tuvalet kagitlari, kagit havlularin geri dönüstürülmüs olanlari daha pahali. erkekler yine bunu umursamayip normallerinden aliyorlar.
kadinlarsa kiyafetlerin bile organik pamugunu, fair tradeini falan ariyorlar. araba degil de bisiklete biniyorlar diye birbirlerine cevrecilik üzerinden hava yapiyorlar, et yememek, kahvecide inek sütü yerine yulah sütü koydurmak daha cool falan filan...
hep birlikte cafede oturuyoruz mesela. kadinlar yulah sütlü olsun, soya sütlü olsun diyorlar. erkekler birbirlerine bakip benimki normal sütlü olsun diye gülüyorlar... wtf
niye böyle sizce?
Almanya'yı bilmiyorum ama Türkiye'de "organik" etiketiyle satılan ürünlerin büyük bir kısmı dandik sertifikalar sayesinde organik olduğunu iddia edip kitleme yapan ürünler, yani organikliği bozan x ilacını değil de y ilacını kullanınca organik oluyor, halbuki o da kimyasal, %100 organik bir ürünü piyasaya veremezsin, verirsen talep edeceğin parayı kimse veremez ürünlerin elinde patlar batarsın. O nedenle organiklik aramak bana saçma geliyor ama bunun erkek olmamla ilgisinin olduğunu çok düşünmüyorum ben.
Onun dışında verdiğin tüm örneklerin nedeni erkeklerin "Düz" olmasından kaynaklanıyor olabilir, süt kullanan bir erkek çok nadir olarak yulaf sütü ister çünkü düzlük güzeldir kolaydır konforludur gereksiz egzotikliğe girmeyi engeller.
Çünkü erkekler akilci ve mantikci.
bu türkiye'de de, birçok yerde de böyle. kıdınlır dıhı kılıy itkiliniyir falan değil, bu konuyla ilgili dümdüz kısırdöngü var. bu gibi "duyarlı" veya mevcut normun dışındaki hareketler/yenilikler feminen görüldüğü için erkekler mazallah pipileri düşmesin diye tepkiyle yaklaşıyorlar, "saçma buluyorlar" falan filan.
sermaye/piyasa/devlet olduğu gibi erkek kontrolünde, hem ekolojiye ilişkin hem başka bir sürü normu erkekler belirliyor. erkek adamın et yemesi de, erkek adamın gürültülü motoru olan ve cayır cayır yakıt tüketen araç kullanması da, erkek adamın kadınları kandırıyorlar instagram pinterest falan demesi de hep aynı hikaye. "cinsiyetçi küfür etmesene, cinsiyetçi şaka yapmasana dalyarak" diyince "ne alakası var ya, sanki ciddi söylüyoruz" diyen de aynı adam, gelsin sana havuç gibi "fiminist" desin sonra.
--
ps. yulaf sütü kadar yavan çok az şey var şu hayatta ya.
Erkekler olarak konuda haklıyız. Marketing taktiklerine çok kaptırmayın kendinizi. Dilencisinden milyon dolarlık şirketine kadar temelde hep aynı şekilde, duygulara oynamak var.
Tıpkı petrol ile çalışan araçlaro yeterince sattıktan sonra doymaya başlayacağı işaretini veren piyasaya elektrikli araç gibi çevreci(!) alternatif ürünler sunmak gibi çakallıklar var. Aynısı güneş enerjisi panelleri, badem sütü, glutensiz ve bazı geri dönüşüm muhabbetlerindeki gibi. Starbucks'taki kağıt pipet komedisi de aynı şekilde.
Doğayı koruyorum ayağına sağlığınıza zarar da vermeyin, enayi yerine de konmayın. Örneğin tavukta ve hindide Banvit ve Lezita'nın iyi tarım; yumurta ve ette Migros'un da organik ürünlerini alırım. İmalatını görüp onaylamadığım markanın sertifikasına inanmıyorum. Parayla pardon bağışla helal sertifikası verenler bile var. @Kaleci +1
(bkz: yeşil kapitalizm)
Erkekler duyarsız değiller, daha çok alışkın olmadıkları şeye rağbet etmiyorlar bence. Merak edip bilgi edindikleri konularda gereğini yapıyorlar çünkü. Nasıl ki bir etin kokuşmuş olanını almazlar, bir kıyafetin yırtık olanını almazlar, bilgi sahibi oldukları takdirde ve önem de veriyorlarsa bahsettiğin konularda da kendilerine uygun hassasiyetleri gösterecek ve ona göre alışveriş edeceklerdir.
Ama herkesten vegan vejetaryen vs olmasını beklemek yanlış, buna göre değerlendirmek çok daha yanlış.
Az içerim, istediğimden içerim ya da hiç içmem daha iyi. Bilmem ne bilmem ne sütü içmek istemiyorum ki ben.
