Düpedüz mantıksız bir durum mu sizce?

Tabii ki kişiye göre değişir, idealist ve yaşadığı yeri çok seven kişi mutlu olabilir ama bu kişi her gün ağlıyor, orta doğunun kalbinde bir konumda, kaba, anlayışsız, şiddetin ve pisliğin hakim olduğu bir şehirde öğretmenlik yapıyor.

En son tırnakları ojeli olduğu için linçlenmiş öğretmen çevresi tarafından, abdestsiz nasıl gezermiş.

Kendisi İngilizce öğretmeni, bir de yüksek lisans bitirmiş biri. MEB'de görebileceğiniz standart biri değil.

Diyorum ki niye duruyorsun, git alakalı iş bulamazsan vasıfsız bir işe gir, AB vatandaşı olduğu için hemen yarın başlayabilir.

Siz ne diyorsunuz bu duruma?

 

önce bir onu dinlemek lazım

niye duruyorsun deyince ne cevap veriyor ?

jülsezar

"AB vatandaşı olduğu için hemen yarın başlayabilir."

Bu kaniya nasil vardiniz? Avrupa'da issizlik yok mu? Bazen insanlar gercekten konu hakkinda bilgi sahibi olmadan cevap veriyor. Sanki siz burada doktorsunuz, Avrupa'da ben geldim, bana is verin diyince size is veriyorlar mi?

Ben olsam ben de bir yerde duzenim garantiyse kisa donemlik isler icin duzenimi bozmazdim.

Kahvedesu

Hiçbir detayı bilmeden sadece senin anlattıklarından yola çıkarsak, kişi bir şekilde bir düzen kurmuş ve konfor alanını terk etmek istemiyor.

Bunu özgüveni yokluğu ile de taçlandırabiliriz.

VIPCH

Ben hala Turkiye'de calisirken, bizim firmaya bir cocuk gelmisti. Ingiliz/Turk orada buyumus okumus, ailesi hala Ingilterede yasiyordu. Arastirmis, Turkiyede en cok girilmek istenen firmaya Ingiltereden basvurmus, kabul almis buraya tasinmis. Kafamiz bir turlu almiyordu, kac sefer sorduk gecirsitrdi Turkiyeye gelme sebebini.
Ufak ufak bilgiler geldi sonra kulagimiza, irkciliga maruz kalmis, hic oraya ait hissedememis gibi. Hala gidip geliyor, ama Turkiyede yasamayi tercih ediyor, sehir sehir geziyor.
Binlerce sebep olabilir birinin yurtdisina gitmemesi icin, ki ornekte adam orada dogmus buyumus Turkiyeye geri geliyor.

quaker

çevresel faktörlere rağmen mesleğinden vazgeçmediği için hem tebrik hem de teşekkür ediyorum.

birinin hayata bakışı sizden farklı diye yaptıkları neden "mantıksız" oluyor? vakıfların, sivil toplum örgütlerinin, birleşmiş milletlerin, dünya sağlık örgütünün, unicef'in, sınır tanımayan doktorların vs. afrikada ne işi var demek gibi.

tnz

ozguven eksikligine bagli konfor alanini terk edememe sendromu. aynisini kendimden biliyorum.

baldur2

baldur2 +1 dicem ama bir degisiklikle. burada konfor alani yok. oje sürdügü icin linclendigi bir yerde bir kadinin konfor alani olusturmasi pek mümkün degil.
sahsen ben asiri ezik ve kafadan tirlak oldugunu düsünürdüm.

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim

@jülsezar, evlenmeyi bekliyor. uzun süredir bir ilişkisi var, yalnız gitmek istemiyor. muhtemelen seneye evlenecek, birtakım durumlar gelişti.

@Kahvedesu, yarın başlayabilir. babası, kardeşi sürekli git - gel yapıyor hollanda ve almanya'ya. biraz çalışıp dönüyorlar, çok vasıf gerektirmeyen binlerce iş var, hazır bekliyor.

@VIPCH, bir sene durup gitme niyetiyle atanmıştı. önce depremden etkilendi, evi yıkılınca yakınlarda başka bir şehre atandı. kendisini çok yakından tanıyorum. aynı şehirde üniversiteden iki yakın haricinde hiçbir düzeni yok. iliğiyle, kemiğiyle nefret ediyor bulunduğu yerden.

