Sadaka verin. İnsanların haklarına karşı dikkatli olun.
Bunlar manevi önlemlerdir.
Çocuğa tamamen hissettirecek derecede aşırı korumacı tavır gütmeyin. Bazı alınan önlemler gizli olmalı.
Kendisine bazı önlemleri almasını da telkin edin. Tv'de izledikleri de bu yönde olsun.
Sadaka gibi olmadık, metafizik şeylerden medet ummayın. Bilimsel yoldan çözmeye çalışın, psikolojik destek alın. Ha benim çocuğum olsa ben de aynı şeyleri düşünürdüm ki çocuk istememe sebeplerimden biri de bu zaten. Ama gerçek dünyanın sorunlarına karşı yaşadığınız şeyleri olmadık yöntemlerle çözmek yerine mantıkla ilerleyin.
benzer sekilde ben araba surerken inanilmaz kaygi bozuklugu yasiyorum. normalde epey sakin ve serin kanli biri olmama ragmen, araba kullanirken surekli gozumun onune felaket senaryolari geliyor, onumdeki tirin alev aldigini fln goruyorum, ya da direksiyonu yarim derece daha cevirirsem koprunun kenarina carpip ter donup zincirleme kazaya sebep oldugumu, ya da solda kendi seridinde giden arabanin bir anda onume kirdigini, ya da viraji alamayip taklalar attigimi fln. bunlar sadece ben araba surerken oluyor, baskasi surerken ruhum duymuyor. eger akilli saatimi taktiysam araba surdugum sure boyunca kalp atislarimin sacma sapan yukseldigi goruyorum durana kadar, saatim beni tebrik ediyor kardiyo yaptigim icim.
ustelik arabanin sorumlulugu bendeyse ve bi yerlere gittiysek "anahtari naptim? el frenini cektim mi? ya kapilari kilitlemediysem?" gibi sacma sorularla gece panik halde uykumdan uyanabiliyorum ve herseyin yerli yerinde oldugunu gormeme ragmen sakinlesmem 1 saati bulabiliyor.
nasil basa cikacagimi henuz bilmiyorum ama sadaka vermek hic aklima gelmedi sahsen, pek bi ise yarayacagini da zannetmiyroumn benim durumumda. genel olarak kendimi surekli telkin etmeye calisiyorum, her sey yolunda, sorun yok, seridimde gidiyorum, onumdeki kamyonla aramizda epey mesafe var, alev alirsa saga cekerim, soldaki onume atlarsa yavaslayabilecegim yer var, koprunun kenarina o kadar yakin degilim ucup gitmem durduk yere vs gibisinden seyler soyluyorum. bazen de ya bin turlu insan trafikte arac kullaniyor her gun sorunsuz bi sekilde, alkollusu, ergeni, sorumsuzu vs. ben de kullaniyorum iste gidiyoruz guzel guzel diye dusunmeye calisiyorum. etraftaci araclarin da kazaya karismak istemeyecegini ve onlarin da belli bir miktar dikkate sahip oldugunu hatirlatiyorum kendime (evet etraftaki herkesi mal kabul etmek daha dogru ve guvenli ancak bu kadar kaygiliyken o is oyle olmyuor). ozetle aklima/gozumun onune korku filmi senaryolari geldikce ben tersine odaklanmaya calisiyorum. olmaz degil, herkesin basina her turlu sacmalik gelebilir, ama ihtimallerin cok dusuk olduguna odaklanmaya calisyorum.
