Mesela dişlerini yemekten önce fırçalamanın daha faydalı olduğunu düşünüyor, dişlere koruma kalkanı oluyormuş. Öyle olmadığını anlatıyorum kibarca, hatta bilimsel makalemsi şeyler de okutuyorum; ikna olmuyor. En fazla hmm olabilir diyor ama yine kendi bildiğini yapmaya devam ediyor.
Bunun gibi sokağa çıkıp herkesin çoğunluğun yanlış düşünüyormuş diyeceği örnekler de var, yüzde yüz doğruya ulaşılamayacak şeyler de. Ne olduğundan bağımsız, ama peki şöyle de olamaz mı diye kendi fikrimi temellendirmeye çalışıyorum, agresifleşiyor.
Okumuş etmiş mesleği elinde bir kadın, 30 yaşında. Anksiyete ve majör depresyon öyküsü var. Geçmişinde dini muhafazakarlık var ama onu aşmış mesela, şu anda dinsiz. bu bile aslında açık fikirli olabildiğinin göstergesi. Ama fikri olarak bildiği doğrulara muhafazakar biçimde yaklaşıyor.
Ben yapı gereği kendi bildiklerini sorgulayan, biri o öyle değil böyle dediğinde dur bakayım diyen biriyim. Fikirlerine önem veriyorum ve entelektüel tartışmalardan da zevk alıyorum ama bu sebepten ciddi-fikri sohbetlere giremez oldum.
Yöneticisi de bu minvalde eleştirmiş kendisini geçen, bana sordu. Evet inatçısın biraz gibilerinden yüzeysel geçiştirmeye çalıştım ama bozuldu. İnatçı olduğunu da kabul etmiyor, sen de öylesin diye ad hominem yapıyor. Evet ben de öyleyim ve bunun farkındayım, bunun insanları rahatsız edebileceğinin de farkındayım; o yüzden törpülemeye çalışıyorum dedim. Ama ben bunu kabul ediyorum, sen kabul bile edemiyorsun dedim. İnatçı ve sabit fikirli olmadığını düşünüyor.
Sonunda tatlıya bağladık ama bu konu üzerine konuşamayacağımızı anladım.
1 seneye yaklaştık, ciddi de düşünüyorum ama bu konu kafamı kurcalıyor. Aslında Günlük hayatta beni çok etkilemiyor, bazı konularda he diyip geçmeye de başladım ama bu da hoşuma gitmiyor. Evet insanlar birbirlerini idare etmeli ama daha ciddi mevzularda sıkıntı yaratabilir gibi geliyor bu huyu.
Gelelim soruya: sizce bu değişrbilecek bir huy mu? Törpülenir mi, olursa nasıl olur, nasıl yaklaşmalıyım? Sabit fikirli bir insan nasıl daha açık görüşlü hale gelir?
Değişmeyecekse, idare etmek nereye kadar sürer. Ne yapmamı önerirsiniz?
Hocam yat kalk şükret. Keşke benim de hayatıma giren insanlar inatçı olsa.
inatçı ve sabit kafalı biriyle yaşamak istiyorsan ana babanın evine dön, en azından boşa kira vermezsin. kadın olsun erkek olsun inatçı insanlar yorucusunuz. ben olsam tutmam yani ama sen de inatçıymışsın. bırakıp da başkasının başını yakma :)
kisinin baskasi hakkinda soyledikleri aslinda kendi hakkinda bilgi verir, anlayana. sabit fikirli ve inatci sevgilinin siz oldugunuzu dusunuyorum.
soruya cevap: degisirseniz degisir, torpulenirseniz torpulenir!
