Konu onlardan çok yaya yoluyla araba yolu arasında fark görmeyip hayattabir tek kendileri varmışçasına her yerde yürümeye uğraşanlar. Trafik falan dinlemeyip sokak/cadde ortasında gezenler için söyleniyor o.
Durum farkındalığı, ya da gavurcasıyla "Situational awareness" yok çünkü.
Trafik kazalarının da çoğu bu yüzden oluyor. Bunca yıllık evrim, üstüne onca medeniyet ve bir o kadar da temel eğitimin ardından bir bireyin genel olarak uzayda kapladığı yere, bulunduğu noktaya, çevresindeki diğer sabit ve hareketli nesnelere ve bunların olası hareketlerine dair neredeyse otomatik bir şekilde uyumlu hareket etmesini bekleriz ama oldurmayan Allah oldurmuyor. Bazı şeyler hep kısmet.
Görgü kuralları okullarda okutulmaz önce ailede başlar. Yerlere çöp atmamak, toplum içinde çıplaklık seviyesinde giyinmemek, sigara kullanılıyorsa (ki sigara, alkol kullanana iyi gözle bakılmaz zayıflıktır acizliktir) topluluktan uzak mesafede kullanmak, yüksek sesle konuşmamak, küfürlü konuşmamak... Say say bitmez. Deveye "Boynun eğri" demişler, "Nerem doğru ki?" demiş. Aileler çocuklarına terbiye verse bile Sosyal medyada dizilerde topluma tam tersi dayatılıyor. Başıboşluk otoritesizlik var. Şimdi bunları engellemek için düzenleme getirsen birileri cahil kesimi ''özgürlükler'' üzerinden provoke eder yazık Türkiye'nin durumu çok üzücü. Dünyada böyle değil.
Çok kez denk geldim. Kaldırımda yürürken maalesef daha çok kadınların gözleri aynı zamanda vitrinlerde olduğu için yer yön duygusu içinde hareket etmiyor bulundukları örnek uzayın içinde sadece kendilerinin olduğunu sanarak ilerliyorlar.
taşlı, topraklı; yokuşlu; kırık-dökük bir yolda değil, dümdüz, temiz yolda bile yürüyemiyor.
yani kolay olanı bile yapamıyor.