Sektörün içinden bilgi vereyim, organik ürünler bildiğimiz anlamda organik değil. İsteyen ürününe organik diyebiliyor.
bu erkeklerin duyarsizligindan ziyade kadinlarin safligini gosteriyor.
free range yumurta da mesela tavuklar dagda bayirda gezmiyor, sadece 2 metrekare daha fazla alanlari var ashdahsdauhda
kadınların her gördüğüne özellikle inandığını gösterir, özellikle sosyal medyadan çok etkileniyorlar.
zaten marketingin %80i kadınlar üzerine yapıylıyor.
hic aklima gelmemisti ama yorumlari okuyunca dogru oldugunu goruyorum. 2 m2 yi kadin onemserken erkek fark goremiyor. zaten siddet egilimleri de daha yuksek oldugu icin gelismeleri zaman alabilir. veganlik da kadinlarda daha cok gibi gozukuyor
kendi cevrendeki duyarsizliktan eglenenler secmece gibi geldi. hicbi sey demeyedebilirdi
Geçenlerde siyasi görüş ile ilgili Almanya'da yapılan bir araştırma gördüm. Erkeklerin yıllar içinde, özellikle son nesile doğru, daha çok muhafazakarlaştığını ve sağ görüşe kaydıklarını, kadınların ise daha özgürlükçü ve sol görüşe kaydığını söylüyordu. Bu söylediklerinizle tam uyuşuyor. Sadece Almanya'da da değil kadınlar genelde çevreye, diğer canlılara, diğer insanlara karşı daha duyarlı. Erkekler yukarıda da görüldüğü gibi kendilerini daha üst bir konuma alıp bu çabaların gereksiz olduğunu ve kadınların kandırıldığını düşünüyor.
marketingden daha çok etkileniyorlar +1
nawar+1
diğer sütler vegan olduğu için mi duyarlı oluyorlar, vegan olmayan herkesi duyarsız kategorisine mi dahil ediyoruz ?
ben biraz da kendini kandırma olduğuna inanıyorum bu kadar "duyarın"
bir de geri dönüştürülmüş ürünler kullanma bisiklete binme gibi şeylerin çevreye etkisi büyük şirketlerin yaptığı zararın yanında tartışmaya açık bile değil
elbette 1>0 ama bu ömürde kafa yormaya değer mi hele türkiyede takdir sizin
@ala09
2 m2'yi onemsememe sebebimiz 2 kati fiyat farkina degmemesi.
hem niye butun duyar tuketicilerden bekleniyor, ureticiler de duyar kassin ve hepsini "free range" uretsin o zaman.
sen konuyu anlamamissin belli ki. konu duyar ayagina, kaziklanmak ve firmalarin bunu kullanmasi.
pakatlenmiş ürün gıda ya da bilmem ne organik değildir zaten
playing star again +1
yeşil kapitalizm, greenwashing ve benzeri meselelere katılmakla ve herkesin vegan olmasıyla ilgili bir beklentim ya da çabam olmamakla birlikte, bence "ya hayvan sömürmeden de mis gibi yaşarız aslında ha" deyince ortalama bir erkeğin ve kadının tepkisinin farklı olması bence bir şeyler anlatıyor. ilk sorudaki mesele de tam olarak o.
"sen mi kurtaracaksın dünyayı" da buram buram erkek kokan bir argüman, "erkekler akılcı, mantıklı ve haklı olduğu için böyle" de aynı şekilde. e bu kadar katı olarak doğru olduğuna inanılan argümanların sorgulanmasını bekleyemeyeceğimiz gibi, benzer şekilde diğer statüko değişikliklerine itiraz gelmesini de bekleyemeyiz bir bakıma.
ayrıca pazarlamadan bahsederken neden erkeklere pazarlanan güçlü/büyük/zengin gösterir diye pazarlanan şeylerden bahsedip erkekler kolay kanıyor, bir motor patırtısına akılları gidiyor denmiyor da kadınlar kolay kandırılır oluyor?
"duyarlılık" kendiliğinden üstün bir şey olmayabilir ama ezenlerin ezilenlere yapıştırdığı bir "ponçiklik" etiketi olduğu için var bu tartışma bir yandan da.
duyarsızlık değil bu mantıklı davranmak.
havada aynı anda 2500 tane yolcu uçağı gezerken benim binmediğim 1.4 motorlu arabamın egzozunun çevreye vereceği zararı umursamıyorum mesela.
ya da geri dönüştürülmüş diye adam niye daha pahalı satıyor, hammaddeye para vereceğine çöpten toplamış, yine de bana pahalı satıyor, niye onu alayım? cüzdanıma bakar ucuzunu alırım.
fosur fosur sigara içip domatesim organik olsun diyenleri hele hiç ciddiye almıyorum.
2015 yılında yazlığa tadilat yaptırdım. aynı dönem tadilat yaptıranların hepsi sıcak su için çatıya güneş enerjisi koydu, bedava temiz enerji diye. ben elektrikli termosifon koydum.
termosifon 500 lira, güneş enerjisi kurulumu 5000 lira idi. yazın maksimum 2 ay kullanıyoruz, gelen elektrik faturası aylık 200 lira (her şey dahil). yaz günü sıcak su kullanılmıyor bile ama hadi o elektriği sırf termosifon harcıyor desek bile 22,5 ay, yani güneş enerjisi neredeyse 10 yılda ancak amorti ediyor.
ayrıca her yaz başında gittiğinde mutlaka ya çekvalfi bozuluyor, ya şamandırası kaçırıyor, ya kollektörü kırılıyor, illa gider gitmez sıcak su kullanabilmek için usta çağırıp tamir ettirmen gerekiyor, senede neredeyse 200-300 lira (bugünün fiyatıyla 1000-2000 olmuştur) tamirata vermen gerekiyor. ne o? temiz enerji bedava sıcak su kullandık.