@quaker, Türkiye'nin nezih yerinde yaşayabilen, gezebilen kişileri anlayabiliyorum. durumu olan için bana da mantıklı geliyor. fakat kendisi yalnızca suriyeli öğrencilerle muhatap olup her gün bıçaklanmamak için çabalıyor.

@tnz, haklısınız. kendisi mesleğini gerçekten çok seviyor. öğretmenlik yapabildiği her saniye çok mutlu. ama ders saatleri içinde bile öğrenciler iletişim kurulacak halde değil, disiplin, saygı sıfır. her gün birbirlerini hastanelik ediyorlar, dışarı çıkınca da cehennemi yaşıyor, bugün ojelerinden dolayı linçlenmesi çok küçük bir örnek. fakat "dünya sağlık örgütünün, unicef'in, sınır tanımayan doktorların" dönecek bir evi var. onlar harika misyonlarla müthiş işler yapıyorlar ve kendi hayatlarına dönüyorlar. eğer bahsettiğim kişi başka bir yere gitmezse hayatı o şehirde yaşadığı çileden ibaret olacak. ayrıca hayata bakışı zaten her gün o şehirden gidip yurtdışında yaşama hayali üzerine kurulu. ben dışarıdan eleştiri getirmiyorum, olanı anlatıyorum.

dejame

Bırakın BND işini yapsın kardeşim.

İdealist kafalar olabilir tabii ki. Şikayet ettiğiniz tipleri eğiterek şikayet etmediğiniz kişilere çevirmek istiyor olabilir.

nawar

Bildiği dillere göre değişir. AB’de İrlanda dışında İngilizce konuşulan bir ülke yok. Türkiye’den alınmış öğretmenlik diplomasıyla o ülkenin dilini bilmeden kendi mesleğini yapması imkansız. Hadi diyelim gitt Aldi’de işe başladı ki o ülkenin dilini bilmeden bu bile zor ama Alacağı üç kuruş para, düzensiz mesailer vs. Avrupa’da birçok ülkede ev krizi var. Yabancı düşmanlığı, olmayan sosyal çevre, yalnızlık vs de çabası.

TR’de ise itibarlı bir meslek, fena olmayan bir maaş, sosyal çevre, varsa aidiyet duygusu vs var.

Kısacası random bir yere gidip vasıfsız bir şekilde tek başına hayat kurmak kolay değil.

Ben epeydir yurtdışında yaşıyorum. Eşimle birlikte taşındım. İşim hazırdı, maaşımız iyiydi vs. Ama yine de hiç kolay olmadı yeni bir hayata uyum sağlamak.

but that was just a dream

Belli bir yaştan sonra keskin değişiklikler yapmak zor. Özellikle başka bir ülkede sıfırdan başlamak hiç kolay değil. Eksi sozlükteki türkiye'den siktr olup gitmek tarzı başlıklar gibi olmuyor.

Öğretmenliğe gelirsek dünyanın her yerinde az kazandıran bir iş. Hatta Türkiye maaşları ve çalışma koşulları iyi bile denilebilir. Avrupa'da alım gücü çok yüksek değil.

Ben Türkiye'de ciddi bir konfor yaratmış olsam ülkeden çıkmazdım - ki benim yaşadığım yerde alım gücü Türkiye'ye göre ekstrem yüksek. Buna rağmen yalnızlık hissi bazen doruk noktalara ulaşabiliyor.

ferenc

Buradan diyebilecek hiç bir şey yok bu durumda.anadoluda ya da büyükşehirlerden birinde durum çok farklı değil,devlet okullarında aşağı yukarı durum aynı.kendisi bir tercih yapmış,evlenecem edecem diyip bunun sonuçlarını yaşıyor.çok yaşamak istemezse istifa eder,ailesiyle beraber aynı şekilde yaşar.

