çok optimist, hayalci kadın karakterlerle asla bağ kuramıyorum.
Doğrudan kitap ve karakter adı vereyim:
Charlotte Bronte- Jane Eyre
Ben hep erkek karakterlerle özdeşleşiyorum, gay miyim acaba?
gorki'nin anası diyebilirim kendim için. çünkü insanlık ve sevdiklerim için fedakarlık yapmaya çok hevesliyim. hakszlığı sevmiyorum, ezilenlerin elinden tutmayı, garibana yardım etmeyi seviyorum.
bazen anna karenina gibi hissediyorum ama onun gibi orospu skyler what değilim. onun sevecenliğini almışım bir tek sanırım. ve hoşsohbetliğini...
bazen kiti'de oluyorum. çünkü ufacık bir hata yaptığımda inanılmaz utanıyor günlerce depresyona giriyorum ve mutlu yuva aşığı biriyim.
bazen oblomovu buluyorum kendimde. aslında tembelliğim tamemen sistem karşıtlığımdan ileri geliyor. yani üşengeç denmez buna. röpşadambırım yok ama pikemi çok seviyorum. kısın petek dibinde yazında püfür püfür iyi gidiyor. onsuz bir hayat düşünemiyorum.
Kendimi en yakın gördüğüm kadın karakterler Kazuo Ishiguro'nun Beni Asla Bırakma romanının ana karakteri olan Kathy H ve Sayaka Murata'nın Kasiyer romanının ana karakteri olan Keiko.
elizabeth bennet bir ikondur bu konuda...
onun dışında napoli romanlarından zaman zaman lenu zaman zaman lila.
Gerçeğe ne kadar yakın bilemem ama kendime yakın bulduğum sanırım Emma.
Şekilciyim, bazı şeyleri geç algılarım, yaş almış erkeklere tutulurum...