şimdi ben elektrikli termosifon seçtim diye duyarsız mı oldum?
erkeklerin de kandığı şeyler vardır muhakkak ama duyuruda organiklik ve veganlıktan bahsedilmiş yanlış yorumlamadıysam. salt kandırılmak da değil bu.
dünyanın kirlenmesi, kaynakların tükenmesi, sanayi devrimi ve teknolojinin gelişmesi ile artan ivmeli bir tüketim toplumu olmamız ile gelmedi mi , aynı şekilde tedavilerin ilaçların aşıların çıkması ile. dünya doğal haliyle bu kadar nüfusu beslemeye yetmez. o zaman dünyanın geleceği için bazı insanları tedavi etmememiz gerekir.
Medeniyetlerin tarihi 10-12 bin yıla kadar gidiyor , 150 yıl öncesine kadar herkes organik besleniyordu.
Ben kendimi rahat hissediyorum açıklaması dışında, ufak tefek şeyler ile organik doğal çevreci olduğunu söyleyen insanlara katılamıyorum. evet damlaya damlaya göl olur ancak kısa ömrümüzde onlara enerji ve para harcamak beni yoruyor.
Telefon bilgisayar herhangi üretilmiş bir teknolojik ürün üretimi esnasında çevreye o kadar çok zarar veriyor ki. hele bataryaları. otobüse dahi binmeyin bisiklete binin ama bisiklet üretilirken de çevreye zarar veriyor fabrikalar.
o kadar da değil bisiklete binelim dediğimizde o sınırı kim çizecek ?
+1 bu erkeklerin duyarsizligindan ziyade kadinlarin safligini gosteriyor.
organik ürünlerin çoğu kandırmaca. diğerleri de hem marketing icatları.
yulaf sütü ne ayrıca? erkeklerin kalori ihtiyacını karşılamaz ki
önemsemiyorlar. kadınlar gerçekten çoğu konuda çok daha duyarlı ve bu her reklamdan etkileniyoruz anlamına gelmiyor. ben temiz içerikli ürünler yemek ve yedirmek istiyorum, bu yuzden yumurtayı alırken bile detaylı bakıyorum seçeneklere. üzerinde "organik" yazması hemen sepete atmam için sebep değil; lakin gerçekten organik olanları aradığım da doğru misal. "organik" yazanlar bi noktaya kadar organik olabilir (belli standartları karşılıyordur yani) ama genelde gerçekten iyi araştırmak ve bulmak gerekiyor kafamızdaki gerçek organik tanımına girebilmesi için ürünlerin. özellikle organik denen yumurtalar genelde "1" ile başlıyor ama esas organik tanımı "0" olanları içeriyor gibi gibi...
Modern dunya insani gittikce gerizekalilastigi icin bunlar oluyo hocam. Flynn effect tersine dondu. Keske benim de tokatlicagim fabrikalarim olaydi. Somururdum halki
Sonra somurdugum parayi hookerslarla harcardim
erkekler analitiktir. sebep-sonuç ilişkisi üzerine düşünür aklına yatmazsa inanmaz. kadınlar daha duygusal heyecan verici - iyiymiş gibi görünen şeylere analiz etmeden inanma eğiliminde.
Düşünceli olmak, hassas olmak, duyarlı olmak daha çok kadınsı davranışlar olarak görülüyor. Bir erkek bu özelliklere sahipse en başta hemcinsleri tarafından dışlanıyor. Hatta bazı erkekler hep der ya " biz erkekler mantikliyız, siz kadınlar duygusalsiniz" diye. Mesela erkeklerin mantıklı olduklarını iddia etmeleri ve bu yüzden hep en doğru kararları verdiklerini iddia ettikleri komediden hallice bir durumları var.
Veganlarla kendi çaplarında dalga geçmeye çalışırlar özellikle vegan olan hemcinsleriyse daha da rahatsız ederler. Bir de erkeklerin çevreye olan duyarsizliklari, hayvanları sömürmeleri falan cinsiyet ile bağlantılı çok yönleri var. Bu konuda yazılmış makaleler mevcut inceleyebilirler.
Son olarak yanlış anlama, duyurulara verdiğin cevapları beğeniyorum, aklı başında biri olduğunu düşünüyorum ama " çevrecilik üzerinden hava yapıyorlar, et yememek, inek sütü yerine yulaf sütü koydurmak daha cool" lafına kızdım :) Çünkü veganlik bir moda, bir trend değil, cool görünmek için seçilmiş bir şey de değil bir etik meselesi. Vegan beslenmek daha fit görünmek için değil etik sebeplerle seçilen bir şey. Bir vegan olarak en büyük hayalim vegan bir dünya.