benim yönetici ve onun yöneticisi oturup konuşuyorlar, biri farklı bir fikri savunuyor öbürü farklı bir fikri. sonra bir tanesi diyor ki patron da böyle istiyor öbürü hemen düşüncesini değiştiriyor "aa aslında ne kadar doğruymuş evet öyle yapmak daha mantıklı."
şirkette 300 kişi varsa 50 tanesi patronun akrabası. geri kalanları da şirkettekilerin tanıdıkları. iş başvurusu yapıp torpilli gelmeyen çok az kişi var benim gibi.
yöneticinin 1. önceliği patrona şov yapmak. 2. önceliği başkalarına şov yapmak. adam çalışmak iş yapmak yerine sosyalleşmeyi tercih ediyor insanlarla arasını iyi tutmaya çalışıyor ki yarın öbür gün sorun çıkarmasınlar.
patronun kızı var mesela, kadın 35-40 yaşında. abi herkes etrafında pervane, kadın bütün gün kendini anlatsa pür dikkat dinlerler, sanki kadın özürlü gibiymiş de herkes onu memnun etmeye çalışıyormuş gibi geliyor. bu kadar mı kişiliğinizi karakterinizi sattınız biraz kendiniz olun be.
bu yalakaların hepsinin kendilerinin aslında vasıfsız olduklarını bildiğini düşünüyorum, işlerini kaybetmemek için böyle davranıyorlar.
6 yıl kamuda çalıştığımda daha beterlerini gördüm. şu an çalışanlar da benzerini söyleyecektir. özel sektörle alakası yok yani. dalkavukluk, tebaa olmak kanımızda var. rahmetli Atatürk'ün yapmaya çalıştığı hiçbir şeyi hak etmeyen bir toplumuz.
Memleket midemi bulandırıyor artık. Eskiden gerçekten hiç değilse cahiller cahil olduklarını bilir bir köşeye geçip utanırdı. Cahil olduğunun farkında olurdu. Artık o cahillik statü oldu. Bak ben okumadım ama x oldum, bak okumadım ama neler yapiyorum, bak okumadım ama en kötü doktor dövüyorum gibi.
Bizim gibi beyaz türklerde katkı payını tam ödedi. Vicdansız hareket ettik onlarda şimdi adalet duygusu gütmüyor ki zaten mall*r.
Öyle işte.
Devlet adamlığı, yöneticilik, liderlik, doğruluk, öz güven çocuklara ana sınıfında yaşlarına uygun olarak anlatılmalı ve ilkokuldayken çocuklara ders olarak verilmeli/öğretilmeli.
Hiç değilse ileride işsiz kalacak olsalar bile bir duruşları olur veya bir patron/yönetici yanında gereksiz yamukluklar yapmazlar.
Tabi bunun için eğitim sistemimiz tamamen elden geçirilmeli.
Ayrıca evdeki eğitimin de burada ayrı bir önemi var.
Sen pislik yuvasına düşmüşsün, istifa et. Özel sektörde çok kaliteli firmalar da var.
yurtdışında olup orada çalışan birkaç arkadaşım var (akademi ve kurumsal şirket) aynı şikayetler :) insanların birbirinin ayağını kaydırmaya çalışması, managerlarına yalakalık vs. türkiye’yle alakalı olduğunu düşünmüyorum ya, iş hayatı böyle bi şey.
ulke ve halkin kalitesinin cok dustugu bir gercek. onlari degistiremeyecegimize gore onlara maruz kalmamak icin; cok caliscan, cabaliycan, kendini gelistircen vazgecilmez olucan. bu salaklara katlanmak zorunda degilim diyip basip gidicen.
devlette de aynı durum+1
Hellkeeper+1
Bunu duyduğum firmalar da var, çalışanını düşünen, böyle saçma işler olmayan firmalar da. Türkiye'de birincisinin sayısı daha fazla ama bu demek değil ki kaliteli yer yok. Var ama oralara da herkes giremiyor çünkü herkes oralara girmeye çalışıyor.
Balık baştan kokar.
Patronun, patronun patronu sayabileceğimiz müşteri ile arasındaki ilişki dalkavukluğa dayanıyorsa, patronda bu zaaf oluşur. Patronun yöneticileri de patrona göre şekillenir. O yöneticilerin alt yöneticileri de kendi yöneticilerine göre şekillenir.
Ekosistem dalkavukluğa müsade ettiği sürece, para dalkavukluk ile akabildiği sürece, sistem dalkavulkuk ile ilerler. Liyakatsizlik artık işleri durma noktasına getirecek kadar ilerledi ise, ihtiyaç duyulduğu dozda, azıcık likayat eklenir.
Başka yerlerde daha az olur, daha çok olur vs. ama görülüyor yani.
Başka cevaplarda da belirtmişler.
Devlet daha de beter bence de, liyakatsizce herkesi dolduruyorlar korler sagirlar takiliyor sonra.
Ozel sektorde isler yurumek zorunda ondan sirketten sirkete ortam cok degisiyor ve degistirme ozgurlugun var, harika ortamlar demiyorum ama en azindan avrupanin ozel sektoru de bizimki gibi. Ve iyi sirketler, firmalar var.
o şirkettekiler vasıfsızdır. kovmasınlar beni diye öyle yapıyordur. Oradan çıkınca benzer iş bulamayacağı için.
Ayrıca o kadar akraba olan ve verimlilik düşük olan yerde ya fiyatlar çok yüksektir ya da batması yakındır.