sizin icin de onerebilecegim sey aynisi olursa diye dusundugunuzu fark ettiginiz anda belki bir cozum senaryosu uretmeniz. salliyroum kizinizin yanindayken boyle bisey olursa kizinizi kucaklayip ordan alabileceginizi, ayrica boyle bir olasiligin gerceklesme ihtimalinin asiri dusuk oldugunu hatirlatmaya calisabilirsiniz kendinize. etraftaki insanlarin dikkatini cekecegini, insanlarin yardima kosacagini da hatirlatabilirsiniz. soruna odaklanmak yerine cozumlerine odaklanmaya calisabilirsiniz (ben oyle yapinca yeni sorunlar uretiyor beynim gerci)
ancak imkaniniz varsa, ve gercekten gunde birkac saatinizi bu sekilde kaygiyla geciriyorsaniz keisnlikle profesyonel destek alin. sizin dusunmediginiz, akliniz agelmeyen ama "aa evet mantikliymis bu" diyebileceginiz bor cok bakis acisi ile karsilasabilirsiniz bu vesileyle. boyle boyle beyninizi yeniden programlamis olursunuz. hayat kaygisiz cok daha guzel.
Sosyal medya kullanıyorsanız twitter'ı hayatınızdan çıkarın bence. ilginç bir algoritması var. 15-20 tane ilgi alanınızla ilgili video gösterdikten sonra 1-2 tane 'o gün unutamayacağınız ve gün boyunca sizi kötü etkileyecek' bir video gösteriyor. insan sürekli bunları izleyince de sanki dışarda sürekli bunlar oluyormuş gibi hissetmeye başlıyor. kendi yöntemim sosyal medyayı hayatımdan çıkarmak oldu (8-9 sene önce yaptım bunu ve sadece youtube'u aktif olarak kullanıyorum. diğer mecraları da işim gereği takip ediyorum fake hesaplardan.)
yürüyen merdivende sıkışan ayakkabı, araba çarpan çocuklar, ani gelişen felaketler. bir süre sonra bunlar sanki rutinmiş, dışarıda sürekli oluyormuş gibi hissediyor insan. halbuki milyonda bir olan olaylar sürekli size zorla izletildiği için böyle bir yanılsama yaşıyor insan. bu kaygıyı bastıramayınca da çocuk da kaygılı hale geliyor ve hata yapmaya başlıyor.
izlemeyin oncelikli olarak, neyi okudugunuz ve izlediginiz sizin kontrolunuzde. eger sizi negatif etkiledigini goruyorsaniz ve izlemeye devam ediyorsaniz bunu secmemek de bir secenek. yayinlanan her videonun kurbani degilsiniz. bu gerceklerden kacmak degil, bedeninizi ve dusunce yapinizi saglikli sekilde yonlendirmektir. zira gordugunuz abuk subuk videolar surekli olan seyler degil, herkes surekli ayakkabisina dikkat eder sekilde gezmiyor . neyi 'normaliniz' yaptiginiz sizin kontrolunuzde. surekli bunlarin icinde bogulursaniz yasami bunlardan ibaret sanarsiniz.
dunya o kadar korkunc bir yer degil ve milyonlarca cocuk, sizin cocugunuzdan cok daha tehlikeli sartlarda yetisiyor, buyuyor. ayrica gucunuzun farkinda olun, cocugunuza en oncelikli ornegi siz teskil ediyorsunuz, eger siz yasamdan surekli korkak bir halde yasarsaniz cocugunuzun da oyle olma ihtimali yuksek.
ebeveyn olmak iki ucu boklu degnek, hem caninizdan sakindiginiz bir parcanizi her kotu ihtimalden korumak istiyorsunuz hem de saglikli bir yetiskin olabilmesi icin onu gercekci risklerle basbasa birakmak zorundasiniz. kalbi de kirilacak, fiziksek olarak kazalar da yasayacak, onemli olan bunlarin olmayacagi bir ortam yaratmak degil (ki zaten bu mumkun degil zira kontrol edebileceginiz bir sey degil) onemli olan bunlarla bas edebilecek, bunlari yasadiginda tekrar ayaga kalkacak biri olmasini saglamak. bunun icin de oncelikle sizin bu ihtimallerle bas edebiliyor olmaniz lazim. bas edemeyeceginizi hissediyorsaniz, ozellikle duygu regulasyonu ile ilgili destek alin.