Ben uzun zamandır bulgaristanda iş yapıyorum.dediğin koşullarda yüzlerce kişi tanıyorum.en son şu an bizim turkiye ofisine aldığımız kadın var.eşinden boşanmış hollandaya 3000 euro civarında maaşla işe başlamış,amsterdamda bulabildiği ev 1500 euro.çocuk okuldan geliyor bu işte,kısaca yapamamış,o firmadan bana söyledi başka bir çalışan arkadaşım,geldi şimdi turkiyede bizde çalışıyor.evine 10 dakika,çocuğa annesi babası bakıyor.

Arkadaşında bu şartlar uymuyorsa yeni bir yolculuğa çıkacak,bir düzen kurmaya çalışacak.becerebilirse gelip evlenip yeni hayatını kuracak.kısacası atacağı doğru adımları ondan başka bilen yok.bizim bulgaristanda çalışan elemanlar 1000 euronun altında maaş alıyorlar ama kalkıp almanya gitmiyorlar.akşam işten çıkınca apartmanın önündeki bankta bira içip sohbet etmek onlar için paha biçilemez.germanyaya gidip ,işleyip,bir odada 5 kişi kalmak istemiyorlar.

duptıs

AB vatandasi,tirnaklari ojeli bir Ingilizce ogretmeninin esiyim.Esim de standart biri degil,onun da elleri ojeli falan.Almanyaya tasindik ama vasifsiz bir ise girmesini bir saniye bile aklimizdan gecirmedik. Hayatta her sey para degil. Herkesin hayata karsi bir durusu var.Turkiyede ogretmen olarak calismak Avrupada vasifsiz bir iste calismaktan daha iyi bence.

turkuaz

AB vatandaşı da değil, genellikle çok daha yüksek standartlara sahip olduğu düşünülen bir ülkenin vatandaşıyım. Üstelik o ülkede büyudum, çekirdek ailem de orada yaşıyor. 18 yasimdan-29 yaşına kadar İstanbul'da yaşadım; iki üniversite+ yüksek lisans mezunuyum. Kötü sayılmayacak bir mesleğim var. (Zaten yurtdışında denklik de alabildim).

Eşim mühendis, iyi bir kariyeri var, anadili seviyesinde de ingilizce biliyor. Vatandaşı olduğum ülkeye tasindigimizda İngilizceyle iş bulması zor değildi kısacası.


Ben tüm bunlara rağmen yıllarca ama yıllarca İstanbul'dan tasinmamak için direndim. Çünku arkadaşlarımı, kurduğum düzeni, yaşadığım hayatı (ülkenin içinde bulunduğu lanet duruma rağmen) seviyordum (bu konfor alanına giriyor). Aynı düzeni kuramama korkusu vardı. Bir de "ben neden ulkemden gideyim, onlar eninde sonunda gidecekler tabii ki" diye düşünüyordum.

Onlar gitmedi, biz de en sonunda geçen ilkbahar'da taşındık. Düşündüğüm kadar zor olmadı, düşündüğüm kadar kolay da değil. İstanbul'daki fotoğraflarımizi görünce burnumun direği sızlıyor. Beni kendi ülkeme yabancı edenlere hakkım bir gün bile helal değil ama guvenli, refah seviyesi yüksek ve yeşillikler içinde bir ulkede yaşamak şimdilik beni tatmin ediyor.

Herkesin hayattan beklentileri farklı, bir de cesareti. O ilk adımı atmak herkes için öyle kolay değil.

Bahsettiğiniz kişi kışın ekstra dil, aile uzaklığı ve meslek konuları gündeme geliyordur. Eşim öğretmen olsa, alıp buraya getiremezdim mesela. Gelmezdi.

Ayrıca istediği zaman yurtdışında yasayabilecegini bilmek bilinçdisinda arkadaşınıza bir rahatlık sağlıyordur zaten, istediği zaman gidebilir. En azından benim için böyleydi durum.

fraise

hanımablanın yaşı kaç? gençse normal.

benim de almancı kankeytolarım var, aileleri parayı vurup komple buraya dönüş yapmışlar. almanyaya gitse gider ama kalacak yeri yok. yaşları 30 altı. aileler yobazoğlu yobaz. evden iş dışında burun çıkarmıyorlar, bütün hayatlarını aile yönlendiriyor. var baya böyle mavi kartlı gacı. birimizle evlensin diye bekliyoruz :P

titanyum22
1

mobil görünümden çık