Tum ulke stevia ya neden gecmiyor ve seker yasaklanmiyor
Sigarada zararli ama yasaklanmiyorcular yazmasin lutfen ben burada zararli birseye alternatif ve ayni tad veren biseyden ornek verdim
Kimse kimsenin sağlığını umursamıyor ki neden stevia üretsinler yani etik olarak şeker kısıtlanabilir ama kimsenin umrunda değil zaten :D
Hatta şeker bile üretmek istemiyor direkt glikoz şurubu üretecekler onlara kalsa. Şekerin bağımlılık etkisi var daha çok müşteri daha çok para diyor adamlar.
Az zararlı bir şeyden çok zararlı bir şeye geçmek olurdu o.
Stevianın zararları diye araştırsana bi.
Türkiyenin bir şey yapabilecek gücü olsa, glikoz şurubu, mısır şurubu ya da adı her ne karın ağrısıysa, onu yasaklaması lazım.
Sahi şeyi bir araştırsana. Avrupa ülkelerinde glikoz şurubu kotası kaç, bizde kaç ve neden öyle ve bu şurup nereden geliyor?
@bir ben var benden şurada
Caya attigin seker tarzi sekerden bahsediyorum
Meyvedende zaten 1 avuctan yada 1 adetten fazla yiyorsan bi zahmet zarar gor. Fakat mesela seker asiri bagimlilik yapiyor canin kola cekiyor icinde bi torba seker var. Ben kolayi birakmak icin senelerce mucadele verdim. Bu tarz sekeri istesende birakamiyorsun demek istiyorum
Kolanın bağımlılığı şekerden değil, kafein bağımlılığı o.
@mirket
Evet oda ayri bi sorun urunlerde nasil kafein olabiliyor? Anlayamiyorum.
Türkiye'de obezite ve şeker sorunu olmasının sebebi şekerin varlığı değil kötü beslenme şekli, icine her şey konulan ve denetlemeyen ürünler. Avrupa'da da şeker var, Avrupa'da da bolca şekerli hamur ürünleri var ama nedense onlarda bu sorun yok. Hayatımda Fransa'da şeker yasaklayalim, pain au chocolat'ya stevia koyalim denildiğini görmedim çünkü hepsi fit, obezite oranları düşük.
Elimizde tatlandirici hakkında yeteri kadar bilimsel araştırma olmadığı için "hadi komple şekeri kaldirip stevia geciyoruz" gibi bir şey olmaz, olmamali da.
Misal iki saniye googlelayinca bazi soru isaretleri çıkıyor stevia hakkında;
www.google.com
Benim kafein ile derdim yok. Senin kafein ile derdin varsa bunun satışı niye yasaklansin ki? Kahvede de var, o zaman kahve de yasak. Çayda var. O da yasak o zaman. E alkol de bağımlılık yapici. O da yasak. E cep telefonu ve oyunlar da yapıyor. Onlara da bir yasak.
Konusulmasi gerekenler misal Avrupa'da yasak olan ürünler neden Türk gidalarinda var. Neden Türkiye'de yağ denilince akla margarin geliyor, neden halkımız pilav, nohut, ekmek üç adet karbonhidrati aynı yemekte yiyor falan, sonra neden çilekli denilen üründe 0.00001 çilek aroması yasal oluyor falan filan.
Merak edip baktim; en çok şeker tüketen ülkeler ile en çok diyabet ve obez olan ülkeler arasında negatif ilişki var (amerika haric). Yani sekeri en çok tüketen ülkeler tam tersi olarak obezitede ve diyabette daha aşağı sırada. Bu senin mantigini hiçbir şekilde desteklemiyor gördüğün üzere. Bu noktada sorunun şeker tüketimi olmadığı konusulabilir.
Mirket+1
Logisticsmanager+1
devlet sağlığımızı düşünüyorsa market raflarını dolduran aşırı işlenmiş gıdaları yasaklasın. çoğu aromalı kimyasal zaten. şekerle milleti bağımlı yapan da bunlar.
özetle yassak hemşehrim.
Avrupa Birliği 2011 yılında aldığı kararla bitkinin içinde bulunan steviol maddesini yeni bir yiyecek maddesi olarak tanıdı ama steviayı bir yiyecek ürünü olarak tanımıyor. Bu sebeple bitkinin kendisinin satılması ve tüketilmesi yasak. tr.euronews.com:~:text=Avrupa%20Birli%C4%9Fi%202011%20y%C4%B1l%C4%B1nda%20ald%C4%B1%C4%9F%C4%B1,kendisinin%20sat%C4%B1lmas%C4%B1%20ve%20t%C3%BCketilmesi%20yasak.İ
Günümüzdeki bilimsel metot belirli ve katı bir protokol sürecine bağlanmış ve bu süreçten sağ salim geçemeyen veriler insanlar tarafından gerçek dışı olarak algılanıyor.
Örneğin şekerin sağlıksız ve obeziteye neden olduğu bu süreci tamamlamış ve bilimsel veri olarak ortaya konuluyor.
Oysa aşırı denebilecek seviyede şeker tükettiği halde sağlıklı yaşayan çok sayıda insan var. Ama bu veri bilimsel metodolojiden geçmediği için yok sayılıyor.
Bu yüzden özellikle gıda alanında sadece otoritelerin yönlendirdiği şekilde değil de geleneksel ve doğal gıdaları da içeren karma bir yol izlemek daha yararlı.
Türkiye'de ilk şeker fabrikasının 1926'da kurulduğunu, halkının büyük çoğunluğu köy kökenli olan yurdum insanının ticaretle tanışmasının o yıllara rastladığını, epey uzun süre köylü halkın dışardan sadece gaz ve tuz aldığını düşünürsek;
Osmanlıda da Cumhuriyetin ilk yıllarında da şekerin sadece zengin ve mutlu azınlık sofralarında var olduğu sonucuna varırız.
Dolayısıyla da şekere @hebanon'un söylediği şekilde 'geleneksellik ve doğallık' atfetmek hata olur.