yurtdışında çok prestijli bir üniversiteden msc kabulü aldım. türkiye’de aynı alanda yüksek lisans eğitimi aldım (tez aşamasındayım) ve doktora yapacağım alan da belli, hocalarım biliyor ve şimdiden ön kabul aldım gibi bir durum var. fakat yurtdışındaki bu üniversite benim her zaman hayalimdi. neden daha önce başvurmadım, çünkü boşanma aşamasında olduğum eşim eğitimime devam etmeme sıcak bakmıyordu ayrıca çalışmama da izin vermiyordu. üniversiteye başvururken de kabul alacağımı pek düşünmemiştim (acceptance rate’i yüksek değil). ama kabul aldım. overseas olduğum için de olabilir tabii, eğitim ücreti tl olarak düşünüldüğünde oldukça yüksek (ama karşılanabilir). beni düşündüren konu; 1. okulun derslerine baktığımda aşırı vakit alacağını görüyorum, dersler çok ağır (yapabilirim, sorun yok fakat 2. madde), 2. küçük bir oğlum var. 4 yaşına yeni girdi ama hala konuşmuyor (konuşma terapisi alıyor), hala bezli. ve annesi olarak onunla gün içinde ilgilenmek zaten tüm günümü bloke ediyor. ayrıca istanbul’dan taşınamam (taşınmak da istemiyorum) en fazla sık sık gider gelirim. oğlumun da yurtdışı çıkış yasağı olduğu için onu da birlikte götüremem, babasına bırakmam gerekir ki zaten bana sen berbat bir annesin gibi doğruluğu olmayan ithamları var devamlı. aynı sebeplerden yurtdışında doktora yapmam da zor, bu üniversiteden kabul alır mıydım doktoraya onu da bilmiyorum, daha düşük üniversiteler belki.

sizce başlamalı mıyım ikinci bir yüksek lisans olarak yoksa bırakmalı mıyım? hayalimdi bu okulda okumak, bu kısmı atlamayalım :( ve bence eğitim en önemli yatırım, belki benim bu üniversitede okumam ileride çocuğuma da bir kapı açacak. çok şey öğreneceğime de eminim fakat yazdığım gibi zaman konusunda kısıtlamalarım var, normal bir öğrenci gibi başlayamayacağım. olur da bitiremezsem de bir sürü para. yorumlarınız? :/


 

Öncelikle çok zor şeyler yaşamışsın ve yaşıyorsun :( İyi dileklerim seninle.

Zor görünüyor, fakat hayat bir daha böyle bir fırsat getirmeyebilir. Hem hayalinmiş hem de oldukça prestijliymiş. En kötü yarım bıraksan bile cv’inde geçirebilirsin, görüşmelerde de neden drop out ettiğinden söz edersin.

Dediğim gibi halin zor, özellikle oğlunun özel durumunu hesaba katınca. Fakat maddi imkanın el veriyorsa ve dersler ağır olmasına rağmen üstesinden gelme potansiyelin varsa, bir daha böyle bir fırsatı yakalayamayabilirsin, şansını dene derim. Babası ise böyle şeyleri sen ne yaparsan yap söyleyecektir zaten, o nedenle onun sözlerine değer verme, kendini de üzme.

bloodymoon

Selam, yüksek lisansını yurtdışında yapmış birisi olarak, şartlarınızı da göz önüne aldığımızda (çocuk, halihazırda yüksek lisansınızın olması, iş durumları vs.) yurtdışında yüksek lisans yapmak sizin için mutlu olabileceğiniz bir seçenek gibi görünmüyor. Yine de bol şans.

but that was just a dream

Öncelikle tebrik ederim. Yaşadığınız ikilemlerin gönül rahatlığıyla nihayete ermesini dilerim.

Kabul aldığınız master, Türkiye'de tez aşamasında olduğunuz aynı alandan. Bu şartlarda sil baştan ders dönemi almaktansa mevcut akademik motivasyonunuzu tezinizi tamamlamak için kullanmak nasıl olurdu? Hayalinize erişebilecek potansiyeliniz belli ki var, bu potansiyeli Türkiye'deki tezinizi tamamladıktan sonra yurtdışında doktora kabulü almak için devreye sokmak size vakit kazandırır mıydı?

Vaktin önemli olduğunu düşünüyorum çünkü çocuğunuzun gelişimindeki kritik evreyi sağlıkla atlatabilmesi için anne-baba olarak sizlere ihtiyacı var. Bunu tüm hayatınızı çocuğa vakfetmek gibi bir taraftan yazmıyorum. Annenin çocuk bakımı konusunda tek sorumlu olduğunu düşünmüyorum. Aynı durumu babası da yazsaydı, ebeveyn desteğine ihtiyaç duyduğu erken dönemde çocuktan uzak mesafede yaşamanın çocuk için zorluklarına dair düşüncelerimi paylaşırdım. Sizin sık sık gidip gelme ihtimaliniz de yurtdışında akademik hayatta başarılı olmanın zorlayıcı bir faktörü gibi görünüyor.

Tübitak'ın doktora sırası, doktora sonrası projeleri oluyor. Bir proje ile de hayalinizdeki üniversitede araştırma yapmanız mümkün olur mu? Hem belki daha kısa süreli ve süresini sizin belirleyeceğiniz bir araştırma yapabilirsiniz ve böylelikle cv'nize hayalinizdeki üniversiteyi ekleme fırsatı bulursunuz. Ayrıca o zamana kadar çocuğunuz da biraz büyümüş olur, sizler de boşanmış ebeveynler olarak çocuk yetiştirme sürecinde daha fazla işbirliği yapar hale gelirsiniz diye umut ediyorum.

Bir kadın, anne, öğrenci olarak dilerim en içinize sinen ve size daha güzel kapılar açılmasına vesile olan bir karar verirsiniz.

dediysem dedim

Merhaba, öncelikle önceki duyurularınıza baktığımda çocuğunuz 2.5 yaşındayken 2 dakika uzaklıktaki babasının sizin zorunuzla haftada 1 kez gördüğünü söylemişsiniz. Çocuğu haftada bir zorla gören babasına mı bırakmayı planlıyorsunuz?

Ücretini kendiniz karşıladığınızda ya da Türkiye'den burs bulduğunuzda top üniversitelerden kabul almak çok da zor değil. MEB'in YLSY bursu ile dünyanın top üniversitelerinde okuyan birçok düşük profilli öğrenci var. Bir akademisyen olarak ben bu açıdan bu kabulünüzü kaçırılmayacak bir fırsat olarak görmüyorum. Sanırım babanız da akademisyen, ona da danışmanızda fayda olabilir.

Bence çocuğunuzun sağlığını dikkate alarak sizin kontrolünüzde olacağı bir formül düşünün.

cek
1

mobil görünümden çık