mesela adam bariton'da şarkı söylerken ağzından çıkan her hecenin, baritonda fa, mi vs. neye karşılık geldiğini bilerek ve ses telleri üzerinde bu kontrole sahip olarak mı çıkarıyor ?
öyle ise 6 aylık eğitimle mi yoksa 6 yıllık mı ?
Sordunuz sey (bkz: mutlak kulak).
Kimisinde dogustan geliyor, kimisi cok calisarak sonradan edinebiliyor. Ancak bir sesin notasini bilmekle o sesi cikarabilmek farkli seyler. Yani mutlak kulaga sahip birisi sarki soyleyebilir denemez.
Sarki soylemek icin nota bilmeye de gerek yok, kulaktan da sarki soylenebilir, islik calinabilir vb.
Ortalıkta hiç bir referans yokken çıkan sesin frekans/nota karşılığını bilmek absolute hearing/mutlak kulak olmuş oluyor. Hem iyi hem de kötü bişeydir.
Yeterince çalışma ile yalnızca tek bir referans /yahut ezberlediğiniz bir nota ile diğer notalara oranını bildiğiniz için diğer notaları da biliyorsunuz.
Yani şarkı söylerken söylediğiniz notaları bilebilirsiniz üstteki durum (absolute) değilse parçanın tonunu biliyorsanız çok WOW bi durum değil. Kulağınız iyi ise ton/nota vs bilmeden de düzgün bir entonasyonla şarkı söylenebilir.
Müzisyen kulağı çıkan sesin hangi "nota" olduğunu bilmeyebilir (sayıları çok çok az olan mutlak kulaklılar bilir) ama o sesin hangi oktavda olduğunu çok büyük çoğunlukla doğru tahmin ederler.
Yani bir sesin tenor mu bariton mu bass mı olduğunu rahatlıkla ayırt ederler. Bu da sadece müzik eğitimi süreciyle değil daha da evveliyatından başlayan dinleme süreciyle birlikte başlayan bir hassasiyettir.
Nice insanlar vardır çok iyi sağlammdinleyicidir ama müzik eğitimi alamazlar şu veya bu sebeple. Ama muazzam kulak vardır, çünkü dinleye dinleye, dinlerken dikkat ede ede oluşmuştur. Aynı dikkatle, müzik kulağı yok denecek seviyede olanların müzikal işitmeleri gelişir, en az 2 kişi gördüm böyle.
Yani konu eğitim süreci değil dinleme ve dikkat sürecidir. Bilinçli dinleyicilik diyelim.