güzel tespit.
tesadüfen, kusaklardir ciddi zengin alman birini taniyorum. önce borsa, ticaret vs ile ilgilenip para kazanmak hayatta onu cok da tatmin etmeyince ailesinin yaptigini yapip bilime yöneldi.
bilime yönelen 2. 3. kusak olmuyor. 5-6-. kusaklar falan oluyor. tr'de kac aile o kadar nesildir zengin?
bence bilime yönelme kismi senin deden de varlik icinde büyüyünce falan oluyor. gercekten doymussan huzuru bilimde, insanliga gercekten katkida bulunmakta, merak etmekte buluyorsun.
Ülke olarak bilime çok ilgimiz yok zaten. Tek yaptıkları sabah kahvaltı yapmadan sadece portakal suyundan bir yudum içip, holdinge gidip birkaç dakika görünüp kaybolmak. "Bütün toplantıları iptal et" demek. Sanki hayatında toplantıya girmişliği var. Bilimle uğraşmıyorsun bari holdinge düzenli git. Bildiğimden değil, yaz dizilerinden edindiğim izlenim bu şekilde.
Araştırma, üretme, bir şeyler ortaya koyma ile babadan mirasa konma arasındaki fark gibi bakmak lazım sanırım bu meseleye.
Ünlü birinin çocuğunun mezuniyetinden sonra laboratuvar araç gereçleri ile çalışma hayatına girmesi pek birbirine uyacak şeyler değil.
Hazırda para sayma makinası varken elle neden saysın?
Bende var boyle biri.. adam gercekten abd’de cok iyi okullarda okudu. Aile sirketinden farkli bir alanda ustelik. Ama donunce aile sirketinin bir subesinde cakili kaldi. Ha instagramina baksan veya kendisine sorsan title’larini doseyip duruyor ama magaza mudurunden farki yok yillardir. Yaptigi bir sey de yok. Aile “canim gel sen burda dur” demis, o da yapiyor. Hafta sonu magaza calisanlariyla kahvalti yapip “her calisanimizin dusuncelerini onemsiyoruz” tarzi sikko paylasimlar yapiyor en fazla shshsjdh. Donem donem yeni hobiler edinip degistiriyoe falan. Tutarli, surdurulebilir bir rotasi olmadi acikcasi. Ki cok akilli ve sosyal becerileri de olan bir adam iste ama..
Bu biraz mecbur kalmamayla alakali benim gordugum. Yani sen ben bir seyler elde etmek icin bir yerimizi yirtmak zorundayiz ama gunun sonunda o ter dokmek zorunda degil, soyadina tutunup pasa pasa yasayabilir. Ornegin biz belki tatile -salliyorum- Bodrum’a gidip Yalikavak’ta raki icmek icin butcesini bir kenara ayirmak zorundayizdir ama o, bizim kadar dusunmez cunku aile yazligi vardir filab. Yani imkanlarin icine dogunca, okudugu alan veya zevkleri bir hobi duzeyinde kalabiliyor. Kendini zorlamak, sinirlarini zorlamak mecburiyetinde hissetmiyor. Oyle olunca da “ben bir seyler uretmeliyim” bakis acisi biraz dar kapsamli kaliyor. Is veya basari acligi cekmiyor cunku.
Her zengin aile ile genelleyemeyiz elbette ama ozellikle bu adamda benim gordugumden hareketle bir analiz yaptim. Belki koc’larda, sabanci’larda durum farklidir bilemiyorum.
Yurt dışında da bilime yönelmez ki çoğu. Sosyal bilimler gibi niş alanlar olabilir çünkü orada hiç para yok, zenginsen parayı kafaya takmadan okuyabilirsin belki. Ama çoğu zaman bilim ameleliktir ve bir yere gelene kadar çokça sürünmen gerekir. Maddi olarak da getirisi çok çok iyi değildir. Çok zengin olsam çocuğuma iyi eğitim aldırırım ama bilime yönlendirmem.
Eskiden zengin aileler ve çocukları entellektüel bakımdan dolu insanlar olurdu, boş zamanlarını böyle işlere ayırırlardı, artık kro boş beleş bir tip olmak moda olduğu için gururla cahil ve para yediklerini söyleyebiliyorlar.
yanıtları okumadım ama en son papez circuit hk okudum mesela, adam 1937’de öne sürüyor bunu. 1937’de çoğumuzun dedesi köyde yaşıyorlardı, insanlar tarlada çalışıyorlardı ve lise mezunu olmak bile çok büyük bir olaydı. tarım toplumuyuz. zengin olanlar da çoğu ülkeyi terk eden gayrimüslimlerin mallarına çökerek zengin oldu iddiaları var, onlar da yeni nesil zengin sayılırlar (tarih alanında pek bilgim yok). yurtdışında okuyan bilinen iş insanlarının çocukları da sanat tarihi ya da ekonomi falan okuyup kapatıyor eğitim kısmını.