Zaten çabuk da sıkılan bir insanım sürekli işten işe konudan konuya atlıyorum. Tek bir alana yoğunlaşamadığım için uzmanlaşmam imkansıza yakın oluyor.

Zaten yapım gereği miskinlik tembellik de hakim, bir ara dikkat eksikliğim var diye concerta da kullanmıştım. O dönemlerim verimliydi. Mühendisliği kazanmam, bitirmem ve ilk iş yıllarım fena değildi. Fakat sonra ilaç ağır bir ilaç olduğu için, yan etkileri de henüz bilinmediği için bıraktım.

Onun yerine düzenli uyku, kahve falan idare ediyorum. Çok ileri düzey bir sorunum yokmuştur belki.

Neyse, sonuç olarak ne hobilerimde ne de işimde uzmanlaşamıyorum. Çok bir motivasyonum da yok açıkçası. Bunun bir tekniğini de bilmiyorum. Zaten bir işe çok mesai harcadığınızda hayatta her şey iş olmadığı için bazı yanların eksik kalacağını düşünüyorum nedense. Ki işinde çok uzmanlaşmış kişiler karakter olarak veya sosyal olarak biraz tuhaflardır dikkat ettiyseniz. Ya da ikili ilişkilerde, aşk ilişkilerinde başarılı olmayabilirler. O yüzden hep ortalama kalmaya çalıştım. Ama bu durum da beni rahatsız etmeye başladı.

Son olarak örneklerle gideyim, tavsiyeleriniz varsa alabilirim.

Lisede web tasarımı ve programlama ile yazılıma bir giriş yapmıştım. Sene 2009. Sonra web işini sevmedim, mobile geçtim. fakülte düzeyinde projeler çıkardım. fakat sürekli bir teknoloji ve dil değişimi olduğu için tek bir alanda uzmanlaşamadım. diğer meslektaşlarımın aksine boş zamanlarımda yazılımla da ilgilenmiyordum ayrıca. Değişik bir rahatlığım var sanki aileden fabrika kalmış gibi. Millet son çaresiymiş gibi çalışıyor, değişik geliyor.

İşe girdikten sonra da yine farklı teknolojilere koydular ve hatta sonra orada işler durulunca yine web e kaydırıldım. Aslında web uzmanlığım olmadan bir şeyleri yapmaya çalışıyorum eski coder tecrübelerime dayanarak. Fakat mobil e de koysan web e de koysan tam anlamıyla o alanın yazılımcısıyım diyemiyorum.

Bir yandan fotoğrafçılık, video, gitar, şan, ürün inceleme, video oyunları, motosiklet, gezi, bilim kurgu, teknoloji gibi ilgi alanlarım, hobilerim var. Denk gelirse frizbi de oynayayım, masa tenisi de, badminton da, paraşütle de atlayayım vs. vs. bir doyumsuzluk hakim. Kimisini sürekli yapıyorum, kimisi de nadiren oluyor ama ilgiliyim. Fakat insanları tanıdıkça bunları yine "hobi" olarak yapanlara göre geride kaldığımı görmek, "ulan o kadar, çok yönlüyüz diye övündük yine bir halt olamamışız" gibi bir düşünceyle kendimi demoralize ediyorum. Halbuki belki ortalamanın üstündeyimdir ama ister istemez bu kadar çok şeyle ilgilenince, merak duyunca "little little in to the middle" durumu oluyor. Her şeyden biraz bilmek, uzmanlaşamamak beni rahatsız ediyor.

Bazı arkadaşlarım da tek bir işe uzmanlaştığı, başka şeyleri yapamadığı için şikayetçi. Herkes kendinde olmayanı istiyor her zamanki gibi. Ama ben yine de sağlam bir dayanağım olsun istiyorum. ne hobimde uzmanlaştım, ne işimde ne de yabancı dil konusunda.

Bu konuda biraz tavsiye alsam güzel olacak.

 

Bizde dehb var xd

abuzer

Bir kaç (sınır olarak en çok 3 olmalı diye düşünüyorum) konuda uzman olunurken, diğer konularda ise yüzeysel de olsa insanın bilgisi olmalı diye düşünüyorum.

diyecevaplandı

Tecrübe ile uzmanlığı karıştırıyorsun. Resmî olarak uzman olabilmen için en azından tezli yüksek lisans, yapabiliyorsan doktora yapman gerekiyor.

dissendium

Tezli yüksek lisans veya doktora yapmadan kapanın elinde kaldığı arkadaşlarım var. Bir kaçı yurt dışına gittiler. Hatta bırakın yüksek lisansı, lisans mezunu bile olmayan, alaylı yetişen, kendi kendini yetiştirmiş meslektaşlarım da var.

Uzmanlıktan kastım bu. Bir işte aranıyorsan, güzel paralar kazanabiliyorsan pratikte olmuşsun demektir. Bazen kitabına göre yapamasan dahi başarılı olabilirsin. Her şeyin akademi olduğunu düşünmüyorum.

O yüzden uzmanlıktan kastım bu. Kendi işim özelinde söyleyeyim, mimariyi, proje yönetimini, kodlamalayı çok iyi biliyorsan istersen felsefe mezunu ol, takım lideri, yönetici olabilirsin.

ananiyimioguz

her şeyin bir şeyini; bir şeyin her şeyini bilmektir meziyet olan.

since1907

Bu maymun iştahlılık bende de var. Pek çok şeye ilgi duyarım, yeteneğim olmayan alanlarda bile araştırırım. Ama dediğin gibi süreklilik, disiplin olmayınca tatmin de olmuyor. Öğrendiğin şeyler uçup gidiyor. Çözümü işte disiplini oturmak, çok istememek, odaklanmak. Bazen yapabiliyorum bunları. Meditasyon yaptığım bir dönem vardı, bu şikayetlerim epey azalmıştı. Ya da dopamin detoksu dedikleri teknikler var, onlar da işe yarıyordu.

sekizdokuzon

Dopamin detoksu dediğim de şu. Bizim gibi insanlar bir şey öğrenmekten büyük keyif alırlar. Keyif bile değil haz o. Ama bir noktadan sonra sırf öğrenmek için öğreniyoruz, o haz mekanizması arkada çalışsın diye. Aklımızı allak bullak ediyor, öğrendiklerimizi zihnimizde bir yere oturtmuyor, sadece öğreniyoruz. İyi bir şey kötü bir bağımlılığa dönüyor neredeyse. Haz nesnesinden uzaklaşmak lazım bir süre.

sekizdokuzon

toplaşıp amerikan filmlerindeki gib dertleşek

topkapiaksaray

toplanıp derleşelim +1.

Mehmettheslim
1

mobil görünümden çık