doğaldır heralde. Uzun süreli ilişki zihnen hazır olunması ve istenmesi gereken bir şey sanırım. Bunu hazır hissettiğinizde yaşamalı ve ne getireceğini bilmelisiniz. O zaman "daha az heyecanlı" bu hayat tam istediğiniz şey de olabilir.

akhenaten

Sadece evlilikte değil, uzun süreli ilişkilerin neredeyse hepsinde zamanla çiğnedikçe tadı kaçan sakız havası olur.

O yüzden evli değilseniz bir süre dargın/barışık gezer sonunda ayrılırsınız. Evliyseniz farklı dinamikler işin içine girer, daha fazla sabır, daha fazla uyum gösterme çabası... İlişki bu şekilde ayakta kalabilir.

kimlanbu

@titanyum22

her duyuruda konuyu neden erkek dusmanligina bagliyorsun? bu duyurudan bu erkegin pasakli oldugunu, sorumsuz oldugunu nasil cikardin?

soruna cevap: doganin kanunu bu. bir yerden sonra en iyi arkadas olmanin onemi ortaya cikiyor.

baldur2

baldur the sekınd kardeşim, evvelsi gün bu konu sahibi bizi kanser etti de ondan. kıyafetlerini yere atıyormuş, evi batırıyormuş karısı da haliyle kızmış buna. ben bu kadının huysuzluğuna napıyım diye soruyordu dalga geçer gibi. beğenmiyorsan yazdıklarımı engelle

titanyum22

@titanyum, biz biz diyorsun yine. biz diye bir sey yok sen var. engelleme de yok ayrica.
titanyum22 in wonderland

robert bosch

rober bosch yapma ilerle kardeşim

titanyum22
1

mobil görünümden çık