Bu durum seni rahatsız etmiş ki duyuru açmışsın. Bence onunla ömür geçiremezsin, ya da çok zorlanırsın. Sen bilirsin ama görebildiğim şu, bu hatun kendini son derece güvenliksiz hissediyor, kendi aklı ve muhakemesi hariç hiç kimseye ve hiçbir şeye güvenemiyor. Farklı önermeler karşısındaki hırçınlığı ve huysuzluğu tamamen anksiyetesinden, kötü bir şey olma korkusundan ya da başarısızlık, kaybetme gibi ayrıca yaşadığı başka korkular da olabilir. Yanlış anlaşılmak bile olabilir. Müthiş endişeli.
Eğer onunla gerçekten ciddi düşünüyorsan onun psikolojik destek almasını sağlamak ve ona destek olmak en iyi çözüm olur. Travma terapileri çok iyi gelecektir. Biraz yol aldıktan sonra tekrar değerlendir derim.
Bence bu değişmeyecek bir özellik. Olsa olsa bir miktar azalır.
Böyle bir insanla ilişkiyi ciddi aşamaya taşımak mesela çocuk yapmak beni çok korkuturdu. Kendi dişini yemekten önce fırçalaması belki beni sadece gıcık eder ama çocuğumuza da buna benzer, hiçbir temeli olmayan ve yanlış hareketleri yapacak/yaptıracak olması çok korkutucu.
Bana söylemesi kolay ama ben olsam ayrılırdım. O biraz daha olgunlaşıp bu özelliğini törpülediği zaman daha mutlu bir ilişki kurabilir belki ama sizin ilişkiniz içinde bunun değişeceğini hiç sanmıyorum.
Sorunum tamamını okumadım ama bana siz de en az onun kadar inatçı geldiniz. İnsan dişini istediği zaman fırçalayabilir. Neden illa sizin haklı olmanız lazım ki? Bir de yemeğin hemen sonrasında fırçalamak da iyi değil dişler hemen aşınmaya daha meyilli oluyor.
@playing star again, konu benim haklı olmam değil ki; haklı haksızdan bağımsız herhangi bir konu üzerine karşıt fikir belirtemediğimden bahsediyorum. Dişlerini sonra fırçalamalısın demedim ona mesela. Öyle yapma böyle yap demiyorum.
Bence sizi rahatsız eden şey sizin göstermeye çalıştığınız “bilgili, araştıran insan” imajının ona geçmemesi.
Çünkü normalde çiftler böyle bilgi yarıştırmazlar. Münazara takımı değil bu.
Ayrıca dişler yemekten sonra fırçalanmaz. İlk 1 saat yediklerinizin içtiklerinizin asiti diş minenizi yumuşattığı için diş fırçası uzun vadede dişleri aşındırır.
Bu konuyu buraya bile taşıyan bir insan olduğunuza göre siz de en az onun kadar inatçısınız ve hatta bilmediğiniz konularda bilmişlik yapıyorsunuz.
Zimbirik +1
Bence de siz resmen güç savaşı gibi yaklaşıyorsunuz, sevgiliniz düşüncelerini size empoze etmeye çalışmıyor ama siz kabul ettirmeye çalışıyor gibisiniz. Bence siz onu manipüle edemediğiniz için içten içe gıcık olmuşsunuz bu hikayede bence toksik davranış sizinki gibi.
bu anlattığınız benim çocukluğumdan beri tanıdığım biri, şu an bu huyları dahada arttı herkes he diyip geçiştirdiği için, mesela gökyüzü mavi ise yeşil diyip tutturuyor kimse birşey demese bile saaatlerce konuşuyor, ben baya azalttım görüşmemi ama kocası sıyırmış durumda. yani o kadar anlamsız yerlere manipule ediyor ki konuyu insan dönüp bakınca şaşırıyor bu neydi diye. bahsettiğim kişi ciddili anti depresanlar kullanıyor ilk başta piyasanın klasik anti depresanları ile başlamıştı.
her konu her konuşma buraya evriliyor huydan ziyade konuşma biçimi olduğu için çekilmiyor. canım su istiyorsa neden kola almalıyım şeklinde gelişiyor.